TERÖRÜN ÇİRKİN YÜZÜ VE İSTANBUL

Güneydoğu’da bölücü terör örgütüne karşı verilen mücadelede her gün içimiz yanarken eli kanlı emperyalist güçlerin uşağı olanlar İstanbul’da çirkin bir saldırı düzenledi. Zavallıları her neyse, neler anlatıyorlarsa, nasıl satın alıyorlarsa, kandırmayı başaran dış güçler uşak bulmaya ne yazık ki devam ediyorlar. Bu olaylar dün başlamadı, bu gidişle de dur durak bileceği de görülmüyor. İstanbul kanlı eylem için özellikle seçilmiştir. Dünyanın en güzel şehri olan ve her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği İstanbul’un ve özellikle turistlerin son derece yoğun olduğu Sultanahmet’in seçilmesi Türkiye’nin turistler açısından güvenilir bir ülke olmadığı mesajını vermek ve ülkenin turizmini baltalamaktır. Dikkat ederseniz hayatını kaybeden o masum insanların büyük bir bölümü yabancı turistlerden oluşuyor. Terör işte böyle bir şeydir. İçeriğinde birden fazla mesaj vardır. Bunlardan bir tanesi istedikleri her an Türkiye’de eylem yapabileceklerini göstermek. Vatandaşa can ve mal güvenliğiniz hiç bir şekilde güvence altında değildir korkusunu yaratmak. Bir başka mesajı da Türkiye’nin dış dünyadaki itibarını zedeleyerek ülke ekonomisine darbe vurmak. Yetkililer canlı bombanın Suriye uyruklu olduğunu açıkladılar. Ortadoğu’nun bu kanlı bölgesinde onlarca örgüt kimlerin maşası olduğunu bilmeden birbirleriyle savaşıyor. Çoluk çocuk demeden bir çok masum ve günahsız insan katlediliyor. Sonunun belli olmayan bir savaşın kavurduğu Ortadoğu’da oyunlar aslında Türkiye üzerine oynanmakta bunu da ülkemizde meydana gelen terör olaylarından açıkça anlayabiliyoruz.

TÜRKİYE ÇOK KARARLI OLMALI

Şu anda odaklandığımız tek bölge Güneydoğu. İnsanların günlerdir sokağa çıkamadığı can ve mal güvenliğini emniyet altında olmadığı bir yurt parçasından bahsediyoruz. Devlet bu konuda kararlı. Teröristlerin kökü kazınmadan operasyonlar sonlanmayacak. Bunu gören kanlı terör örgütü PKK aslında son çırpınışlarını yaparken ne yazık ki bedeli de ağır oluyor. Her gün gelen şehit haberleri, her gün yetim kalan evlatlar, eşsiz kalan kadınlar, ateş düşe ocaklar, bizim de doğal olarak hem içimizi sızlatıyor hem de yüreğimiz dağlanıyor. Devletin balyozunu üzerinde hisseden PKK sonunda mutlaka ezilecek. Bunun kaçış noktası yok. Türkiye’yi bölme sevdaları bizlere Kürt sorunu diye yutturmaya çalışan alçakların çirkin yüzü terör olayları ve gelen şehit cenazeleriyle bir kez daha görüldü. Pişkinliklerini devlet oralarda zulüm yapıyor diye yutturmaya çalışanlar, kanlı terör örgütünün zulmü sonucu o bölgelerden niçin göç ettiklerinin ne cevabını verebiliyorlar, ne de bu gerçeğin kör gözleri nedeniyle farkındalar.

KANDİL BİTMEDEN TERÖR BİTMEZ

Mutlaka ki devletin şu anki öncelikli görevi Güneydoğu’daki vatandaşlarımızın huzurunu sağlamak. Can ve mal güvenliğini tesis etmek. Bu süreç ne kadar devam eder şu an için tahmin yürütmek her ne kadar güç olsa da bilinen gerçek bölgenin PKK’lı teröristler temizlenene kadar operasyonların süreceğidir. Yeniden eski günlerinin tadını yaşamak isteyen vatandaşlarımızın yine doğup büyüdükleri topraklara dönmesinin ardından, ki bu o insanların en büyük arzusudur, sıranın Kandil’e de geleceğini düşünüyorum. Neticede emir ve talimatları Kandil’den aldıklarına göre sınırlarımız içerisindeki mesele halledildikten sonra Kandil’in de bitirilmesi devletimizin büyük bir hedefi olacaktır. Kürt sorunu diyerek orada yaşayan kardeşlerimize en büyük zulmü yapanlar, devletle bir oluyor diye masum vatandaşları katledenler, zaten Kürt falan da değildir. ASALA’nın farklı bir versiyonu olan PKK’nın yöneticilerinin ve bir çok militanın da ermeni kökenli olduğu büyük bir gerçektir. Zaman zaman kanlı terör örgütü çapulcularının kilisede ellerinde silahlarıyla birlikte papazın önüne diz çökmesi, aslında örgütün kime hizmet ettiğinin de açıkça göstergesidir. Emirleri dışarıdan alan, Kandil’in talimatıyla hareket eden bölücü terör örgütü artık şunu çok iyi görüyor ve biliyor; ya Türkiye Cumhuriyeti Devletine teslim olup adalete sığınacaklar ya da bulundukları her ne yer varsa başta Kandil olmak üzere yok olacaklar.

ESMA-ÜL HÜSNA

*EL-HAFİZ: Mahlukatını koruyan, muhafaza edendir. (Her kim sudan, ateşten, insanlar ve cinlerden veya birinin sözünden korkarsa, bu ismi her gün on kere okursa hoşlanmadığı şeylerden emin olur. )