DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ORTAK AKIL

ABD’nin Arap Baharı adını verdiği birbirini izleyen acı olaylar, darbeler, neticede Suriye’ye kadar gelip dayandı. Bugün Irak’ta kalıcı bir barış hala sağlanmış değil. Kan ve gözyaşının yıllardır sürdüğü Irak’tan vahamet daha acı koşullarla Suriye’ye sıçramış durumda. Bütün oyunların asıl hedefi Türkiye. Kimin elinin kimin cebinde olduğu belli olmayan acılar haritasında en büyük zararı da Türkiye’nin gördüğü açık bir gerçek. Milyonlarca mülteciye kapılarını açan, bağrına basan ülkemizin batının duyarsızlığıyla karşı karşıya kaldığı da ayrı bir gerçek. Minicik bebelerin cesedinin kıyılara vurmasından sonra, güya duyarlılık gösteren Avrupa’nın sözde laflarının pratiğe dönüşmediğini hep birlikte görüyoruz. Bir kere bunların altını çizelim. Şimdi ise, gizli ittifak halinde olan ABD ve Rusya Türkiye’yi savaşın içerisine çekmek adına her türlü entrikayı çeviriyor. Konu milli bir hassasiyet konusudur. Sorumluluk sadece iktidarın değildir. Muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle herkesin, Türkiye’nin geleceği açısından ortak bir akıl oluşturması elzemdir ve bir gerçektir. İktidar ille de doğru yapacak diye bir kaide yok. Ancak burada söz konusu olan Türkiye’dir. Bence iktidar partisi, ana muhalefet partisi ve diğer partiler, bir ortak akıl heyeti oluşturmalı, Türkiye’nin iç ve dış meseleleri masaya yatırılmalı, herkes bu konudaki fikrini açık seçik söylemeli ve bir mutabakat noktası mutlaka sağlanmalıdır. Dün iktidar ve muhalefeti, Salı günlerine mahsus meclisteki grup toplantılarında dinledim. Herkes dinledi. Yine ağır eleştiriler, yine ağır sözler, meclisten tüm cadde ve sokaklara kadar, mahalle aralarına kadar yankılandı. Zaman ortak akılı harekete geçirme ve birlikte hareket etme zamanı olduğuna göre, Türkiye için, geleceğimiz için, torunlarımız için, birlik ve dirlik içerisinde ortak aklı harekete geçirmeliyiz.

KİLİS’TE KUMA SIKINTISI

Yahu şu nasıl iştir anlamak mümkün değil! Kilis Belediye Başkanı bangır bangır bağırıyor, Suriyeli kadınlar kuma olarak alınıyormuş. Bu nasıl bir uçkur düşkünlüğüdür, bu nasıl bir fırsattan istifade etme cehaletidir, anlamak mümkün değil! O insanlar zaten çaresiz, işsiz, güçsüz. Sığınmışlar ülkemize, can korkusu kapı komşuları Türkiye’yi sıcak bir yuva kapısı haline dönüştürmüş. En azından beklentileri bu. Peki biz ne yapıyoruz? Sadece Kilis’ten değil, civar yerlerden de gelenler kendi hanımlarına “Kafamı bozma Suriyeli kuma alırım” tehdidinde bulunuyor. Yahu bu nasıl iştir kardeşim? Böyle bir şey var mı? Efendim Suriye’de bir erkeğin dört kadınla evlenmesi mubahmış. Evlenme yaşını da Suriye 17 olarak belirlemiş. Gazetede röportajları okudum, 15 yaşındaki Suriyeli kızları kuma olarak alanlar var. Yahu onlar bize sığınırken, akıllarından Türk erkekleri bizi kuma olarak alırlar diye en küçük bir düşünceye sahip olduklarını zannetmiyorum. Sığınmışlar gelmişler, iki lokma ekmek ver, kuma al ve kadınların bedeninden faydalan, onları cinsel bir obje olarak gör. Ayıptır, günahtır! Ne diyelim ne söyleyelim ki? Hadi bekar olursun, amenna. Burada bir sıkıntı yok. Hem evlisin hem de bir değil iki kuma birden alıyorsun. Eh yuh artık!

SURİYE’DE MEVZİ KAZANMA HESAPLARI

Suriye’deki iç savaş ömür boyu sürecek değil. Mutlaka bir yerde noktalanacak. Şimdi selden kütük kapma hesapları yapılıyor. Hani başka bir tabirle yangından mal kaçırma hesapları. ABD ve Rusya destekli terör örgütleri mevzi kazanmaya çalışıyorlar. Hakim oldukları yerlere yeni yerler katma telaşındalar. Yarın öbür gün, uzlaşma masası kurulduğunda herkes o masaya güçlü bir şekilde oturmanın hesabı içerisinde. Türkiye YPG’ye ve PYD’ye OBİS Toplarıyla karşılık vererek haklı olarak bu terör örgütlerinin ilerleyişini durdurmak, mevzi kazanma hesaplarını bozmak istiyor. Hiç bir zaman Türkiye’nin gücünden hiç kimse şüphe etmesin. Neticede biz Çanakkale Savaşı, Kurtuluş Savaşı vermiş bir milletiz. Türkiye için önsözümüz aynen şudur; “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” Ancak savaş tabi ki kirli bir oyundur. Savaş zordur. Biz bu süreçleri yaşamış bir milletin evlatlarıyız. O nedenle prensibimiz her zaman Gazi Mustafa Kemal’in “Yurtta Sulh, cihanda sulh” anlayışı olmuştur. Küresel güçler bence bunu zorlamamalıdır.

ESMA-ÜL HÜSNA

*EL- EHAD: Tek olandır. (Kim seferinde yalnız olsa bu ismi sürekli tekrar ederse, Allah ona sevdiği bir arkadaş gönderir. Eğer bin kere okursa Allah ondan korkuyu giderir, meleklerin eserlerini görür.)

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.