ÜNLÜ NASİHATLER
Ne kadar zengin olursan ol, ancak belirli bir miktar para yersin. Denize testiyi daldırırsan, bir testi kadar su alır, gerisi kalır. Hz. Mevlana
En büyük zafer insanın kendine hakim olmasıdır. Platon
Eğer herkes, dost sandığı kimselerin kendi arkasından söylemiş olduklarını duymuş olsaydı, dünyada dost kalmazdı. Pascal
Ne kadar yükselirsen, uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün. Nietzsche
Bir ülkede okumaya karşı istek artmadıkça, gaflet ve bundan doğacak felaket azalmaz. B. Franklin
Düşman isterseniz, dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz, bırakın, dostlarınız sizi geçsin. LA ROCHEFOUCAULD
Az felsefe insanı Tanrıtanımazlığa, derinlemesine felsefe de Tanrı’ya götürür. Bacon
“Akıllı konuşur, çünkü söylemek istedikleri vardır; aptal konuşur, çünkü kendisinin bir şeyler söylemek zorunda olduğunu sanır.” Platon
Sadece erdemli olan bireyler daha iyi, daha güzel ve daha adil bir toplum oluşturabilirler. Jorge Angel LİVRAGA
İyi kararlar bir kaçınılmazlığa mahkûmdur ; daima çok geç alınırlar. Oscar Wilde
“Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geriye dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir.” Marcel Proust
Kör bir göze görme duyusu verilmediği gibi ruha da bilgi verilmez. Platon
Eğer herkes, dost sandığı kimselerin kendi arkasından söylemiş olduklarını duymuş olsaydı, dünyada dost kalmazdı.
Ne kadar yükselirsen, uçmayı bilmeyenlere o kadar küçük görünürsün..
Kişi kalbinde düşündüğü gibidir. Hz. Davud
Önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan zordur. Einstein
Büyük insanlar, dünyayı düşüncelerin yönettiğini görenlerdir. Emerson
Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir. Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının.
Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok.
Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer.
Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder.
Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah’ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir.
Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek.
Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır.
Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.
Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler?
Bülbüllerin güzel sesleri beğenilir de bu yüzden kafes çeker onları. Ama kuzgunla baykuşu kim kor kafese?
Meyve ekşi bile olsa, olmadıkça ona ham derler.
Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır.
Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de.
İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir.
A kardeş, keskin kılıcın üzerine atılmadasın, tövbe ve kulluk kalkanını almadan gitme.
O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti. Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.
Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.
Gördün ya beni gamdan başka kimse hatırlamıyor, gama binlerce defa aferin.
Nefsin, üzüm ve hurma gibi tatlı şeylerin sarhoşu oldukça, ruhunun üzüm salkımını görebilir misin ki?
Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok.
Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.
Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır.
Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür.
Selvi’yi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir,
nasıl olur da güneş üflemekle söner?
Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar
Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir.
Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir.
O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin.
Genişlik, sabırdan doğar.
Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur.
Kıskançlık ateşten meydana gelir.