KAVAKLI RUHU
Önceki akşam Belediye Kongre Sarayı Gazi Mustafa Kemal Salonunda müthiş bir oyun izledim. Kavaklılı kadınların skeçlerinden oluşup Kavaklıspor yararına yapılan tiyatro gösterisinden bahsediyorum. Öncelikle Kavaklılı kadınları candan ve yürekten tebrik etmek lazım. Çünkü yıllardır birbirlerinden hiç ayrılmadan gruplarını korumayı başardılar. Biz son derece mükemmel konuların işlendiği skeçleri büyük bir keyif ile izledik. İşin güzelliğinin yanı sıra hüzünlü bir bölümü de vardı. Bir süre önce geçirdiği rahatsızlık sonucu hayata gözlerini yuman ve o güzel grubun değişmez oyuncularından olan Rahmetli Sevgi Karakuş’un anılmasıydı. Yaklaşık beş dakika slâyt gösterisi izledik. Hepimi hüzünlendik ve Sevgi Karakuş’a dualarımı gönderdik. Gelelim tiyatrodaki oyuncuların performansına. Bir kere o grubun mevcudiyetini koruması aralarındaki güzel arkadaşlık ilişkisinden kaynaklanıyor. Birbirleriyle bir aile olmuşlar ve o aileyi korumak, içinde ellerinden gelen her türlü çabayı sarf ediyorlar. Bu güzel duygular oyunlara da yansıyor herkes verebileceğinin en azamisini vererek büyük takdir kazanıyorlar. Şunu da hemen ifade edeyim ki Zahit Akın kardeşim iyi ki beni devam etmiş iyi ki de eşim Canan ile birlikte o güzel oyunu izlemeye gitmişim. İki saatte olsa sıkıntılardan uzak hem anlamlı hem de keyifli dakikalar geçirdim. Ben Kavaklının bir aile yapısı içinde birbirlerine sımsıkı sarılmış tiyatro grubunu onları yönetenleri ve salonu tıklım tıklım dolduran Kavaklıları da candan ve yürekten kutluyorum.
MÜJDAT ORGUN’UN ZİYARETİ
Hem teneke mahalleden hem de Yeni Mahalleden değerli bir dostumdur, Deniz Piyade emekli Kıdemli Albay Müjdat Orgun. Gölcükte Merkez Komutanlığı yaptığı dönemde asker kişiliğinin yanı sıra,
Sanatçı kişiliğini de tanıdım. Hem çok güzel minyatürler yapar, hem de çok güzel yağlı boya tablolar. Gerek el becerisi gerekse kalemi de çok kuvvetlidir. Dün sağ olsun bizi ziyarete geldi. Epey konuştuk sohbet ettik eski günleri andık. Çokta güzel oldu. Şu sıralarda Atatürkçü Düşünce Derneğinde görev yapıyor. ADD’nin anayasa komisyonunda da görevli. Gazetemizde yaklaşık bir saat kaldı. Bizde sohbetin dibine vurduk. Can dostumuz olduğu için gördükleri eksiklikleri anlattı, yani eleştirilerini de ard arda patlattı. Bundan böylede zaman zaman gazetemizde köşe yazacak yine önemli günlerde yaptığı çalışmaları Gölcük Haber okurlarıyla paylaşacak. Şunu özellikle de ifade edeyim Müjdat Albay ile bizim gönüllerimizde hiç ayrılmadı. İkimizde Değirmendere Topçular mahallesinde oturuyoruz.
Çocukluğumuzda Teneke Mahalle de başlayan dostluk, Gençliğimizde Yeni Mahallede devam etti, şimdide Topçular Mahallesinde sürüyor.
Niye Gitmiyormuş
İki fanatik futbolsever konuşmaktadır. Biri :
– Maça gitmiyor musun?
– Ne diye gideyim?.. Oynanan futbol değil ki… Hakemler kötü…
Oynanan oyun itiş kakış… Saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle… İçeride kavga gürültü… Çıkışta vasıta bulamıyorsun… Diğeri :
– Beni de tıpkı senin gibi karım bırakmıyor…
Lider Fıkrası
Türkiye amatör liginde oynayan bir takımın antrenörü dert yanar:
– Para yok, malzeme yok, prim yok.
Arkadaşı sorar:
– Neden bırak mıyorsun?
– Şampiyon olabilirsek, ikinci ligden bir takıma antrönör olabilirim.
– Ya futbolcular?
– Şampiyon bir takımın futbolcuları daha iyi bir transfer yapabilir.
– Ya yöneticiler?
– Onlar da şampiyon takımın futbolcularını satıp, verdiklerini kurtarmaya çalışırlar.
Futbol Meraklıları
Kemal ile Hasan müthiş bir futbol meraklıları imişler. Öyle ki ahirette
futbol olup olmadığını bile merak edermişler. Bir gün Hasan ölüm döşeğine
düşmüş. Kemalde ziyaretine gitmiş.
Kemal;
-Hasan allah inşallah sana şifa verir iyileşirsin oldu ki ölürsen senden
bir isteğim var,
Hasan;
-Söyle ölen bir adam senin isteğine nasıl karşılık verir ki demiş Kemal;
-Olurda ölürsen bana ahirette futbol olup olmadığını rüyama girip
Söyler misin ? demiş
Hasan;
-Oğlum düşündüğün şeye bak tabi ki haber veririm hem biliyorsun senin kadar
bende merak ediyorum, demiş
ve Hasan sizlere ömür gel zaman git zaman aradan altı ay geçmiş. Hasan
Kemal’in rüyasına girmiş ve havadisleri vermeye başlamış.
Hasan;
-Kardeşim burası harika bir yer, bu arada sana bir iyi birde kötü haberim
Var önce hangisini söyleyeyim Kemal;
-Önce iyiyi söyle o zaman
Hasan;
-Ahirette öyle bir futbol var ki dünyadaki futbola beş basar
Kemal:
– Eee kötü haber ne peki
Hasan;
-Haftaya santraforumuz sensin.
Çalı Tohumu Fıkrası
Nasreddin Hoca parasını geri istemek için defalarca kapısını çalan
alacaklısına kapıyı açmış.
-Yakında, demiş, yakında paranı ödeyeceğim.
-Ne zaman?
-Dinle bak…Bizim duvar kenarına yol boyunca çalı tohumu ektim.
-Ve?
-Ve tohum ilkbaharda yeşerecek ve çok çalımız olacak…
-Evet, şuphesiz! Sonra?
-Bu caddeden çok koyun sürüsü geçer. Geçerken, gecen koyunların yünleri
çalılara takılacak. Ben de yünleri toplayacağım. Bizim hanim bunları
eğirip ip yapacak. Sonra gerisi kolay! Ben de pazara götürüp satacağım ve
paranı geri ödeyeceğim. Adam bu saçma plan üzerine kahkahayı basar. O zaman Hoca, demiş ki;
-Parayı avucunda hazır hissedince nasıl da gülersin, değil mi, seni
köftehor seni..