DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

OTİZMLE YAŞARKEN

02.08.2016
2.253
A+
A-

TEŞEKKÜR NOTU:

(İnsanlar, yaşamının gençlik yıllarında bazı kelimelere hiç yer vermiyor..

Ancak, olgunlaştıkça ve zaman ilerledikçe, sadece kelimenin anlamını öğrenmiyor, derinliğinde boğuluyor. Doğum ve ölüm arasındaki çizgide sevdiklerimizle yaşadıklarımız öğretiyor bizlere her kelimenin anlamını teker teker…

Bu nedenle bir TEŞEKKÜRÜMÜZ var ailecek.

Eşimin sağlık sorunlarının teşhisi sürecinde güler yüzü ve samimi davranışlarıyla, şu anki geldiğimiz noktada doğru yönergeler verdiğine inandığımız Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji doktoru Doç. Dr. Teoman KILIÇ’a ;

Mütevazı yaklaşımlarıyla bizleri rahatlatan ve bacak anjiyosunu gerçekleştiren Radyoloji Prof.  Dr. Ercüment Çiftçi ve ekibine ;

Yine bu teşhisler sonucunda sakin ve kendinden emin güven veren haliyle bacak damarına by pass ameliyatımızı gerçekleştiren, gözle görülür bir gelişmeye sebep olan Kalp Damar Cerrahisi Prof. Dr. Muhip Kango hocamız başta olmak üzere;

Deneyimli Anestezi doktorlarımız Doç. Dr. Tülay Hoşten ile Doç. Dr. Alpaslan Kuş ve Kalp Damar Servisinin bel kemiğini oluşturan güler yüzlü, sabırlı doktor ve hemşirelerimizin, çalışanlarımızın ilgilerine ve desteğine ailece TEŞEKKÜR EDERİZ.)

********************************

“Rain Man”(Yağmur Adam),  Dustin Hoffman’ın oynadığı zihinlerden kolay kolay silinmeyen bir film geldi aklıma, hemen ardından çevremde gördüğüm Otizmli çocukları hatırladım ve onların fedakâr, akıl almaz güçlü ve özverili annelerini de tabiî ki.

Yaşarken, yaşadıklarıyla büyüyor insan. Bazen genç yaşlı fark etmiyor, hayatına ansızın hiç duymadığın, bilmediğin kelimeler giriveriyor. Tıpkı Şenay Kurtuluş’un yaşamına giren “Otizm” kelimesi gibi…

Kaç tane Otizmli annesi vardır bilemem ama hepsinin ortak paydası sevgi ve fedakârlık. Her biri maddi manevi kendi imkânları ölçüsünde çözüm yolları aramakta.

Bugün sizleri Otizmli bir çocuğa sahip güçlü ve özverili bir annenin yüreğindekilerle tanıştırmak istedim. Otizm annesi ve ailesi olarak neler yaşıyorlar, nasıl bir yol izliyorlar ve beklentileri neler?

Aysu – Merhaba sohbet teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz.  Bir otizm annesi olarak kendinizi tanıtır mısınız, kimdir Şenay Kurtuluş?

Şenay Kurtuluş –  Güzellik uzmanıyım, Seymen’de (Bahçecik), İcem bayan güzellik salonum var. Evli ve bir çocuk annesiyim.

Aysu – Otizmin hangi belirtileriyle karşılaştınız, Otizm sebebi biliniyor mu?

Şenay Kurtuluş – Oğlum Cem yaşıtlarıyla ilgilenmeyen, konuşmayan, kendi dünyasında yaşayan bir çocuktu. Normal çocuklar gibi çizgi filim seyretmez, resimsiz boş kitapları karıştırırdı sürekli. Biz ilk başta duyma problemi var diye düşündük, çevreden de ‘bir şey olmaz erkek çocukları geç konuşur’ diye söylenmekteydi. Kulak doktoruna götürdük hiç unutmuyorum arkasında büyük bir çan çaldılar dönüp bakmadı bile. Sebebi konusunda net açıklamalar yapılmadı.

Aysu – Yurdumuzda Otizm teşhisini koyabilen merkezler var mı, bunu nasıl yapıyorlar? Oğlunuzun Otizm sebebi belirlendi mi?

 Şenay Kurtuluş – Tabi var. Artık ülkemizde her 60 çocuktan 1’in de görüldüğü  için bu konuda çok uzman kişiler var. Devlet hastanelerine, tıp merkezlerinde çocuk psikiyatrileri var, bunun teşhisini koyabiliyorlar. Benim oğluma gelince bütün tetkikleri yapıldıktan sonra çok şükür fiziksel bir bozukluk çıkmadı. Sadece ağır metal kurşun zehirlenmesi çıktı, az önce de dediğim gibi şu veya bu sebepten olmuştur diye kimse bir şey diyemiyor.                       Aysu – Oğlunuz şimdi kaç yaşında ve siz, oğlunuzun Otizmli olduğunu kaç yaşında fark ettiniz? O anı yaşatmak istemem ancak bunu aştığınızı bildiğim için soruyorum, neler oldu ki anladınız?

Şenay Kurtuluş – Cem, 15 yaşında ve biz 3 yaşına kadar bazı şeylerin ters gittiğini görüyorduk fakat “Otizm” kelimesini bile duymamıştık o zamanlar. Resimsiz boş kitapları karıştırırdı sürekli, sonradan anladık meğer sayıları ezberliyormuş oradan. 2 yaşında sayı küplerini doğru dizdiğinde büyük bir şok yaşadık. Görsel ve sayısal hafızası çok kuvvetli gördüğü bir şeyi asla unutmaz, sayı takıntısı var mesela arabaların plakasını ezberlemek gibi. Kulak doktoruna götürdükten sonra bizi çocuk pedagoguna  yönlendirdiler ve orada teşhis konuldu.

Tabi ki ilk başta her anne baba gibi çok şaşırdık çünkü o zamanlar otizmin ne olduğunu bilmiyorduk, bakıyorsun görünüşte hiç bir şey yok, gayet sağlıklı bir çocuk. Hemen araştırmaya başladık tabi ki, çok şükür internet yeni yeni girmişti evlerimize. Rehabilitasyon merkezine kayıt yaptırdık ve eğitime başladık.

 Aysu – Fark ettiğinizde nasıl bir yol izlediniz, yüreğiniz sizi nereye götürdü, bizlere özetler misiniz?

Şenay Kurtuluş – Az önce de söylediğim gibi günümüzde tek çare eğitim, erken yaşta başlayan doğru bir eğitimle Otizmde çok yol kat ediliyor, fakat ne yazık ki bu süreç çok yavaş ve büyük sabır isteyen bir iş. Cem 3 yaşından beri özel eğitim merkezine gidiyor, bir de Gölcük’ de bulunan OÇEM okulunda okudu.  Şu anda da Seymen Sapağında bulunan İzmit Otizm Spor okuluna gidiyor. Sporla birlikte bire bir eğitimle çocukta özgüven gelişiyor ki çok faydasını gördük. Oğlum hiç olmadığı kadar mutlu olmuştur.  Rehabilitasyon merkezleri özel kurumlar olduğu için devlet ancak haftada 2 ders saatini karşılıyor bu da hiç yeterli değil. Bu çocuklar özel eğitim uzmanları tarafından ders görmeliler ama ne yazık ki branş öğretmenleri bir kaç saatlik eğitim programından sonra ders vermeye başlıyorlar.

Aysu – Uyguladığınız tedaviler ve eğitimlerle birlikte ailesi olarak sizlerde eğitimden geçtiniz mi, duygularınızı nasıl kontrol ediyorsunuz, nasıl eğitildiniz?  

Şenay Kurtuluş –Bizler yaşayarak öğreniyoruz her şeyi. Zaten bu çocuklara kural  koyamazsınız çünkü kabul etmezler. Sadece sabır ve büyük sevgi bunun ilacı. Benim psikolog bir arkadaşım var (Özlem Alçekiç) takıldığım noktalarda ondan yardım alıyorum. Çocuk kötü bir kelime söylediğinde, ergenlik dönemine girdiğinde nasıl davranmalıyım, takıntılardan, sürekli aynı kelimeleri tekrarladığında ona danışıyorum. Tabi öğretmenlerin de payı büyük okul ve aile işbirliği içersinde olmalı. Hayatımızı tamamen çocuğa göre yaşıyoruz artık, mesela köpek gördüğünde sinir krizi geçirebiliyor.

Aysu – Haftaya devam edebilmek dileğiyle ….

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.