DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BİR ÖMER UZUNER VARDI

16.11.2016
1.218
A+
A-

İnsanoğlu bilir de , bilmezlikten gelir. Bu gerçek ölmek için doğmaktır. Vakti zamanı ne zaman tecelli olur bilemeyiz. Kimi daha ana rahminde, kimi bir asır sonra. Onu sadece Yaradan bilir. Sultan Süleyman için derler ki beş yüz yıl yaşadı. Sormuşlar, “Ne gördün?” diye, “Bir kapıdan girdim, öbür kapıdan çıktım” demiş. İşte hayat böyle bir şey. Bir garip, bir buruk hikaye. Var oldum dediğin anda, yok olursun. Hani Hz. Mevlana söylemiş ya “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol” diye. Fani olan insan bilecek ki, baki olan Yüce Yaradandır. Kimi zaman şu özlü sözü bizler de söyleriz; nice insanlar gördüm üstlerinde elbise yok, nice elbiseler gördüm içlerinde insan yok. O insan ki, yaratılanların en şereflisi olarak büyük bir onurla dünyaya gelmiş. Düşünen, konuşan, icra eden, mütekamil bir varlık. O halde bu dünyada iken atacağınız adımlara çok dikkat edeceksiniz. Yaşarken etrafınıza bakacaksınız. Dost olup, dost edineceksiniz. Bileceksiniz ki sonunda musalla var. İşte bir zamanlar Ömer Uzuner diye bir arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz vardı. Hep söyleriz ya yaşlılar sıra sıra, gençler ara sıra diye. Ne yazık ki şu sıralarda genç diyeceğimiz yaşlardaki insanları da tek tek kaybediyoruz. Acıları tabi ki en çok ailesinin yüreğini yakarken bizler de rahmet diliyoruz. Gölcük Tersanesinde çalıştığı süre içerisinde alın terine emeğe ve helalinden nafakasını temin etmeye özen gösteren Ömer Uzuner, Gölcük’te hem siyasi hayatta hem de cemiyet hayatında da aynı dürüst ve vicdanlı çizgisini korudu. Yakalandığı rahatsızlık sonunda onu bu dünyadan koparırken, dün Hasaneyn Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Şöyle etrafıma bir baktım. Meğer bu dünyada boşuna yaşamamış. Cenaze namazının kılındığı alan ve yanındaki bir çok geniş yer, hınca hınç doluydu. Bunlar önemli şeyler. Bir insanın bu dünyadayken nasıl yaşadığının önemli göstergeleri. Demek ki hakka hukuka dikkat edeceksiniz. İnsanların ve Yaratanın sevdiği bir kul olmak için çaba göstereceksiniz. Çünkü musallada siz zannetmeyin ki mevta etrafının farkında değil. Bedenen gittiği bir alemde ruhlar iyiyi ve kötüyü hisseder. Dolayısıyla bu dünyada temiz bir yaşantı süren insanları seven, her zaman mütevazi ve güler yüzlü olan Ömer Uzuner kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhu şad mekanı cennet olsun.

MÜFTÜ MEHMET YAZICI ARADI

Hatırlarsanız dün yine bu köşede Gölcük Merkez Camii’ni konu etmiştim. İmam ve Müezzinin yurtdışı görevinde olması nedeniyle cemaatin sıkıntılarını aktarmıştım. Sağ olsun Gölcük Müftüsü Mehmet Yazıcı konuyla alakalı ayrıntılı bir bilgi verdi. Abdullah hoca belli ki uzun süre yurtdışında kalacak. Dolayısıyla onun kadrosunu bir başka camiye aktarmışlar. Maksat vekaleten değil, merkez Camii’ne asaleten ve o yükü kaldıracak bir imamı görevlendirmek adına. Bütün camilerimiz tabi ki son derece önemli ve güzeldir. Camilerimizde görev yapan gerek imamlarımız gerekse müezzinlerimiz de iyi insanlardır. Cemaate beş vakit namaz kıldırdıkları gibi, insanların ihtiyaç duydukları konularda da ellerinden geldiğince bilgi verip, tatlı bir sohbetin vesilesi olurlar. Ama merkez Camii adı üstünde önemli bir mekandır. Oraya doğal olarak çok donanımlı bir imamın atanması herkesin arzu ve isteğidir. Belli ki değerli Gölcük Müftümüz Mehmet Yazıcı da bu konu için önemle çaba sarf ediyor ve hassasiyet gösteriyor. İnşallah etkili ve yetkili kişiler cemaatin dört gözle beklediği atamayı bir an önce gerçekleştirirler, bundan herkes mutlu olur.

SİYASET KONUŞMAK

Her bir köşede sohbet eden insanların konu ne olursa olsun, belli bir süre sonra meseleyi siyasete getirdiğini görürsünüz. Bir parkta oturup emekli maaşının hesabını yapan üç beş kişi biraz sonra siyasetten konuşmaya başlar. Yine bir kahvehanede pişpirik oynayan arkadaşlar aralarında bir süre farklı sohbetlere yelken açarken konu yine siyasete gelir. Evinize gelen misafirle önce sohbet edip, çay kahve içerken konu yine ister istemez siyasete gelir. O halde siyasete bir bakış açısı koymak lazım. İnsan için siyaset bir özgürlük alanıdır. İnsan için siyaset maddi ve manevi kimliklerini zenginleştirecek hizmet alanıdır. Siyaseti halk adına yaptığını söyleyenler siyasi parti denen kurumların çatısı altında bu işlerini hayata geçirirler. Biz siyasi partilere bizleri mutlu etsinler diye oy veriyoruz. Peki bugün mutlu muyuz mutsuz muyuz? E onun için de kendinize bakın.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.