DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

MEZHEPLE İNSANLARI BİRBİRİNE VURDURMAK

MEZHEPLE İNSANLARI BİRBİRİNE VURDURMAK

Türkiye’deki terörün ve Ortadoğu’yu saran ateşin gerçek nedeni

Yaşanan terör olaylarında kullanılan teröristler dini gruplara ait olsa da bu bir maskedir. Bu maske ile nüfusu Müslüman olan birçok ülkede olduğu gibi halk katmanları birbirine düşürülmek istenmekte ülkeler bitmez tükenmez iç karışıklığın içine atılabilmektedir. Nitekim birçok ülke de bu duruma düşürülmüştür…

Asıl mesele ne din ne de mezhep savaşıdır; asıl mesele; dünyadaki hakim güçlerin artık değişmekte olduğu meselesidir. Yeni güçler, yeni güçlü ülkeler girmektedir devreye. Dünya artık sadece bir gücün kararıyla yönetilmeyecektir. Aralarında yarış başlamıştır. Karın ağrısı budur.Bizim gibi ülkelerin mevcut dünya güçlerinin bazılarının yanında olması veya yanında gözükmesi veya yenidünya kurulurken bertaraf edilmesi birçok dünya gücünün geleceği için yaşamsal öneme haizdir.Sorun dinler, inananlar, mezhepler arasındaki mücadele gibi gösterilmektedir; ırak’ta bir zamanlar şiilerin kutsallarına, sünnilerin kutsallarına bombalar atılmadı mı? Şimdi niye bu sabotajlar kesildi? Şimdiki yönetimler herkesi aynı mezhepten mükemmel bir yönetim altında mı yönetiyorlar? İlgisi yok.Mesele yeniden mücadeleye  giren dünya güçlerinin bizim gibi ülkelerin coğrafyalarında yaptıkları paylaşım savaşıdır.

Eski dünya güçleri yeni çıkan, güçlenen ülke ve ülke gruplarıyla büyük bir yarışa girmiştir. Yeni yüselen veya yeniden güçlenen ülkeler de dünya geleceği ve yeni kurulacak dünya sistemi içinde söz sahibi olmak istemektedirler. Eskileri de mevcut hakimiyetlerini sürdürülebilir kılma peşindedirler. Ortadoğuda birden hortlayan savaşların altındaki gerçek de budur. Arap baharı diye toplumların karıştırılıp bir daha eski durumuna dahi gelememesinin gerçek nedeni altında bu değişimin oyuncularının senaryolarını aramalıyız.Bir anlamda bu güç yarışı doğaldır; ama bizim gibi ülkelerde toplumların birbirine düşürülmesi, sivillere yönelik saldırılar ahlaksızcadır ve modern güçlerin kalleş savaşıdır.Bu coğrafyada var olan birçok ülkenin yönetimi önüne uzatılan havuca kanıp bu işe alet olmadı mı? Oldu. Bu yönetimler şimdi bu tuzakların kendilerine de kurulduğunu görüyorlar.Sorunlar karşısında yeni bir bakış lazım: geçmişte şu oldu bu oldu. Bunlarla sonra hesaplaşırız. Şimdi zaman hepimize yapılan saldırılara hep birlikte karşı koyma zamanıdır.Kimse bana yaşananlara dinler mezhepler savaşı demesin. Apaçık olan şudur; Ortadoğu’nun cahil insanları Müslüman bile olmayan dünya güçlerinin kurduğu örgütlerde eğitilip, ceplerine para konup radikal hale getirilmekte güya Müslümanlık adına nüfusu Müslüman olan ülkelerin dirliklerine ve düzenlerine saldırtılmakdadırlar. Hesap büyük ülkelerin güç hesabıdır. Sorun Müslüman’ın Müslümanla; şu etnik grubun bu etnik grupla hesabı değildir. Böyle sananlar kullanılmakta alet olmaktadırlar. Yarın terör olayları devam ederken şehirlerimizde kimyasal saldırılara, insanların laboratuarlarda ürettiği mikroplarla salgın hastalıklara tanık olabiliriz.

 Bunlara; “yaşanabilecek olaylar” olarak hazır olmalıyız

Toplum dayanışma içinde olmalıdır. Bu saldırılar hepimize yapılmaktadır. Saldıranların arkasındaki güçler din savaşçıları değil hepimizin ortak düşmanlarıdır. Çözüm birlik ve dayanışma içinde olmaktan geçmektedir. Açıkça söyleyeyim zaten de öyle olacaktır toplum dayanışma örneği verecektir. Bu halk tanımladığı andan itibaren büyük tehlikeler karşısında bütün coğrafyalarıyla  her zaman birlik olmayı başarabilmiştir.

 Çok değil 2-3 sene içinde büyük olasılıkla bütün sorunlar kargaşalar aşılacaktır

Aşılamazsa ne mi olur; yangın bu sorunların kaynağı olan güçlerin evine sıçrar. Bizimle uğraşacak güçleri kalmaz. Tıpkı 1900’lerin başında “İspanyol gribi” vakasında yaşandığı gibi.

Toplumsal dayanışmamızı bozmamamız şarttır düşman dışarıdan içeriye, içerideki meczupları ve hainlari kullanarak saldırmaktadır… Aydınların zihnini dahi karıştırıp kendine nefer yapma ihtiyacı içindedir. Sonuçları ve neden oldukları ile savaşsak da gerçek savaş nedeni bizim dışımızdadır ve bizim meselemiz değildir…

Haluk Ahmet GÜMÜŞ-24. Dönem CHP Mv.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.