DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ÜLKÜ OCAKLARI

10.01.2017
1.068
A+
A-

Ülkücülüğün karşılığı yüce bir davadır. Maneviyatın insan vücudunu sardığı önce vatan, sonra yine vatan, sonra yine vatan anlayışıdır ülkücülük. Ülkü zaten bir hedef, bir ideal, yüce bir ruh demektir. Sonuna cü’yü ekleyip ülkücü haline getirdiğimizde onu savunan isimdir, ülkücü. Mesela Ülkü Ocakları, işte o fikir birliğinin bir çatı kurumudur. “Vatan, millet, Sakarya” sesleri en çok oralarda yükseldi. “Çırpınırdın Karadeniz, bakıp Türk’ün bayrağına” türküleri en çok orada söylendi ve ülkücüler hep o ideallerin peşinde vatan ve millet sevgisiyle yetiştiler geliştiler. Hani görünen köy kılavuz istemez derler ya, ülkücünün var olduğu bir ülkede de o ülkenin bölünmesinden hiç kimse söz edemez. Aynı zamanda bir Türk milliyetçiliği yorumudur ülkücülük. Türk İslam sentezini savunurlar. Camiayı çok yakından tanıyan biri olarak bunları yazıyorum. Benim gördüğüm ülkücüler hep naif insanlardı. Kibar, nezaketli, oturmasını kalkmasını bilen, büyüklerine karşı her zaman saygılı, küçüklerine karşı sevgi dolu. Onları hiç para pul telaşı içerisinde görmedim, öyle bir dertleri ve kaygıları olmadı. Rahmetli Vecdi Ağabeyim Ülkücülükte Gölcük’te örnek gösterilen en uçtaki insandı. Hayatı hep onun anlayışıyla baktık, paranın pulun peşinden koşalımın derdinde de o nedenle olmadık. Para da kazandık, para da kaybettirildik, bunları da çok fazla kafaya takmadık. Şimdi ülkücü anlayışta benim eski tanıdığım dostlara baktığımda en küçük bir değişikliğin olmadığını görüyorum. Hepsi kendi halinde ve mütevazi insanlar. Dün parayla pulla işleri yoktu, bugünde öyle. Ne de olsa onlar ülke ocaklarından yetişme gerçek Türk milliyetçileri.

DOLARIN FECİ UÇUŞU

Sabah sabah zaten keyfimiz kaçıktı, hepten uçup gitti. Dolar nereye doğru koşuyor, ne olacak, sorusu piyasaları allak bullak etmiş durumda. Yahu hayatımızda o kadar çok etkisi ve yeri var ki, gözümüzü dolarla açıp dolarla kapıyoruz. Gerçekten büyük sıkıntı. Bir ay gibi kısa bir süre içerisinde üç seksenleri görmesi bir hayli endişe verici. Dolara çok fazla bağlıyız. Çünkü enerjiye yılda elli milyar dolar gibi korkunç bir rakam ödüyoruz. Dolar arttıkça doğal olarak ödeyeceğimiz paranın Türk lirası karşılığı da artıyor. Mesela elektriğe doğalgaza zam yapıldığı takdirde bizimde cebimizden çıkacak olan paranın miktarı artıyor. Al Gölcük Haber Gazetesini; kullandığımız kalıp Dolara bağlı, kullandığımız kağıt Dolara bağlı, e daha ne söyleyeyim ki. Dolar arttıkça hop oturup hop kalkıyoruz. Peki nereye kadar? Sonu hangi rakamla noktalanacak nerede duracak veya dolar geri dönecekse hangi rakama dönecek; bütün bunları şu an için bilmek mümkün değil. Kimse de bilmiyor zaten. İşte o belirsizlik o muamma insanları tedirgin etmeye yetiyor da artıyor bile. Hep doları konuştuk ta Euro’dan hiç bahsetmedik. Maalesef Euro dün, dört lirayı gördü ve döndü. Bu da tabi ki pek hoş değil. Türk lirası sürekli değer kaybediyor. Dolayısıyla şu aşamada kimi bekleyeceğiz, mesela Trump’ı mı? Onu bilemiyoruz. Ama şunu iyi bilmemiz lazım, çok güçlü bir ekonomiye sahip olmak zorundayız. Aksi takdirde Dolar yukarı doğru devam ederse, bizde aşağıya doğru yol almak trendine gireriz ki, bundan da yediden yetmişe yetmiş dokuz milyonun tamamı etkilenir.

KAR YAĞDI BÖYLE OLDU

Çocuklar karı ne kadar çok seviyorlar. Onlar için farklı bir sevinç hali, lapa lapa kar yağması. Küçücük eldivenlerini takmışlar, kalın kalın giyinmişler, hepsi sokaktalar. Kimi kardan adam yapıyor, kimi kar topu oynuyor. Sırılsıklam olmuşlar, hiç umurlarında dahi değil. Sadece bir tek şeyi merak ediyorlar. Bugün okul tatildi, acaba yarın da tatil olacak mı? Biz tabi ki okul dönemlerini çok gerilerde bıraktığımız için onların “Ah bir okul tatil olsa” heyecanını bilemiyoruz. Ben şöyle bir kendi kendime hafızamı yokladım, bizim zamanımızda ki yarım asır önceden bahsediyorum. Ne kadar kar yağarsa yağsın, okulların hiç tatil olduğunu hatırlamam bile hiç böyle şey yaşamadık. Ha diyeceksiniz ki o zaman Gölcük’ün böyle devasa bir nüfusu yoktu. Aynen doğrudur. Bu kadar çok okul da yoktu. Ne vardı, Piri Reis İlkokulu, yanında barakadan kız meslek lisesi, Gölcük Ortaokul ve lise aynı binada, şimdi açık otopark olan yerde öğrenimdeydi, Dumlupınar İlkokulu, Barbaros İlkokulu. Gölcük’te başka okul mokul da arama. Bugün ellinin üzerinde ilkokul, ortaokul ve lisenin yanı sıra üç tane de üniversite statüsünde meslek yüksekokulumuz var. Ne mutlu o çocuklara sürekli kar tatili yapıyorlar

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.