DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BEN DUYGUSAL BİR ADAMIM

12.03.2017
1.105
A+
A-

BEN DUYGUSAL BİR ADAMIM

İnsanlar duygularıyla yaşarlar, hisleriyle hareket ederler. Ben duygusal bir adamım. Öyle erkekler ağlamaz falan derler ya, yalandır. İnsan hiç ağlamaz mı? Göz yaşı dökmez mi? Ben Allah ağlatmasın ama duygulandığım zaman ağlarım. Hayat insanın karşısına zaman zaman öyle bir insan çıkartır ki, işte bu dersiniz. Dost, samimi arkadaş, ağabey kardeş, abla kardeş, ne mutlu böylesine insanlarla karşılaşmış olanlara. Çok değil, kısa bir süre önce tanışmama rağmen, içindeki insan sevgisini yüz ifadelerinde gördüğüm müthiş bir hanımefendiyle tanıştım. Hani şöyle başını omzuna koy ağla. O kadar samimi, o kadar kibirden uzak ve o kadar aydınlık. Ve ne yazık ki o müthiş insan Kocaeli’ne arz-ı veda ediyor. Ne şanssız bir adamım ya hu! Gökteki milyonlarca yıldız içerisinde bir kutup yıldızıydı o. Kocaeli’ni aydınlatan, ışık saçan ve nerede bir insan varsa elini uzatıp sadece onunla da kalmayarak varlığını ortaya koyan asil bir insan. Önceki akşam telefonla görüştüğümüzde epey üzüldüm, içim buruldu. Daha birlikte çok şeyler yapacak imkanımız varken, ne yazık ki o kişiliğini bir başka yerde ama yine bizden bir yerde ortaya koyup mutlaka çok başarılı olacak. Hayat, insanların aynı zamanda bir var oluş mücadelesidir. Dirayetli fedakar ve başarılı insanlar hiç bir zaman mazeret üretmeden çözümün bir parçası olarak yollarına asaletleriyle devam ederler. Ben onda aynı zamanda bir gençlik ruhu da gördüm. Büyük Önder Atatürk’ün “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” dediği gençlerden biridir o. İnsan hayatında yaş önemli değildir, her zaman kendini yenileyerek fikirleriyle genç kalanlar, her zaman dimdik te ayakta kalmasını bilirler. Aslında ismini de yazmak isterdim, ancak bir süre beklememiz gerektiğine inanıyorum.

 

İÇERİDE SINAV, DIŞARIDA AİLELER

Yıllar öncesine gittim. Her üniversite sınavında çok eskilere dalarım. Kendi gençlik yıllarım gelir aklıma. Ben sınav salonunda ter dökerken dışarıda anne ve babaların kiminin elinde tespih, kiminin elinde Yasin kitabı olduğunu hep görmüşümdür. Onlar, “Allah çocuklarımıza zihin açıklığı versin” diyerek dua ederken, biliyorum ki o manevi dokunuş bizim önce aklımıza sonra da soru kitapçıklarını işaretlemek üzere kalemlerimize yansırdı. Dün de öyleydi. Okulların etrafında yüzlerce binlerce insan vardı. Gözlerini okulun penceresine dikmiş dua eden yüzlerce insan. Aslında bu durum bizim milletimizin asaletini ve aile bağlarını ortaya koyması açısından da son derece önemlidir. İnşallah o gencecik dimağlar sınavlarda başarılı olmuş, ailelerini mutlu etmişlerdir. Sınav sonunda okulun kapısından çıkan evlatların kimi gülüyor, kimi ağlıyordu. Gülenler belli ki, sonuçtan memnundu. Ama ağlayanları bilemedim. Aylardır hazırlandıkları sınavın bitmiş olması ve üzerlerindeki stresi atmış olmasından mı kaynaklanıyordu bilemedim. Belki de “oh şükür” diyerek, sevinç göz yaşları döküyorlardı ki inşallah öyledir.

 

DIŞARIYA KARŞI TEK YÜREK TÜRKİYE

Biz iktidarıyla muhalefetiyle içeride birbirimize karşı ne kadar salvolar atsak ta, en ağır eleştirileri yapsak ta, dışarıya karşı her zaman birlik ve beraberlik içindeyiz. Devletimizin bakanlarının batılı ve kendilerini çağdaş kabul eden ülkelerde karşılaştıkları manzara son derece aciz bir ifade durumudur. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bakanı o ülkelerde rahatlıkla dolaşabilir, toplantı yapabilir, gurbetçilerimizle kucaklaşabilir. En tabi haklarıdır. Sonuçta onlar benim devletimi temsil ediyorlar. Ne demekmiş alçakça engeller koymak? Bak ne oldu? Önce Deniz Baykal programlarını iptal etti, sonra Ana Muhalefet Lideri, sonra Meral Akşener, yurtdışı programlarını iptal ettiler. Demek ki bu yüce millet, alçakça saldırılar ve adice uygulamalar devleti temsil edenlere karşı yapıldığında anında birleşmesini ve tek yürek olmasını biliyorlar. Aslında böylesine Haçlı zihniyetiyle yapılan ne varsa, oradaki insanlarımızın birbirine daha da kenetlenmesine vesile oluyor. Büyük Türk milletinin en büyük özelliği de zaten budur. Hani bir nevi söz konusu vatansa gerisi teferruattır anlayışı olduğu gibi. Ey batı, sen Haçlı zihniyetinden ve ruhundan kurtulmadığın sürece bil ki ülkemde yaşayan seksen milyon, yurtdışında yaşayan milyonlarca bu vatanın evladı da birbiriyle tek yürek olacaktır. Devletimin insanlarına karşı yapılan bu adice uygulamaları şiddetle protesto ediyor ve kınıyorum.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.