DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BUGÜN MAVİYİM

28.03.2017
954
A+
A-

İnsanlar rengarenktir. Hepimizin adına gökkuşağı derler. Hani şöyle güneşli bir havada aynı anda yağmur da yağar ya, bakmışsınız ki yağmur sonrası müthiş bir gökkuşağı selamlar sizi. Bu aslında tüm dünyaya hepimiz insanız mesajıdır. Alanların içi ferahlar, sevgiyle dolar, yarınlara olan ümidi daha da artar. Ben bugün maviyim. Dün karar verdim buna. Sıcacık hava ve güneş, bir anda içimi açtı, göğe baktım masmaviydi. İşte benim rengim bugün mavi. Güzeldir O. Denizler masmavi, kuşlar masmavi, ne kadar yürek ferahlatır mavi. Siz de öyle yapın. Bugün hep beraber mavi olalım. Belli mi olur belki öğlen vakti yağmur yağar, hep birlikte gökkuşağına dönüşürüz.

PAZAR HALİ

Ahalinin en büyük umut kapısıdır halk pazarları. Bizde en büyüğü Çarşambaları kurulur, yani bugün. Ne ararsanız vardır orada. Çünkü halk pazarları ucuzdur. Vatandaşın cebini fazla zorlamaz. Bir yanda zeytin peynir tezgahı görürsünüz, kişiye göre ayarlanır. Kimini on liradan alırsınız, kimini yirmi. Neticede herkes evine zeytin ve peynirle döner. Domatesin kimini iki liradan alırsınız kimini dört liradan. Nohut, mercimek, fasulye gibi ürünler de aynı böyle seyreder. Pazar aynı zamanda halkın görüşme alanıdır. Mahallenin insanları orada buluşur. Diğer mahalledeki ahbaplarınıza halk pazarlarında rastlarsınız. Herkes bir telaş içinde uzun süredir görmediğiniz komşunun belki bir torun haberiyle karşılaşırsınız, belki kızını sözlemiş, belki de oğlunu aile arasında nişanlamıştır. Kimi size; bir haftadır hastaydım şimdi kalktım ve pazara koştum ki eş dost göreyim hasret gidereyim hal hatır sorayım Pazar bahane der.

FASULYE NE OLDU?

Çocuklara öğretmenler ödev verir. Islak bir pamuk, bir tabağın içerisine konur. Ona bir kaç tane fasulye bırakırsınız. Beklersiniz ki bir kaç gün sonra o fasulyeler yeşillensin. Merakla her an ona bakma ihtiyacı hissedersiniz. O minik yavrular okula gittiğinde annelerine de tembih eder, “Anne bak bakalım fasulyeler yeşillendi mi?” yani filiz verdi mi. Böyle yapmış bir arkadaşımın yeğeni. Ama ortada yeşillik yok. Fasulye kararmış, şişmiş, sonra da patlamış. İçinden bir pis koku öyle bir burunları sızlatmış ki sormayın. Hadiseyi bana dün anlattılar. Artık fasulyeler filiz vermiyor, yeşil küçücük yaprak salmıyor. Bunu iyi düşünmek iyi bilmek lazım. Ne oldu şu fasulyelere? Eskiden böyle değildi. Şimdi ortada büyük bir gariplik var. Fasulyenin akıbetini araştırmak yetkililerin görevidir. Alıp incelesinler, baksınlar ne olmuş fasulyelere. Sonra bakıyorsunuz ki fasulye , mercimek, nohut gibi bakliyat ürünlerini de yurtdışından ithal ediyoruz. Bilmek lazım fasulyenin neyinin bozulduğunu. Orada bir bozukluk varsa bunun bizlere de yansıyacağını bilmeliyiz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.