DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

O AN, O DAKİKA

17.05.2017
1.782
A+
A-

 

İnsan bazen yeni girişimlerde bulunmak istediğinde, kimden fikir alacağını, kime inanacağını, kimi dinleyeceğini bilemiyor, hatta bir işe başlama zamanını tespit etmekte ve önceliklerini sıralamakta bile zorlanabiliyor.

En çok düşündüren, en çok kafa yorduğumuz şey, yapacağımız şeye karar verdikten sonra aklımıza takılan soruların cevaplarıdır.

Tamam, ne yapacağımızı biliyoruz da bu konuda önemli olan nedir, ne zaman, nasıl, nerede ve kimlerle, kimin için sorularına cevap vermek kolay olmuyor.

Kimi zaman cevap bulamıyor, başlamadan vazgeçebiliyoruz. Kimi zaman da yapabileceğimizin en iyisini yaptığımız düşüncesiyle kendimize ve çevremizdekilere iyilik yapmış oluyoruz.

Tam 98 yıl önce, bir 19 Mayıs günü yurdumuzun düşmanlardan kurtarılması için girişimlerde bulunan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ki vatanı için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve saygıyla anıyorum, o günün zor koşullarında, o an, o dakika mücadele etme yollarını en iyi şekilde bulmuş ve uygulamışlar. Ruhları şad olsun.

Önemli olan şeyin ne olduğunu, ne zaman ve kimlerle olacağını bilebilmek; uygulama becerisini gösterebilmek başarıya giden yol olsa gerek.

En doğru zaman, içinde bulunduğumuz zamandır; en önemli kişi o an da kiminleysek odur; yine yapmamız gereken en önemli şey, o an da yaptığımız şeydir.

Bu nedenledir ki içinde bulunduğumuz o dakika, o an çok önemli olup, verdiğimiz kararlar geleceğimizi, bir anlamda kaderimizi belirleyecek; önemli olanın ne olduğunu ve kime önem verdiğimizi bize gösterecektir.

Bizim ve başkalarının iyiliği, içinde bulunduğumuz o an(da) saklıdır.

İyilik yapmaya geldiğimiz bu dünyada, yüreklerimiz iyiliklerle dolsun, sevgiyle kalın…

 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu olsun.

 

Bir zamanlar bir kral vardı. Bu kral, işini en iyi şekilde yapmak isterdi. Sık sık şöyle düşünürdü: “Bir iş için en uygun zaman hangisidir acaba? En gerekli kişi kimdir ve yapmam gereken en önemli şey nedir? Bu üç şeyi bilseydim, çok başarılı olurdum.”

Bir gün kral her tarafa haber saldı. Soruların cevabını bilene büyük ödüller vereceğini duyurdu. Bilgili kişiler toplandı.

İlk soru görüşüldü. Kimileri takvim hazırlamaktan, kimileri bir bilge kişiler meclisi kurmaktan bahsetti. Böylece en uygun zamanın hangisi olduğunu bulacaklardı.

En önemli kişiyse bazılarına göre din adamları, bazılarına göre savaşçılar, bazılarına göre hekimlerdi. En önemli şeye gelince, bazıları “bilim”, bazıları “savaşta ustalaşmak” dediler. Kral bu cevapları kabul etmedi.

Bir ağaç kovuğunda tek başına yaşayan, bilgeliğiyle ünlü, yaşlı bir adam vardı. Kral, ona danışmaya karar verdi. Yaşlı adam, yaşadığı kovuğa halktan başkasını kabul etmezdi. Bu yüzden kral, halktan biri gibi giyinerek yola düştü. Kovuğa yaklaştıklarında muhafızlarını orada bırakıp yola devam etti.

Yaşlı adam, çiçek tarhları kazıyordu. Geleni gördü, selâmladı. Zayıftı, işini yaparken zorlanıyordu. Kral, Ey bilge, üç sorum var! diyerek sorularını sordu. Yaşlı adam dinledi ama cevap vermedi.

Kral; – Siz biraz dinlenin, diyerek küreği aldı. Yaşlı bilge;

– Sağ olun, deyip oturdu.

Kral sorularını tekrarladı. Bilge yine susuyordu. Kral kazmaya devam etti. Ufukta güneş batmaya başladı. Kral sıkılmıştı.

– Ey bilge, cevap vermeyeceksen gideyim, dedi. Bilge;

Birisi geliyor, dedi. Kim acaba?

Kendilerine doğru birisi koşuyordu. Adam yaralıydı. Yanlarına ulaşınca bayıldı. Adamın elbiselerini çıkardılar. Kral yarayı havluyla bastırdı. Fakat kanama devam ediyordu. Kral havluyu defalarca yaraya bastırıp yıkadı. Sonunda kanama durdu.

Bu arada akşam olmuştu. Yaralıyı kovuğa taşıdılar. Kral da yorgunluktan, eşikte uyuyakaldı. Deliksiz bir uyku çekti. Uyandığında kendisine bakan yabancıyı bir süre hatırlayamadı. Adam;

– Beni affedin! dedi. Kral;

– Sizi tanımıyorum, affedilecek ne yaptınız ki? dedi.

– Ben sizin düşmanınızım. Kardeşimi astırdığınız için sizden öç almaya yemin etmiştim. Buraya geldiğinizi öğrenince size pusu kurdum. Fakat akşam olduğu hâlde dönmediniz. Ben de beklediğim yerden çıktım. Ama muhafızlarınız beni tanıyıp yaraladılar. Kaçtım. Siz yardım etmeseydiniz, ölürdüm. Ben sizi öldürmek istedim, siz ise benim hayatımı kurtardınız. Affedin beni!

Kral, düşmanıyla bu denli kolay barıştığı için çok mutlu oldu. Doktorunu göndereceğini söyleyip onunla vedalaştı. Dışarı çıktı.

Yaşlı bilge, tarhlara tohum ekiyordu. Kral yaklaştı. Yalvarırcasına sordu.

– Cevap verecek misiniz? Adam gözlerini kaldırdı.

– Cevabınızı aldınız ya, dedi.

– Aldım mı? Nasıl?

– Anlamadınız mı?

“Dün eğer benim dermansızlığıma acımayıp şu tarhları kazmasaydınız, gidecek ve şu adamın saldırısına uğrayacaktınız ve yanımda kalmadığınıza pişman olacaktınız. Yani en önemli vakit, tarhları kazdığınız vakitti; en önemli kişi bendim ve en önemli işiniz bana iyilik yapmaktı. Daha sonra bu adam yanımıza koşarak geldiğinde, en önemli vakit onunla ilgilendiğiniz vakitti, çünkü eğer onun yaralarını sarmasaydınız, sizinle barışmadan ölecekti. Dolayısıyla en önemli kişi oydu, en önemli iş de onun için yaptıklarınızdı.”

– “Bundan sonra şu gerçeği unutmayın: “Tek önemli vakit vardır, içinde bulunduğunuz an. O an en önemli vakittir, çünkü sadece o zaman elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişi, kiminle beraberseniz odur, zira hiç kimse bir başkasıyla bir daha görüşüp görüşmeyeceğini bilemez; en önemli iş iyilik yapmaktır, çünkü insanın bu dünyaya gönderilmesinin tek sebebi budur.”(Tolstoy – İnsan Ne İle Yaşar? Kitabından alıntılar)

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
17 Mayıs 2016
7 Kasım 2017
2 Haziran 2022
13 Mayıs 2021
29 Eylül 2022
21 Haziran 2016
YORUMLAR

  1. Fikran Koç Gökalp dedi ki:

    Arkadaşım yüreğine kalemine sağlık …Başarılar❤??