DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C
Reklam

Bucak, “15 Temmuz emperyal bir saldırıdır”

Bucak, “15 Temmuz emperyal bir saldırıdır”

Bucak, “15 Temmuz emperyal bir saldırıdır”

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gölcük Şube Başkanı İsmet Bucak 15 Temmuz Darbe Girişiminin birinci yıl dönümü münasebetiyle basın açıklaması yayınladı.

ADD Gölcük Şube Başkanı İsmet Bucak yaptığı basın açıklamasında, “15 Temmuz’da cumhuriyetimize yapılan hain saldırıya karşı koyarken hayatlarını kaybederek şehit olan kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve şehit vatandaşlarımıza Allah’tan rahme diliyor ve saygı ile anıyoruz” dedi.

“15 Temmuz, ülkemiz için çok önemli derslerle doludur”

İsmet Bucak açıklamasının devamında şöyle konuştu: “Türkiye, “şeyhler, dervişler, müritler” ülkesi oldukça, 15 Temmuz’ların yaşanması her zaman olanaklıdır, çare Atatürk’ün Laik ve demokratik Cumhuriyetini yeniden yaşama geçirmektir! 15 Temmuz 2016 gecesi, CIA desteğiyle, başta Türk Silahlı Kuvvetleri olmak üzere, devletin neredeyse tüm kurumlarına yerleştirilen FETÖ mensuplarınca yapılan darbe girişiminin yıldönümünde, bu girişimi yapanları ve buna fırsat hazırlayanları bir kez daha lanetliyoruz. 15 Temmuz, ülkemiz için çok önemli derslerle doludur.Başta Atatürk’ün kan pahasına kurduğu TBMM olmak üzere, kamu kurumlarının bombalanması, ordumuzun zaaf içinde gösterilmeye çalışılması, emniyet güçlerinin karşı karşıya getirilmesi kabul edilemez olaylardır. Bu olaydan, yeterli derslerin çıkarılmadığı görülmektedir.”

“Oysa, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni zayıf düşürmek FETÖ’nün amaçlarından biriydi”

“Bunun birinci göstergesi, Anayasa değişikliği ile darbe girişimine karşı direnen Gazi Meclis’in yetkilerinin kaldırılması ve egemenliğin tek kişide toplandığı bir tek kişi rejimine geçilmesi olmuştur. Böylece ülkemiz, tek kişinin kandırılması halinde yaşanabilecek facialara açık hale gelmiştir.İkinci göstergesi ise 1923’lerde Mustafa Kemal önderliğinde inşa edilen uluslaşma sürecini yıkmaya yönelik “devrim karşıtı” çabaların devam ediyor olmasıdır.15 Temmuz’a gelirken; yabancı istihbarat örgütlerinin, Fethullahçı yapı ve işbirlikçileri ile birlikte el ele sürdürdüğü Ergenekon-Balyoz operasyonlarıyla, ordumuz içinde Atatürk devrimlerine ve demokrasiye bağlı subaylarımız tasfiye edilerek dengeler alt üst edilmiş, devrimci uyanıklık örselenmiştir. Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde sokaklara asılan afişlerin birçoğunda, yine ordunun hedef alındığını, acziyet içinde gösterilmeye çalışıldığını, ordu ile halkımız arasındaki güven duygularının sarsılmaya çalışıldığını ve sorumluluğun TSK’ne yıkılmaya çalışıldığını görüyoruz. Oysa, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni zayıf düşürmek FETÖ’nün amaçlarından biriydi. Siyasi iktidar, geçen bir yıllık süre içerisinde yaptığı uygulamalarla TSK’nın tüm kurum ve kuruluşlarını ortadan kaldırarak, kendisi de orduyu zayıf düşürecek adımlar atmıştır.”

“TSK’nın kurumsal varlığı ve onuru özenle gözetilmelidir”

“Bugün yapılması gerekenler şunlardır: Her türlü etnik, mezhepsel ayrıştırıcı politikalar bir kenara bırakılmalı, Cumhuriyet rejiminin sağladığı eşitlik ve özgürlük olanaklarına sıkı sıkıya sarılmalı, bu anlamda, 16 Nisan halk oylaması ile saraya verilen egemenlik, saraydan alınarak yeniden Türk milletine verilmelidir.

Siyasi partiler başta olmak üzere, demokratik kitle örgütleri ve tüm kişi ve kurumlar, PKK, IŞİD, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı ortak tavır alabilmelidir. Terör uzantıları tüm kamu kurumlarında tespit edilmeli, ancak bu kişilerin yerlerine yeni bir siyasal İslamcı anlayış yerine, kıdem ve liyakati gözeten, hakkaniyetli, yurtsever, Cumhuriyet değerlerine bağlı kadrolar getirilmelidir. TSK’nın kurumsal varlığı ve onuru özenle gözetilmelidir. Yaşadığımız kriz bölgesinde güçlü bir TSK’nın Türkiye’nin en önemli güvencesi olduğu unutulmamalıdır.”

“Ve son olarak: Bağımsız yargıyı oluşturmak, üniversiteleri laik, bağımsız ve sorgulayan bir konuma getirmek, toprak bütünlüğümüzü, Cumhuriyetimizin kurucu ilkelerini ve Ulusal-Üniter devleti savunmak öncelikli hedeflerimiz olmalıdır.”

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.