GEZGİN RUHUM
GEZGİN RUHUM
Benim güzel şehrim İstanbul..
Eskisi kadar sık gitmediğim şehrime geçenlerde bir uğrayayım dedim..
Daha Harem girişinde iş arabaları toz,toprak ve karmaşa beni karşıladı.
sürekli bitmeyen koca bir inşaat alanı oldu güzel şehrim..
Bakmaya ve gezmeye doyamadığım,ruhumu dinlendiren o güzelliklerden
eser yok..
İnsanlar bir telaş ve koşturma içinde.Kimsenin etrafına filan bakacak hali
kalmamış.Suratlar asık ..
Hemen arabalı vapura atladık güzel kızımla ve Sirkeci’ye geçtik.Işık Üniversitesi
Güzel Sanatlar da okuyan kızım da bu arada belki güzel kareler yakalar ve fotoğraf
çekeriz diyorduk.Ama insan öyle bir geriliyor ki,ne tarafa bakacağımızı şaşırdık.
Tabi ilk durak Taksim oldu.Çünkü hep hareketli ve canlıdır günün her saati.
Daha ilk girişte zaten umutlarımız suya düştü..Her yer inşaat ve toz…Yurunecek
yollar sıkıntılı.O yolların tramvayı yok ortalarda.Hani Taksim deyince hemen resmini
yaptığımız o al renkli güzel tramvay.Sanki bir şeyler eksik manzarada..Soğuk ve
sevimsiz.
Yollarda yürümek,dağlarda tırmanmak gibi..Her yer delik deşik.Atlamalar ve
zıplamalar ile hareket ediyoruz.Bir anda karşınıza çıkan insanlara çarpmamaya
özen göstererek tabi.Çünkü hoşgörü ve saygı gibi kavramlar çoktan raflara
kalktı ve heran bir sert kayaya çarpabiliriz..Tabi biz de gardımızı alıyoruz yürürken..
Çünkü,yürürken sürekli çarpan kişilere karşı bir teknik geliştiyorsunuz tabi yıllar içinde.
Neyse yurümeye devam ettik ve yolumuza cıkan barikatları ve iş makinalarını
geçerek sağlı sollu dükkanlara bakındık.Tabi Arap misafirlerden görebildiğimiz
kadarı ile..Tüm şehri sarmışlar sanki.Nereye baksam onları görüyorum.Ekonomiye
can katıyorlar sanırım,fakat rahat tavırları insanı yoruyor.
Neyse biraz Galatasaray’a doğru inince müzik sesleri duymak biraz olsa iyi geldi.
Bazen inanılmaz keman sesleri ile şehre güzellik katan isimsiz sanatçılar ile karşılaşmak
biraz da olsa iyi geliyor.
Her türden müziğe rastlamak mümkün buralarda.Yöresel müziğini çalanlar,halay çekenler
saz çalanlar,bir türkü tutturanlar..Memleket özlemini bir müziğe bağlayanlar..
Yani anlayacağınız her ne isterseniz var buralarda..
Tabi en çok sevdiğim şeylerin başında duvar grafitileri geliyor.Sanki şehrime renk katıyorlar.
Arada değişen grafitileri izlemek ve önünde mutlaka fotoğraf çektirmek yaptığım iyi işler
arasında.Sanırım en beğendiklerim şu melek kanatları..Önünde uzun süre kalıyoruz çalan
güzel müzikler eşliğinde..Arada beğendiklerimize de eşlik ediyoruz tabi..
Şehrin karmaşası öyle yoruyor ki,mutlaka bir yerlerde oturup soluklanıyoruz..Ama tam bir
yabancı gibiyim şehrime..Ben düzen severim,sakinlik isterim.Gezerken bir karmaşa oldu mu
hiç bir şeye odaklanamıyorum maalesef.
Biraz dinlenmek iyi gelince,kendimizi Galata Kulesi ne yönlendirdik..Kızım ananas yemek
isteyince,şimdiye kadar hiç denemediğim çubukta ananas ile de tanıştık..Beynimizi kavuran
sıcağa karşı bir dilim ananas nasıl da şifa olmuştu.Seviyorum bu gençlerle dolaşmayı o yüzden..
Bazen aklınıza gelmeyen her şey ile tanıştırıyorlar işte bizi.
Yürümeye devam edince karşımıza çıkan Galata Kulesi ,yollarda gördüğüm tüm karmaşayı
unutturdu neyse ki..Tarihi eserleri seyretmek,geçmişi koklamak öyle iyi geliyor ki insana.
Yüzyıllara meydan okuyan,yaşadığı yılları ruhunda taşıyan bu eserler bizim en değerli mirasımız.
Görmesini bilenlere,duymak isteyenlere anlattıklarının değeri hiçbir şeyle kıyaslanamaz.Sanki
ilk defa görmüşüz gibi de bir sürü kare yakalıyoruz kızımla.Hatta yabancı sanıp,bir şeyler satmaya
çalışan insanlara rağmen anın tadını çıkarıyoruz işte..
Kulenin önünde duran macuncu beni hemen eskilere götürüyor birden..Her ne kadar o samimi
satıcılar olmasa da bir an,insanda anılara yolculuğu başlatıyor birden..İnsanların unuttuğu
o sıcacık ve samimi yıllara..
Üsküdar da yaşayan çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşım vardı.Geçen senelerde yitirdim Selma’cığımı.Hep o
gelir aklıma..Uzun uzun danteller örerdi ,metrelerce..Keşke o yaşasa da nerede kötü bir manzara görsem
dantel örerek,onlara sıcaklık ve güzellik katsa diye iç geçiririm.Allah rahmet eylesin canım ya..Adını anmadığım
öyle az zaman var ki..
İşte böyle,geçmiş insanı gülümseten ve heyecanlandıran bir şey..
Bizlerden sonra geleceklere iyi şeyler bırakmak ta bir yetenek sanırım..İyi anılmak ve saygı duyulmak.
Elimize aldığımız bir şeyde o insanları yaşamak..
Tarihi eserler de bize bırakılan değerli miraslar..
Onlara iyi bakmak,onları korumak asil bir vazife.
Geçmiş ,ruhumuz daraldığında sıkıca tutunduğumuz herşey..
Ondandır işte,kendimizi kaybettiğimizde geçmişe dönüp anıları yaşamak..
Hepinize güzelliklerle dolu günler dilerim..
SANATla kalın…