DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

HAYATINIZ SEÇTİĞİNİZ ERKEK MİDİR?

18.07.2017
2.405
A+
A-

 

Bu hikâyeyi okuyunca şöyle bir düşündüm, ne kadar derinliği var diye.

Bir erkek olarak seçtiğiniz kadın sizin hayatınızın ta kendisi midir?

Oldukça derin bir düşünce. Bir kadın seçiyorsunuz, o da hayatınızın rengini belirliyor.

Gelecek günlerdeki mutluluğunuz ya da mutsuzluğunuz bu seçime bağlı. Bunlar derin konular elbet.

Buradan ahkâm kesmek kolay ancak sıfır yedi yaş aralığında aldığınız olumlu ve olumsuz inançlar ile aileden gelen, alt yapıyı oluşturan değerler eğitimi, yetişkin bir insan olduğunuzda hayatınıza yön verecektir.

İşte bu yönü belirlemek, üzerine ekleyeceğimiz kendi kişisel öğretilerimizle renklenecek ve sadece bizim değil karşımızdaki erkeğinde hayatı olacaktır.

Sadece erkek için mi böyle dersiniz? Kadın için de seçtiğiniz erkek hayatınız olamaz mı?

Bir erkek bir ömür, bir eş, yaşarken tutunduğumuz bir daldır. İster eş, ister baba, ister kardeş olsun, dalın gücü kuvveti, terbiyesi, kültürü, görgüsü, vicdanı ve her şeyden önemlisi de kendine güveni, saygısı tıpkı kadın gibi hayatınızın rengi değil midir?

Eğer kişisel gelişiminize bir şeyler kattıysanız, tatlı dilli biraz cebi kabarık, biraz da hoşgörünüz varsa, karşınızdaki kadının seçimlerine saygı duyuyorsanız o kadının cadı olması mümkün mü?

Bir kadın bir hayat, bir ömür, bir yaşamdır. Acısı, tatlısı, tuzu biberi her şeyiyle dünyanın merkezi değil mi?

O yoksa sol tarafınız boş kalmış, bir yanınız eksik demektir. Öyle ki bir elmanın iki yarısı gibi bir yarımı yoksa bütünden uzaksınız.

O da aynı şekilde bir eş, bir anne, bir kardeş olarak, terbiyesi, kültürü, görgüsü, vicdanı ve her şeyden önemlisi de kendine güveni ve sevgisi, sizin de manzaranızı güzelleştirecektir.

Hayat alma verme döngüsü içinde devam ediyor, seçtiğiniz kadın ya da erkek bu dengeyi kurma becerisini elde etmişse eğer, hayatınız seçtiğiniz kadın, ya da seçtiğiniz erkek olacaktır.

Kadın ya da koca, eşler birbirlerinin fikirlerine ve zekâsına saygı duymayı becerebiliyorlarsa o zaman hayatınız seçtiğiniz kadın ya da seçtiğiniz erkektir.

Özgürce, hür iradeyle verilmiş kararlar kendi seçimlerimizdir. Karar verirken özgür olduğumuzu hissetmek, daha doğru kararlar almamıza sebep olur.

Bu nedenledir ki sevdiklerimizle, dostlarımızla, arkadaşlarımızla ve hatta çocuklarımızla bile vereceğimiz kararlarda hür irade, bizleri mutlu sonuçlara götürecektir yeter ki özgürlüğümüzün sınırları başkalarını rahatsız etmesin.

Ve bugün durduğunuz yerden baktığınızda, gördüğünüz hayat yanınızdaki erkeğin ve kadının da terası, manzarası ve hayatıdır… Hayatınız seçtiğiniz kadın olduğu kadar seçtiğimizde erkektir.

Sevgiyle, huzurla ve mutlu kalın.

 

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale :

-Hayatını bağışlarım ama bir şartım var , der.

”Kadınlar hayatta en çok ne ister?” budur bilmek istediğim… Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der.

General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar.

Kafdağı’ndaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir.

Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:

-Kadınlar hayatta en çok ne ister?

Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil…

-Evlen benimle! O zaman öğrenirsin ancak istediğini…

Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit’e ve :

-Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!.

Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar, ancak General cadıya da evlenmek için söz vermiştir. Neyse evlenirler.

İlk gece General bir bakar ki , o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada…
Konuşur cadı:

Benim kaderim böyle… Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim, der. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa sen gündüzleri dışarıdayken mi?…..  General düşünür ve: Sen bilirsin kararı kendin ver, der. İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır. Peki, bu öyküden çıkarılacak 3 ders nedir?

  1. Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler.

2.Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir.

  1. İster güzel olsun, ister çirkin olsun her kadın aslında bir cadıdır. Hayatınız seçtiğiniz kadındır.

Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz,

bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir.  Hayat kat kattır.  Babil’in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.  Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır…  Hayatınız seçtiğiniz kadındır…(alıntı)

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
26 Mart 2021
27 Ağustos 2020
28 Ekim 2021
14 Şubat 2017
YORUMLAR

  1. Sıdıka dedi ki:

    Ablacım yine güzel bir yazı emeğine sağlık..mevzu “kadınlar ve istekleri” olunca ve tespit de yazıda anlattığın gibi doğru olunca keyifler de güzel oluyor..Teşekkürler..

  2. ayşen ak dedi ki:

    Çok güzel bir yazı tebrik ederim.Adamım diye ortalıkta dolaşan boş tenekelere büyük bir gönderme olmuş.Bravo