MÜFTÜLER NİKAH KIYMAMALI
ADD’den o yasa tasarısına sert tepki
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Gölcük Şubesi Başkanı İsmet Bucak ve Yönetimi müftülere verilmeye çalışılan nikah kıyma yetkisine sert tepki göstererek Anıtpark’ta bir araya gelerek sert tepkilerde bulundular. Basın açıklamasını ADD Kadın Komisyonu Başkanı Hilal Ardıçer gerçekleştirdi.
Katılım yoğun oldu
Dün Anıtpark’ta gerçekleşen programa Gölcük Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı İsmet Bucak, Kadın Kolları Komisyonu Başkanı Hilal Ardıçer, CHP Gölcük İlçe Başkanı İsmet İşeri, CHP Kadın Kolları Başkanı Türkan Çimen, Bir önceki dönem Vatan Partisi İlçe Başkanı Gürsel Albayrak, Değirmendere Topçular Mahalle Muhtarı Rabia Şentürk ve çok sayıda Gölcüklü vatandaşlar katıldı.
Ardıçer, “Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi toplumda yaratılmak istenen kutuplaşmayı daha da arttıracaktır”
ADD Kadın Kolları Başkanı Hilal Ardıçer basın açıklmasında , “Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde olması gereken zor günlerde bu ayrıştırıcı tasarı büyük bir hatadır. Müftülere verilen nikah kıydırma yetkisi yürürlükteki medeni kanuna ve anayasaya aykırıdır. Laiklik ilkesinin ihlal edilmesidir. Amaç müftülükler tarafından kıyılacak nikahın da resmileştirilmesi ve giderek belediye nikahının yerini alacak olmasıyla ilgilidir. Nikah sevgi ve saygıya dayalı bir birliktelik sözleşmesidir. Bugüne kadar da bu birliktelik medeni kanun ile belediyeler tarafından yürütülüyordu. Yani seçilen bir irade tarafından. O irade o ili ve ilçeyi yansıtan bir iradedir. Bu resmi işlem için belediyelerin yetkili memurlarının olduğu, köylerde de bu yetkinin muhtarlara ait olduğu bir gerçektir. Ayrıca bugüne kadar ülkemizde böyle bir sorun yoktu. Zaten isteyen çiftler resmi nikahtan sonra dini anlamdaki bir geleneğide yerine getiriyordu. Müftülerin asıl görevi nikah kıymak değildir.Onlar İslam dinine ilişkin olarak din işlerini yürüten gerekli fetvaları insanlara bildirmekle görevli devlet memurlarıdır. Söz konusu olan tasarının kabulüyle anayasa suçu işlenmektedir. Cumhuriyet bir hukuk devrimine dayanmaktadır. Cumhuriyetin kuruluş harcında hukuk vardır. Kadınların özgürlüğü , eşitliği, birey olmaları cumhuriyetle teminat altına alınmıştır.
Müftülere resmi nikah kıyma yetkisi verilmesi toplumda yaratılmak istenen kutuplaşmayı daha da arttıracaktır. Toplum müftüye ve belediyeye nikah kıydıranlar diye bir kez daha bölünecektir. Bir mahalle baskısı oluşacaktır. Müftülere nikah kıydıranlar dindar belediyeye nikah kıydıranların ise dinsiz olduğu teması işlenecektir. Bizler bu tasarıya karşıyız. Çünkü nikahta kadının gelecek güvencesi vardır.Bu güvence de medeni kanunla verilmiştir. Tekrar ediyorum bu yasanın çıkarılması kadın hakları açısından, hukuk açısından, son derece tehlikelidir. Kadınların hak ve özgürlüklerine yönelik bir saldırıdır.
Bu kanun tasarısı gerçekleştirilirse sadece müftülere nikah kıydırma yetkisiyle sınırlı kalmayacaktır. Erken yaşta evlilik artacaktır. Yeni doğan bebeklerin nüfus kaydının sadece bildirim usulü ile kütüğe işlenmesi gibi daha vahim sonuçlar ortaya çıkacaktır. Kısaca bu düzenleme çocuklarımıza da kıymaktır. Bu tasarıya göre sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların bildirimi nüfus memurluğuna sözlü olarak bildirileceği için kız çocuklarının istismardan kaynaklanan hamileliklerinin ve doğumların bildirilmesi zorunluluğu ortadan kalkacak böylece bu tür istismarların kayıt altına alınması zorlaşacaktır. Sonuçta bu kişilerin yargılanması söz konusu olmayacaktır.
Tacizler artacak , çocuk gelinler artacak ,öldürülen kadınlar artacaktir. Bizleri ve kızlarımızı koruyacak yasa olmayınca bizler birey de olmayacağız. Laik devlet ve toplum düzenini bozmaya yönelik anayasaya aykırı bu tasarı geri çekilmelidir” dedi.