DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

İNCİR REÇELİ

19.12.2017
835
A+
A-

Vitrinlere baktığınızda kimi ürünler için sudan ucuz derken kimileri için de ateş pahası diyorsunuz. İşte size bir kaç örnek, mesela incir. Fiyatları bana göre saçma sapan, 20 liraya da incir satıyorlar, 46 liraya da. Sonuçta bunlar kuru incir deseniz de hepsi aynı ağaçtan yapılıyor. Şimdi bir kilo 46 liralık incirden alsanız ve incir reçeli yapsanız. Size maliyeti mutlaka 50 lirayı geçer. Peki marketlerde bakıyorsunuz ki 10 liraya satılan reçeller de var, bunlar doğal olarak incir reçeli değil. Bir kilo badem alsanız 60 lira, kimi yerde 70. Bir kilo fındık 40 liraya da var, 70 liraya da var. Fiyatlar benim diyenlerin dahi çok fazla yanına yaklaşacağı türden değil. Efendim o pahalı olan incir, neymiş dağ inciriymiş, neymiş doğal incirmiş. İyi güzel de diğerleri doğal değil mi? Bu memlekette bir kilo kıymanın kilosu 46 liradan satılıyorsa, incirin kilosu nasıl aynı fiyattan olur hayret ediyorsunuz. İncir dediğiniz halk tabiri ile yemiş, Türkiye’de bol miktarda var. Bizde bol miktarda üretilmeyen et ki, onu da dışarıdan ithal etmek zorunda kalıyoruz. Demek ki bazı şeylerde kooperatifleşmek son derece önemli. Önceki gün televizyonda İzmir’in bir ilçesinde süt ürünleri konusunda kooperatifleşme haberi izledim. Üreticiler son derece memnun. Kooperatife üye olmayanlar sütün litresini 90 kuruştan satarken, kooperatif üyeleri olan üreticiler sütün litresini bir buçuk liradan satıyorlar. Haberci arkadaş aradaki 60 kuruşluk farkı sorunca, kooperatif yöneticisi “Biz aradan aracıyı kaldırınca fiyat otomatikman yükseldi” dedi. Demek ki böylesine önemli ve vatandaşı direk bilgilendiren ürünlerde kooperatifleşmek son derece önemli. Aslında incir üreticileri de kooperatifleşmeye gitse, hem daha çok para kazanırlar, hem de şu incilerin fiyatları daha aşağı çekilerek vatandaş ta ağız tadıyla incir reçeli yemenin imkanına kavuşur. Meseleyi incir reçelinden aldık, diğer ürünlerin de kapısını şöyle bir aralayalım. Büyük ve küçük baş hayvan üretiminde hızlı bir şekilde kooperatifleşme gerçekleşirse, hem üretim çok daha artar hem de vatandaş et ve et ürünleri konusunda daha makul imkanlara kavuşur. Ben şu sıralarda vatandaşların sürekli telkinleri üzerine balık konusuna değineceğim. Kime sorarsanız balık fiyatları oldukça pahalı. Hamsi ve istavrit balıklarının kilosunun 20 liradan satılması az buz değil. Mesela burada da balıkçılar kooperatifleşmeye giderek aradan aracıları kaldırdığında fiyatlar düşer mi? Yukarıdaki süt örneğine baktığımızda bu fiyatların da hem düşeceğini hem de aracıların ortadan kalkmasıyla kooperatifin imkanlarıyla balık üreticilerinin daha fazla kazanç elde edeceğini düşünüyorum. Eğer  bu konuda ciddi bir kooperatifleşme olursa, mesela çinakop daha istavrit kadarken tutulmaz büyümesi ve gelişmesi sağlanır böylece hem üretim artar, hem üreticinin kazancı artar, hem de tüketici bundan kaynaklanan bir fiyat düşüşüyle bol bol ve kaliteli balık yeme imkanına kavuşur. İncir reçeli dedik çünkü sofralarımızın önemli bir ağız tadını ve genellikle de sabah kahvaltılarında buluşmaya çalıştığımız bir ürün üzerinden gittik. İncir reçeli tatlıdır, hayatın da aynı şekilde tatlanması adına mutlaka adımlar atmalıyız. Eğer bu konuda gerekeni yapamazsak, geç kalırsak inciri kuru yemişçilerin vitrininde seyirlik olarak izlemeye devam ederiz. Unutmayalım ki Türkiye gıda, tarım ve hayvancılık konusunda kendine yeten altı yedi ülkeden biriyken bugün bir çok ürünü ithal etmek zorunda kaldık.

Yakub’un Ayrılığı

Rivayet ediliyor ki, Cenab-ı Hak, Yakub aleyhisselâm vahiy göndererek sordu:

– Bilir misin, neden seninle evladın Yûsuf’un arasını ayırdım?

Yâkub (a.s.):

– Hayır, bilmiyorum, dedi.

Cenab-ı Hak:

– Senin, Yûsuf’un kardeşlerine: “Siz gafil olduğunuz halde kurdun gelip onu yemesinden korkuyorum”, deyişinden dolayı aranıza bu ayrılığı soktum. Neden kurdun gelip onu yemesinden korktun da, benden ümidi kestin? Neden kardeşlerinin gafletine bakıp da benim onu korumama bakmadın? Biliyor musun, neden Yûsuf’u tekraren sana bahşettim?

Yâkub:

– Hayır!

Allah:

– Çünkü sen benden rica ettin ve dedin: “Umulur ki Allah onların hepsini bana getirir.” (Yûsuf: 83) Ve bir de: “Ey oğullarım! Haydi gidin de Yûsuf ve kardeşinden, iyice araştırarak, haber edinin. Allah’ın lutfundan ümidinizi kesmeyin!” (Yûsuf: 87) dedin

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.