DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BU ÖFKE NİYE?

20.02.2018
893
A+
A-

İnsanlar gazeteleri okumak, televizyonları seyretmek istemiyor. Bir manyak üç kişiyi öldürüp, aklı sıra kaçıyor. Sonra bir başka manyak beş altı kişiyi öldürüp kaçıyor, biri arabaya kurşun yağdırıyor, polisin yakalayacağını anlayınca korkudan intihar ediyor. Bir başka manyak küçücük bir çocuğu dövüyor, bir diğeri hayvanlara işkence ediyor. Şimdi bu haberler verildiği sürece, bu olaylar olduğu sürece insanlar televizyonların başına haber alacağım diye nasıl geçsin? Devletin istatistik kurumlarına sorsanız, yeşil ve kırmızı reçeteli hapların diğer sakinleştiricilerin, psikiyatri uzmanlarının yazdığı ilaçların ne kadar çok olduğunu görürsünüz. Demek ki ürkütücü bir durum söz konusu. Bu işin altından bir an önce çıkmazsak, ileride daha vahim sonuçlarla karşılaşabiliriz. Kapılarımızı açtığımız, kucak açtığımız, ekmeğini verdiğimiz kimi Suriyeliler; ahlaksızlıklara karışıp, bir genç kıza saldırabiliyorlar. Eğer o kız dirayetli olmasa, karşı çıkmasa, kim bilir başına neler gelecek. Bu tip haberler çıktıkça, dün acıdığımız Suriyelilere bugün öfkeyle bakar olduk. Halkın şikayetleri, başıboşlukları nedeniyle artıyor. Demek ki ortada düzelmesi gereken çok büyük bir sorun var. Ülke olarak tüm gönlümüz Afrin’de mücadele eden askerlerimizle, dualarımız onlar için. Gelen her şehit haberinin yüreğimizi dağladığı şu günlerde bir de bu cinnet haberleri, seri katil gibi ölüm saçmalar, insanları da çok ama çok tedirgin ediyor. Kadınlar isyanda, çünkü gördükleri şiddetin dozu ve uğradıkları tacizler azalacağına artıyor. O halde televizyonlar ve eğitim kurumları bu moral bozukluğunun psikolojik travmaların giderilmesi için eğitim programlarına çok daha ağırlık vermeli. Keza gazeteler aynı işleri yapmalı. Sosyal medyada yayınlanan manyaklıkların son bulması için gerekli kanuni düzenlemeler yapılmalı. Aksi takdirde istemediğimiz olaylar devam ettiğinde cinnetin getirdiği bir korku ve panik toplumu oluruz.

Her Koyun Kendi Bacağından Asılır Mı?

Halife Harun Reşid “rahmetullahi aleyh”, kendisini sık sık ikaz eden Behlül Dânâ “rahmetullahi aleyh” Hazretlerine bir gün:

“Sen kendi işine bak. Her koyun kendi bacağından asılır. Bir daha benim işime karışma” dedi.

Birkaç gün geçti, sarayı pis bir koku kapladı. Sebebini araştırdıklarında, sarayın bahçesinde bacağından asılı bir koyun buldular.

Bu işi yapanı da buldular, tabi ki: Behlül.

Halife, kendisini sıkıştırdığında:

“Gördüğünüz gibi, her koyun kendi bacağından asılır efendim. Fakat etrafı kokuttuğu için, herkesi rahatsız eder. Dinimizde emr-i maruf herkese farzdır. Eğer bu terk edilirse, insanlar öyle bozulur ki, salih kişiler de onların kötülüğünden rahatsız olurlar”

 

Swot Analizi Hikayesi

Bir gün Ahmet efendi, Nasreddin hocayı eşeğin önünde oturmuş kağıda bir şeyler karalarken bulmuş.

– Ne yapıyorsun Nasreddin hoca?, diye seslenmiş.

Hoca da:

– Eşeğime swot analizi yapıyorum Ahmet efendi, demiş.

Ahmet efendi, swot analizi nedir diye sorunca hoca anlatmış:

– Eşeğimin güçlü, zayıf yönlerini ve kendisi için olan fırsatlarla tehlikeleri bu şekilde yazıyorum. Beriki:

– Peki sonra ne olacak, diye sorunca, o da:

– Böylece iyi bir plan yapıp eşeğimi maksimum verimle çalıştırabileceğim, demiş. Bunun üzerine Ahmet efendi:

– Bütün eşekler aynı değil mi, analize ne gerek var? Diye sormuş. Nasreddin hoca:

– Öyle deme Ahmet efendi, demiş. Mesela benimkini atlarla otlatınca daha bir şevkle çalışıyor. Kendini at sanması onun güçlü tarafı. öğleden sonra bir de ineklerle otlatacağım. Belki sütünü bile içerim deyince, Ahmet efendi:

– Bekle hoca, demiş, benim eşeği kapıp geliyorum. Hoca bunu duyunca hemen atılmış:

– Aman Ahmet efendi, eşekleri bir araya getirmeyelim, eşek olduklarını anlıyorlar!

 

Miras

Çobanın birisi, kurtlara karşı kahramanlık gösteren köpeğine bir koyun bağışlamış. Olacak ya, o günlerde köpek ölmüş, fakat çoban sözünden dönmemiş. Köpeğe adanan koyun ise habire doğurmuş da doğurmuş, olmuş ayrı bir sürü. Çoban bunları ne yapacağını bilememiş. En sonunda mahallin hakimine gitmiş, bu köpeğin mirasının kime kalacağını sormuş.

O da allem etmiş, kallem etmiş, kitapları karıştırmış; sonra da mirasın kendisine kalacağını söylemiş. Büyük bir yükten kurtulan çoban derin bir nefes alıp ferahlamış, “hemen sabahleyin köpeğin koyunlarını sizin eve getireceğim” demiş.

Adam tam kapıdan çıkacağı zaman aklına bir şey takılmış, geriye dönerek sormuş:

“Hakim bey, Ben bu sürüyü size getireceğim getirmesine de, aklıma takıldı; sen bizim köpeğin nesi oluyorsun?”

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
7 Kasım 2021
5 Nisan 2019
20 Eylül 2016
20 Kasım 2017
26 Ekim 2020
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.