LOBİCİLİK YERİNE HOBİCİLİK OLURSA
Dünyada ses getirmenin güçlü olmanın en önemli aktörlerinden biri iyi bir lobinizin olmasıdır. Türkiye 60’lı yıllarda Avrupa’ya iş ve aş adına göç verdi. Gurbetçi olarak adlandırdığımız yurdum insanları ekmek parası için önce Almanya’ya ardından Hollanda, Belçika, Fransa gibi ülkelere göçüp gittiler. Eğer o dönemlerde Türkiye bir devlet politikası olarak gurbetçi vatandaşlarımızı iyi organize edip, bir arada tutabilseydi; bugün oralarda sadece iş gücü değil, işveren olarak ta güçlü bir yapıya sahip olan gurbetçilerimizin Türk Lobisiyle sesimizi daha gür çıkartır, önemli bir kuvvet elde etmiş olurduk. Bunları yapmadık, orada başıboş kalmış bu konuda birliktelik sağlayamamış insanlarımız farklı yapıların peşlerinden gittiler. Hatırlarsınız, Almanya’da bir spor salonunda ellerinde silahlarla Türkiye’yi yıkmak adına bağırıp çağıranları gördük. Eğer, çok güçlü bir lobiyi oluşturmuş olsaydık, bugün PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye Avrupa ülkeleri silah veremediği gibi Türkiye aleyhinde de söz söyleyemezler, bin düşünüp bir cümle ederlerdi. Halbuki Yahudi ve Ermeniler, özellikle ABD olmak üzere bir çok dünya ülkesinde güçlü lobiler oluşturdular. Yedi milyarlık insanlık dünyasında on dört milyon Yahudi en fazla otuz bin Ermeni olmasına rağmen, lobilerinin çok güçlü olması en basitinden sözde Ermeni Soykırımı tasarılarını kabul ettiremezlerdi. Avrupa Birliğine güle oynaya girer, seksen milyonluk büyük bir ülke olarak AB’nin temel taşlarından ve en güçlü lobilerinden biri olurduk. Bugün baktığımızda Türkiye bir beka sorununa karşı haklı bir savaş veriyor. Batı arkamızda değil. Çünkü orada güçlü bir lobimiz yok. Hatta adına Türk Milletvekili denen soysuzlar Sözde Ermeni Soykırımını kabul ettiklerine dair alçakça beyanat verebiliyorlar. ABD önce Suriye’yi, son olarak da ülkemizi bölmek adına PKK’ya sahip çıkıyor. PYD’yi ve YPG’yi özel olarak hem silahlandırıp, hem eğitiyor. Biz zaten ABD’nin PKK’nın hamisi olduğunu Çekiç Güç Döneminden çok iyi biliyoruz. Türkiye eğer 60 yıl önce yurtdışındaki soydaşlarımızı iyi organize edebilseydi, bugün bu sorunları yaşamazdık. Küçücük, hap kadar Yahudi ve Ermeni Lobileri bunu başarırken biz lobicilik yerine hobilerle vakit geçirdiğimizden o Almanya Fetöcülere sahip çıkabiliyor. Çünkü Almanya’dan milyonlarca gurbetçimizden aynı ses çıkmadığı için.
Ya da Yanında Bir Eşek Getir
Nasreddin Hoca, eşeğini mahkeme kapısına yakın bir yere bağlayıp pazara alışverişe gitmiş sırada kadı, hilekâr bir satıcıyı yargılamış, Merkebe ters bindirerek şehirde dolaştırılma cezası vermiş.
Suçluyu, kapının yakınındaki Hoca’nın eşeğine bindirip gezdirmeye başlamışlar. Hoca çarşı içinde mübaşirin gezdirdiği suçlu adamı görmüş, ses çıkarmamış. Mübaşir eşeği aldığı yere götürüp, aynı şekilde bağlamış.
Birkaç saat sonra Hoca ellerinde paketleri ile eşeğinin yanına doğru giderken, birde bakmış ki aynı suçluyu bir daha eşeğine ters bindirmek üzereler. Bu sefer yeter artık demiş ve müdahale etmiş.
Suçluya dönüp sinirli ve yüksekçe bir sesle :
– “Ya, hilekâr esnaflıktan vaz geç, ya da yanında bir eşek getir” demiş.
Buldunuz Sahibi Ölmüş Eşeği
Akşehir`in en iyi avcılarından birisi silahını kuşanmış, ava gitmiş. Her ava gidişinde birkaç tane kurt vuran avcının akşam geç vakit olup halen dönmediğini öğrenen oğlu, komşularıyla beraber onu aramaya gitmiş.
Ormanda bir ara eşeğinin anırması duyulmuş. O tarafa doğru koşmuşlar. Biraz ileride avcının soğuk vücuduyla karşılaşmışlar. Baktıklarında birkaç saat evvel eceli ile öldüğünü anlamışlar. Tüfeği de yanında hazır duruyormuş. Eşeğin sesinin geldiği tarafa doğru bakmışlar ki kurt sürüsü eşeği boğmuş yiyorlar.
Nasreddin Hoca yapacak bir şey olmadığını görünce, eşeği hızla yemekte olan kurtlara doğru seslenmiş;
– Yiyin bakalım yiyin. Buldunuz sahibi ölmüş eşeği!
Müslümanlığınız Nasıl Belli Olacak
Nasreddin Hoca’nın, ailece oruç tutmayan bir komşusu varmış. Ama adam hep sahur yemeği hazırlattırır, çocuklarını da sahura kaldırır, hep beraber yerlermiş.
Sonunda karısı dayanamamış. Hocaya danışmaya gitmiş;
– “Bizde ne kocam, ne ben ne de çocuklardan oruç tutan kimse yok. Kocam ısrarla bana güzel yemekler yaptırıyor, hep beraber sahurda yiyoruz. Oruç tutmadığımıza göre ne diye her gece sahura kalkalım ?”
– “Öyle konuşma hanım” demiş Hoca , “namaz kılmıyorsunuz, oruç tutmuyorsunuz, sahur da yemezseniz Müslümanlığınız nasıl belli olacak !”