VEREM VE KANSER
Yıllar önce adına ince hastalık derlerdi. İyi beslenememenin bir sonucuydu Verem. Gölcük’te Verem Savaş Dispanseri vardı. Başında da Göğüs Hastalıkları Mütehassısı rahmetli Cevat Davutoğlu, Dedem doktor Mahmut Nurettin Şenemre’nin Manisa Devlet Hastanesi Başhekimliği yaptığı dönemde asistanıymış. Öyle tanıştık. Bir vesileyle tanıştığımızda bana anlatmıştı. Yoğun bir Verem söz konusuydu Gölcük’te. Aradan geçen yıllar içerisinde şükür Verem ortadan kalktı. Bugünlerde Zatürre adıyla yine hortlamaya başladı. Nedeni büyük ölçüde kirli hava, yine aynı ölçüde iyi beslenememe. Şimdiki iyi beslenememe durumunun adı gıdaların organik olmaktan çıkması. Yediğimiz ekmekten, aldığımız ucuz kıymalara, ucuz ballara, varana kadar işin içerisine farklı karışımlar girmiş. Bir de Kanser vakalarında tedirgin eden bir artış var. Çünkü sabahtan akşama kadar kirli hava soluyoruz. Sanayinin getirdiği olumsuzlukların yanı sıra, araçların egzoz dumanları da soluduğumuz havayı zehre dönüştürüyor. Artan nüfusa karşı, çok ciddi oranda da araç sayılarında artış var. Doğal olarak soluduğumuz havaya ileride hastalık olarak yansıyor. Sanayi toplumu olmak çok önemli. Biz de artık Kocaeli bölgesi olarak çok önemli sanayi kuruluşlarına sahibiz. Bir yandan o kuruluşlar sayesinde iş ve aş bulurken, diğer yandan da Balıkesir’in Altınoluk İlçesine oranla çok daha kötü hava şartlarında yaşamaya mecbur kalıyoruz.
TRAFİĞİ TAKAN VAR MI?
İlçemizde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni bir trafik düzeni başlatıldı. Baktığınızda kuralları sorumsuz sürücülerin hiç te iplemediğini görüyorsunuz. Yolun karşısına geçiş yasak, ama sen kime anlatıyorsun? O insanların hayatlarını tehlikeye ata ata, bildiğini okumaya devam ediyor. Kimi yolların girişi kapatılmış. Diğer taraftan geliş var. Kısacası tek yön. Kime der kime anlatırsınız, sorumsuzlar kuralları çiğnemeye devam ediyor. Herkes eğer kendi kuralını ortaya koyarsa, o zaman toplum dirlik ve düzen içerisinde nasıl yaşayacak? Gölcük’te her cadde ve sokağa zabıta ve trafik polisi dikmeniz mümkün değil. Peki bu sorumsuzlar nasıl yola getirilecek? İşte onun çaresi var. Gölcük’te MOBESE kamera sistemi uygulanıyor. O kameralar her gün incelenmeli, düzeni kim bozmuş, kim kuralları çiğniyorsa ve onun karşılığında hangi cezaları yazıyorsa adreslerine gönderirsiniz, bakalım aynı hataları yapmaya devam edecekler mi? Ortaya konan kuralların yanlış ve sakıncalı tarafları olabilir, bunları anlatarak çözüme kavuşturabilirseniz. Lakin, o kadar insan yeni kurallara uyarken, ben bildiğimi okurum demenin de bir karşılığı olmalı.
Hoca Papağan
Adamın biri bir gün bir petshopa girip karşısına çıkan ilk papağanı gösterip fiyatını sorar.
-Petshop çalışanı da 10000$ efendim diye cevaplar.
-Fiyatının neden yüksek olduğunu soran adama çalışan
-Efendim bu papağan 300 tane kelime biliyor.
O papağandan biraz uzaklaşan adam başka bir papağanı sorunca
-20000$ efendim
-Bu neden bu kadar pahalı der bu kez
-Bu papağanda aynı kelimeleri hem İngilizce hem Türkçe söylüyor diye cevap alır.
Onun yanında duran papağanı merak ederek gösterir adam
-Bunun fiyatı nedir
-30000$ efendim buda kelimeleri her dilde söylüyor
Şaşkın adam dükkanın en sonunda duran papağana yönelir ve onun fiyatını sorar
-Bunun fiyatı nedir
-100000$ efendim
-Peki bunun özelliği nedir deyince
-Valla bu pek konuşmuyor ama oradaki 3 papağan buna “hocam” diyorlar.
İmamla iş inada bindi
Ömründe hiç teravih namazı kılmamış olan bir adam, bir gün, caminin önünden geçerken, adamın birisi :
-“Namaz vakti nereye gidiyorsun? demiş ve eklemiş “Sen Müslüman değil misin?”
Adam ne desin?
-“Bari şu namazı kılıvereyim de öyle gideyim” diyerek camiye girmiş.
Gelgelelim, aklı dışarıda, hayvanlarında. Üç beş rekat namaz kılmış, bakmış, biteceği yok.
Dışarı çıkıp oğluna seslenmiş :
-“Oğlum, hayvanlara mukayyet ol. İmamla iş inada bindi.