DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

FENERBAHÇE KÖTÜYSE TÜRK FUTBOLU DA KÖTÜ

05.03.2018
1.093
A+
A-

Futbol son zamanlarda anlamsızlaşmaya başladı. Herkes bağırıyor, ama gerçekleri gören yok. Bu söylediklerim, Akhisar karşısında alınan mağlubiyeti bertaraf etmek için değil. E peki ne? Fenerbahçe’nin verilmeyen iki penaltısı ve bir ofsaytı gerekçesiyle sayılmayan nizami golü. Olmaz böyle şey! Peki şimdi ne yapacağız? Aziz Başkan herhalde konuşur diye düşünüyorum. Ben başka bir şey söyleyeceğim. Fenerbahçe seyircisi, “Yönetim istifa” diye bağırıyorsa onlara mutlaka bir açıklama yapılmalı. 2-2 berabere kaldığımız Beşiktaş’la kupa maçındaki sorumsuzlukları gördük. Trilyonları cebine indiren futbolcuların böyle bir hakkı var mı? Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray gibi uzun yıllar şampiyonluk bekleyemez. O halde beşi bir yerdeli günlere dönmeliyiz. Hatırlayın, Ali Koç’un beşi bir yerde dediği dönemde, Fenerbahçe futbolda, erkek ve kadın basketbolunda, erkek ve kadın voleybolunda şampiyon olmuştu. Sonra kumpaslar kuruldu, Aziz Başkan ve yöneticiler hapis yattı, hadisenin bir FETO kumpası olduğu ortaya çıktı. Fenerbahçe ağır yaralar, ağır darbeler aldı. 5 puan farkla şampiyonluğa giderken Trabzon’da otobüsü kurşunlandı failler ortada yok. Aziz Yıldırım tesisleşme yönünde önemli adımlar attı, hizmeti büyük. Fenerbahçe için acı çekti, hapis yattı, bunu kimse inkar edemez. Ancak taraftar da şampiyonluk bekliyor, hem de ara sıra değil, peş peşe şampiyonluklar bekliyor. Durum gösteriyor ki Fenerbahçe için artık bir kan değişikliği zamanı gelmiştir. Önceki gün bir dostum bana şöyle söyledi “ Fenerbahçe kötüyse Türk Futbolu da kötü” bakın Türk futboluna ne kulüpler bazında, ne de milli takımın Avrupa ve dünya şampiyonu alanında herhangi bir başarısı yok. İleri gideceğimize geri gidiyoruz. O halde Fenerbahçe parlak günlerine dönmek adına Sevgili Aziz Başkana da sevgi ve saygılarını sunarak değişimi sağlamalı. Ali Koç’un bence en büyük sloganı, daha önce söylediği gibi “Beşi bir yerde” olmalı. Fenerbahçe taraftarı milyonlar bunu aynen böyle istiyor. Zaman artık Fenerbahçe’yi yeni ufuklara yelken açma zamanına götürmektir. Bunun da Ali Koç’la başarılacağına ben ve benim gibi milyonlar gönülden inanıyor.

 

Hırsızın Hiç Mi Suçu Yok

Bir gün Nasreddin Hoca’nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış. Birisi :

– Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın sanki ?

Bir başkası :

– Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor ? diye konuşmuş.

Bir diğeri de :

– Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor. Hoca kızmış :

– Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi ? Hırsızın hiç mi suçu yok ?

 

Uçmasını da Becerir

Eve dönen 87 yaşındaki kadın 92 yaşındaki kocasını yatakta bir başka kadınla yakalamış. Fena halde öfkelenmiş tabi… Adamı önce balkona doğru sürüklemiş, sonra da tuttuğu gibi aşağı itmiş.

Eşini öldürdüğü gerekçesiyle mahkemeye çıkarıldığında hakim sormuş:

-Kocanızı neden balkondan aşağı attınız?

-Madem ki 92 yaşında bu işleri yapabiliyor, uçmasını da becerir diye düşündüm hakim bey!…

 

Size Zaten Allah Cezanızı Vermiş

Adamın birisi eşiyle birlikte giderken trafik polisi durdurup, ehliyet ve ruhsatını istemiş.

Trafik polisi ruhsatı incelerken adam dayanamayıp sormuş;

– Affedersiniz memur bey, bir kural hatası mı yaptım?

– Evet emniyet kemerinizi bağlamayı unutmuşsunuz.

Tam o sırada eşi müdahale etmiş.

– Memur bey, siz bu adam bilmezsiniz. Ben dersem her zaman tersine yapar. Bir türlü beni dinlemez. Daha evden çıkarken emniyet kemerini bağla dedim. Sırf ben dedim diye bağlamadı. Biraz önce köşeye dönerken yine uyardım. Bak emniyet kemerini bağla dedim, inat etti yine bağlamadı. Siz bu adamı bilmezsiniz öyle inat öyle inat ki, bir bir türlü beni dinlemez. Ona dedim ki, birazdan trafik polisi karşıma çıkarsa, ya bizi durdurursa ne yapacaksın? İşte dediğim oldu. Ödesin de cezayı aklı başına gelsin. Beni dinlemezse daha çok cezalar öder, çok perişan olur. İşte bu adam böyle bir adam evlendiğimizden beri beni bir türlü dinlemez. Öyle inat, öyle inat ki…

Trafik polisi, kadının daha fazla konuşmasına meydan vermeden, adam ehliyet ve ruhsatını uzatmış;

-Beyefendi, buyurun ehliyet ve ruhsatınızı, gidebilirsiniz.

Size zaten Allah cezanızı vermiş. Bir de ben ceza yazmayım, cezanın cezası olmaz!…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.