DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C
Reklam

İlçe Sağlık Müdürü Dr. Medişoğlu Aşı Haftasında vatandaşları bilgilendirdi

İlçe Sağlık Müdürü Dr. Medişoğlu Aşı Haftasında vatandaşları bilgilendirdi

İlçe Sağlık Müdürü Dr. Medişoğlu Aşı Haftasında vatandaşları bilgilendirdi

24- 30 Nisan Dünya Aşı Haftası münasebetiyle İlçe Sağlık Müdürü M. Sabri Medişoğlu aşının insan hayatındaki önemi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Medişoğlu, “ Aşı vurulmuş kişiler mikrop ile başarılı bir şekilde savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz“ dedi.

İlçe Sağlık Müdürü M. Sabri Medişoğlu 24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası münasebetiyle aşının önemi hakkında yaptığı açıklamada, “ İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri v.b. mikropların hastalık yapma özellikleri yok edilerek zararsız hale getirildikten sonra ya da bazı mikropların salgıladığı toksinlerin zararlı özellikleri ortadan kaldırılarak geliştirilen biyolojik maddelere AŞI denir. Vücut, aşı sayesinde bu mikropları ve toksinleri kendisi herhangi bir zarar görmeden tanımış olur.  Böylece gerçek mikropla karşılaşıldığında vücut artık tecrübeli ve savunma sistemleri hazırdır. Mikrop ile başarılı bir şekilde savaşır ve kişi hastalığa yakalanmaz. Bu kişi artık o hastalığa karşı bağışıktır. Aşının tarihimizdeki yeri çok eskidir. Osmanlı Devletinde İstanbul’daki İngiltere elçisinin eşi olan Lady Montague’nun 1 Nisan 1717 tarihli mektubundan bir kaç satır okuyalım: ”Aşıcı kocakarılar aileler tarafından çağırılıyor ve gelen kadınlar, ceviz kabuğuna doldurulmuş çiçek hastalığı yapan maddeyi aile, hangi damardan isterse o damarı bir iğneyle açtıktan ve iğnenin ucu kadar aşıyı buraya akıttıktan sonra yarayı bağlıyor ve üzerini de bir ceviz kabuğuyla pansuman ediyor. Ve bu her sene binlerce çocuğa uygulanıyor..”  Bu anlatılan aşılama hadisesi sayesinde o dönemde başta İngiltere olmak üzere Avrupa bu ölümcül Çiçek Hastalığından kırılırken Osmanlı Devleti bu salgından az etkilenmiştir. Günümüzde yapılan aşılar da aynı mantığın modernize ve tehlikesiz yapıya getirilmiş halidir. Aşıların etkinliklerini konuşmak için bir kaç tane istatistikten bahsetmemiz gerekirse, az önce konuştuğumuz bir zamanlar devletleri yıkılma eşiğine getiren Çiçek Hastalığı yakın geçmişte ki yoğun aşılama çabaları sayesinde 1979 yılında yeryüzünden silinmiştir.Kızamık hastası sayısı ülkemizde 1970 yılında yaklaşık 70 bin iken aşılamala programımız sayesinde 2008 yılında sadece 4 adet kızamık vakası bildirilmiştir. Kızamık kesinlikle hafife alınmayacak bir hastalıktır. Beyin zarı iltihabı yapabilen, ömür boyu kalıcı sorunlar bırakabilen ve öldürebilen bir hastalıktır. Aşılanmış bireyler çok büyük oranda bu hastalığa hiç yakalanmazlar. Bu hastalığa yakalandıkları takdirde de aşısız bireylere göre çok daha hafif atlatırlar.Yine bir dönemin kabusu, yakalanan çocuklar için ölüm veya kalıcı felç anlamına gelen Poliomyelit (çocuk felci ) hastalığı 1980 yılında dünyada yaklaşık 75.000 çocukta görülüyorken bugün bu hastalık yeryüzünden silinmek üzeredir. Ülkemizde de son Polio Vakası 1998 yılında gözlenmiştir.

Kuduz ve Tetanoz gibi hastalıkların ise bugün dahi tedavileri yoktur. Yani eğer bu hastalıkları yapan mikrobu kaparsanız ki tetanoz mikrobunu kapmak çok kolaydır. Zira mikrop, toprak ile bulaşmış hemen hemen her yerde mevcuttur. Bir gül dikeninin batması ile dahi tetanoz olabilirsiniz. Ya da bir sokak hayvanının ısırması ile kuduz mikrobu bulaşabilir. Böyle bir durumda elimizde sizi tedavi edecek ilaç yoktur. Bulaştan önce aşılı olmak veya bulaştan hemen sonra aşılanmak kurtuluşun tek çaresidir. Ülkemizde uygulanan aşılar, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından onaylanan GMP (İyi Üretim Prosedürleri) kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır. Ayrıca, kullanılacak aşılar teslim alınıp sahada kullanıma sunulmadan önce, Türkiye Ulusal Referans Laboratuvarlarımızda da test edilmekte ve teknik şartnamelere uygunluğu kanıtlanan aşıların kabulü yapılmaktadır.  Aşılar üreticiden alınıp aşılanacak kişiye ulaştırılana kadar tüm sağlık kuruluşlarında soğuk zincir sistemi içerisinde uygun ısı aralığında korunmaktadır.Durum bu kadar ortada iken lütfen hiçbir bilimsel temeli olmayan laflara ve komplo teorilerine itibar etmeyelim. Çocuklarımızın sağlığı ile oynamayalım ve geleceğimize sahip çıkalım. Bugün, Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz sunulan aşılar sayesinde 13 tane tehlikeli mikrop (Difteri, Boğmaca, Tetanoz, Çocuk felci, Hepatit A  ve Hepatit B , Suçiçeği, H. influenza tip b, Verem, Kızamık-Kabakulak-Kızamıkçık, Pnömokok )  ve bunların yol açabileceği hastalıklara karşı aktif korunuyoruz. Aşı sisteminin etkili olması için toplumun %80-85’inden fazlasının aşılı olması gerekiyor yoksa koruyuculuk sistemi sekteye uğruyor ve diğer herkesin sağlığı da tehlikeye giriyor. Unuttuğumuz veya artık çok nadir gözlediğimiz hastalıkların tekrar hortlamaması için Aşı olmaya devam etmeliyiz.  Bu vesile ile Aşı Haftamızı kutluyorum. Hep beraber daha sağlıklı yarınlara ulaşmak dileğiyle“ dedi.

SONY DSC

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.