ALİ TÜRKŞEN’İN UZATTIĞI EL

ALİ TÜRKŞEN’İN UZATTIĞI EL

Kendime arkadaş seçimide titiz davranırım. Bakarım dost mu? Eğer öyleyse gözümü kırpmadan yanında olurum. Arkadaşlık ve dostluk böyle bir şeydir. İşte size tertemiz ve pırıl pırıl bir hayatın içinden gelen Kardak Kahramanı Ali Türkşen. Biz onu aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerine kurulan kumpas davalarda haksız yere yattığı hapis cezalarından da tanırız. İşte o günlerde ben Ali kardeşim ve diğer kahraman askerlerin hep yanındaydım. Vardiya Bizde Platformunun düzenlediği Sessiz Çığlık eylemlerinde Gölcük’te divan başkanlığı yapan bendim. Hasdal’da, Hadımköy’de, Maltepe Cezaevi’nde kahraman dostlarımı ziyaret ettim. Silivri’deki duruşmaları izledim, haksızlıkları gazetemde dile getirdim. O günlerde bana ve aileme yapılan puştlukları unutmam mümkün değil. Adice ve şerefsizce işlerdi. Lakin, ne beni yolumdan çevirebildiler, ne de ailemi korkuya sevk ettiler. İşte Ali Türkşen o günlerin sabırla haklı çıkacağı sonucu bekleyen kahramanlardan biriydi. Bugün İyi Parti’den Milletvekili Adayı. Sokak sokak geziyor. Herkesin gerçekten büyük bir ilgi ve alakası var. Önceki gün 20 yaşlarında bir gence elini uzatan Ali Türkşen, ne üzücü ki karşılık bulamıyor. Farklı bir siyasi düşünceye sahip olabilirsiniz, bu gayet doğal. Her elinizi sıktığınız insana oy da vermeye bilirsiniz, bu da doğal. Ama büyüğe saygı, nezaket farklı şey. O arkadaş, yani genç kardeşimiz, hangi siyasi görüşte bilemem, o da zaten Kardak Kayalıklarına Ali Türkşen’in Türk Bayrağı diktiği günleri bilemez. Demek ki sizin kapınıza gelen veya yolda rastlayan herhangi bir insan dahi olsa, verdiği selamı almak, uzattığı eli sıkmak önemli bir insanlık onurudur. Öyle zannediyorum ki o genç kardeşimiz, çevresi tarafından da ikaz edilmiş, tepki görmüştür. Bizler hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, bu ülkenin değerlerini bu ülke için canını feda etmekten çekinmeyenleri iyi bilmek ve öğrenmek zorundayız. O kardeşimiz, Ali Türkşen’e elini uzatsa ve şöyle deseydi; “Evet siz geziyorsunuz, oy istiyorsunuz, uzattığınız eli sıktım ama size oy vermeyeceğim.” Bu çok daha güzel, çok daha yerinde olurdu. Aslında böyle yapmak lazım. Her siyasi parti adayları birlikte her yeri geziyor, tokalaşıyorlar, selamlaşıyorlar, muhabbet ediyorlar. Sonuçta herkes kendini hangi siyasi görüşe yakın hissediyorsa o siyasi partiye oy veriyor. Bu da gayet doğaldır.

EFENDİMİZİN HADİS-İ ŞERİF SÖZLERİ

-İslâm, güzel ahlâktır.

-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

-İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.

-Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

-Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir Müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.

-(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

-(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

-Allah’ın rızası, anne ve babanın rızasındadır. Allah’ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

-Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.

-Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.

-İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

-Bir Müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o Müslüman için birer sadakadır.

– İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

– Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.

-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.