SELAHATTİN BOZ ANLATIYOR
Nerede o eski Ramazanlar
Bozoğlu Kaportanın işletmecisi Selahattin Boz eski ramazanları anlattı. Gölcük Sanayi Çarşısı’nın kurucularından olan ve 48 yıldır kaporta ustacılığı yapan Selahattin Boz, “Eski Ramazanlarda bir huzur ve bereket vardı. Ramazan ayına saygı vardı. Ramazan ayının gelmesini beklerdik. Oruç tutanlara bir saygı vardı ve oruç tutamayanlar oruç tutanların yanında su dahi içemezdi. Hatta yurt dışından gelen müşterilerimiz vardı ve biz oruçluyuz diye bizlere saygı duyarlardı ve yanımızda bir şey içmezlerdi. Bizlere, “ Sizin dininize göre ramazan ayı çok önemli olduğu için sizin yanınızda yemek içmek saygısızlık olur” diyerek yanımızda bir şey yemezler ve içmezlerdi. Bizde onlara sahip çıkma ve adetlerimizi gösterme amaçlı iftar soframıza davet ediyorduk ve bu durumdan çok memnun oluyorlardı. Ramazan ayında komşuluk ilişkileri daha iyi olurdu. Öyle ki sahur için hazırlanan yiyecekler komşular arasında ikram edilirdi. Tabi bu iftar için hazırlanan yiyecekler içinde olurdu. Ayrıca iftar sofralarına eş dost akrabalar davet edilir ve hep birlikte oruç açılırdı. Sanayi de ise yine aynı şekilde bir huzur olurdu. Dostluk havası içinde, neşeli ve esprili iftar sofralarımız olurdu. Ramazanda İftar vakti yaklaşınca dükkân önlerinde iftar sofraları hazırlanırdı. Eşler ve dostlar davet edilir ve esprili bir ortamda hoş sohbet eşliğinde oruçlar açılırdı.
‘’Bizim çocukluk ve gençlik dönemimizin en güzel yanı Ramazan Davulcularıydı’’
Eski ramazanlarda ailelerin günler önce hamur açıp yufka yaptıklarını, baklava tepsileri hazırladıklarını ifade eden ilçemizin tanınmış simalarından Selahattin Boz, “ Komşular birbirlerine evlerinde ne pişiriyorlarsa onları ikram ederlerdi. Babalarımız ve annelerimiz komşular ile birlikte teravih namazlarına gider sonra döndüklerinde zaman zaman sahur için birlikte yemek yaparlardı. Ramazan günlerinin ve gecelerinin bizim çocukluk ve gençlik dönemimizin en güzel yanı ramazan davulcularıydı. Her mahallede davulcu olurdu. Sahurda insanları kaldırmak için davulcular aynı zamanda işin manevi yönünü ortaya çıkaran türküler söylerler bizlerde büyük bir mutluluk duyardık. Yine o dönemlerde mahallelerde bekçi baba dediğimiz bekçiler vardı. Onlar sayesinde huzurla uyur ve hiç endişe duymazdık. Tabi ki ramazan bayramlarının en güzel tarafı bizler adına bayram harçlıklarıydı. Büyüklerimiz bizlere bayram harçlıkların verdiğinde ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamam. Kimi yakınlarımız da bayramlarda harçlıklarımızı mendillerin içine koyarak verirlerdi. Ramazan günlerinde bizlerde çocukluk dönemlerimizde sabah okula gitmeden önce kahvaltımızı yapar öğlene kadar kendimizi oruçlu sayardık. Dolayısıyla ramazan günlerimiz dolu dolu geçer ve ramazanın hiç bitmesini istemezdik. Ramazan bayramlarının sık sık olmasını isterdik. Gerçekten bayramlar o kadar güzel geçerdi ki anne ve babalarımız bizlere almış oldukları giysilerimizi ve ayakkabılarımızı uyuduğumuz da yanı başımıza koyardık. Şimdi o eski ramazanları özlememek mümkün değil. Bu vesileyle tüm Gölcüklülerin 11 ayın sultanı olan ramazan ayını sağlıkla huzurla ve afiyetle geçirmesini diliyorum.
İsim: Serap DURUKAN