DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

TEMİZLİKTE VATANDAŞ SORUMLULUĞU

13.05.2018
880
A+
A-

TEMİZLİKTE VATANDAŞ SORUMLULUĞU

Bir ilçenin pırıl pırıl olmasında sadece belediyenin gayreti yetmez, vatandaş ta sorumluluk ve inisiyatif almalı. Gölcük’te çöpler belirli saatlerde toplanıyor. Herkesin kapısının önünden çöplerin hangi saatte alınacağı belli. Alınan saatte çöp arabaları yerinde oluyor. Görüyoruz ki bu konuda kimileri sorumsuz davranıyorlar. Saatlerin dışında daha geç bir vakitte çöpleri kapı önlerine bırakılması çirkin bir görüntü oluşturuyor. Ne hikmetse bunun faturasını da belediyeye çıkarıyorlar. E be kardeşim! Sana dediler ki senin caddenden, senin sokağından çöp toplama aracı falan saatte geçecek. O zaman ne yapacaksın? 10 dakika önce çöpü kapının önüne koyacaksın. Böyle yapmıyorsun, ortalık çöpten geçilmiyor, sonra da şikayet ediyorsun. Aslında yaptığın düpedüz sorumsuzluk. İlçemize besbelli ki bir vatandaş kimliğiyle bakmıyorsun. Şimdi belediye bu olumsuzlukları gidermek için önemli bir hamle yaptı. Çöp taksiler kondu. Çöp motosikletler var. Nerede bir çöp birikintisi varsa, telefon açtığınızda yeni hizmete giren o araçlar anında gelecek ve çöpler alınacak. Bütün bunlara rağmen, hala sorumsuzca davrananlar olursa herkes bilsin ki onlar da toplum bilinci ve temizlik duyguları gelişmemiş. Bir laf vardır, herkes evinin kapısının önünü süpürse şehir tertemiz olur diye. Şimdiki zamanda kimsenin eline süpürge alıp ta kapısının önünü temizlediği yok. Bu görevi yerel yönetimler üstlenmiş, vatandaşa sadece hassas ve duyarlı davranıp o çöpleri belirlenen saatlerde ev veya iş yerlerinin önüne koymak kalıyor. E bunu da yapmıyorsan, demek ki sen art niyetlisin ve cümleyi şöyle bağlayalım; Gölcük tertemiz ve pırıl pırıl olsun diye belediye çöp kamyonlarının dışında çöp taksiler ve çöp motosikletler koymuşsa, sen de artık kurala uy da biz de işte bunlar Gölcük’ü seven insanlar diyelim.

 

Ülkesinden Kaçan Adam

Vaktiyle Nil Nehri, bir yıl Mısır’a hiç su taşımadı ve sonunda dayanılmaz bir kıtlık baş gösterdi. Öyle oldu ki, susuzluktan kıvranan insanlar dağlara çıktı. Nil sanki kurumuştu. İnsanlar feryat edip inleyerek yağmur dilediler, ama hiç fayda etmedi. Bunun üzerine içlerinden biri, tasavvuf büyüklerinden Zünnun’un dergâhına koştu:

“Ey yüce sultan! Halk sıkıntı içinde, çok acı çekiyor. Ne olur, şu âcizler için bir dua buyur. Cenab-ı Allah sevdiği kullarının dualarını reddetmez!” dedi.

Bu sözleri duyan Zünnun, hemen hırkasını toplayıp şehri terk etti, Kızıldeniz’in kenarındaki Medyen kasabasına kaçtı. Şehre çok geçmeden, öyle bir yağmur yağdı ki, halk suya doydu, herkesin yüzü güldü.

Aradan yirmi gün geçti. Medyen’e, “Kara yürekli bir bulut, Mısır’ın üstünde ağlamış” diye bir haber geldi.

Bunun üzerine Zünnun, havuzlar bahar selleriyle dolduğu için, ülkesine geri döndü.

Bu arada, bu büyük mânâ sultanını ziyaret eden biri kendisine usulca sordu:

“Halk senden dua istedi, etmedin. Kalktın Medyen’e kaçtın. Bu şehri terk edişinde ne hikmet vardı?”

Zünnun şöyle cevap verdi:

“İşitmiştim ki kurtların, kuşların, vahşi hayvanların rızıkları, kötüler yüzünden daralırmış. Çok düşündüm, bu memlekette kendimden günahkâr kimse görmedim. Anladım ki, bu kuraklık, bu bereketsizlik benim yüzümden oluyor. Halka benim fenalığım dokunuyor. İyilik kapısı benim şerrimden kapanıyor. Halkı sıkıntıdan kurtarmak için Mısır’ı terk ettim!”

* * *

Büyüklük istiyorsan herkese hürmet et. Büyükler kendilerini herkesten fena görürler. Sen kendini küçük bilmedikçe, insanlar katında aziz olamazsın. Kendini küçüklerden sayan, hem dünyada, hem de ahirette büyüklüğe kavuşur.

Ey bizim mezarımıza uğrayan ziyaretçiler! Sâdi toprak olmuşsa ne önemi var, o zaten sağlığında da topraktı. Sâdi, rüzgar gibi âlemi dolaşmışsa da, sonunda o da kendisini kara toprağa teslim etti. Çok geçmeden vücudunu toprak yiyecek, sonra da rüzgar o toprakları yeryüzünün her yanına savuracak! Mânâ gülistanı açıldı açılalı, hiçbir bülbül Sâdi kadar güzel inlemedi. Böyle bir bülbül ölür de, toprağından gül bitmezse, şaşırmaz mısın?

 

Her şey Hiçlik Makamı İçin mi?

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:

“Kimsin ? Hiç demiş Hoca, “hiç kimseyim.

”Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce, sormuş Hoca:

“Sen kimsin ? ”“Mutasarrıfım” demiş adam kabara kabara.

“Sonra ne olacaksın? ” diye sormuş Nasreddin Hoca.

“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam…

“Daha sonra ?..” diye üstelemiş Hoca.

“Vezir” demiş adam.

“Daha daha sonra ne olacaksın ?

”“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.

”“Peki ondan sonra ?

”Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp “Hiç.” Demiş

“Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca.. Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım; hiçlik makamında.”

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
3 Nisan 2016
26 Nisan 2019
17 Mayıs 2022
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.