DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

DEVLET YÖNETİMİ

28.06.2018
890
A+
A-

Toplumların huzur ve güven içinde yaşaması adına devlet yönetimi son derece önemlidir. Kaymakam, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı o yönetimin en önemli unsurlarını oluşturur. Görüyoruz ki Sayın Altıntaş, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanıyla güzel bir uyum içerisinde. Kentimizin huzur ve güven içerisinde yaşaması adına bu birliktelik halka da güven verir. Diğer birimler huzurun ve güvenin olduğu yerde çok daha rahat ve güven içerisinde çalışırlar. Devletin varlığını hissettirmesi noktasında halkın üzerine de çok önemli görevler düşer. Bunların en başında Kolluk Kuvvetlerimize yardımcı olmak gerekir ki, bunu da başardığımızı görüyoruz. Halkın devlete güveni, devletin halkına sıcak yaklaşması müşfik bir baba edasında olması böylesine güzel birlikteliklerde yaşanır. Dolayısıyla huzur içinde yaşayan bir kentin imajı da düzgün ve diğer yerlere göre de örnek teşkil edecek önemli bir şekil alır. Sağlık eğitim, çalışma hayatı, ne kadar uyumlu olursa grafiğimiz yükselir, başarı oranımız artar, devletin toplumdan toplumun da devletten beklentileri gerçekleşir. Hepimiz biliyoruz ki devlet ebet müddettir. Bunu sağlayan sadece ve sadece karşılıklı güvene dayanan bir birlikteliktir. Bu sağlıklı bir yapı sağlıklı bir vücut ve sağlıklı bir kent demektir. Bizlerin huzuru kentimizde yaşayan insanların mutluluğu demektir. Bakın, önceki gün sevgili dostum Sayın Altıntaş gazetemizi ziyareti sırasında gençler ve halkımız adına çok güzel şeyler söyledi. Malum okullar tatil ve önümüzde kocaman bir süreç var. O sürecin olumlu geçmesi adına gençlerimizin de dolu dolu yaşaması gerektiğine inanıyorum. En güzel şekilde dinlenecekler, tatillerini yapacaklar ve devlet büyüklerinin tavsiyelerine de inanıyorum ki mutlaka uyacaklar.

Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış

Kurtuluş Savaşı’nda Halide Edip, Mustafa Kemal ile birlikte cephelere gitmiş, kongrelere katılmıştır, Yurdun birçok yerine giderek toplantılar yapmış, savaşın önemini açıklamıştır.

Yine böyle bir gezisi sırasında Halide Edip, Ankara Öğretmen Okulu’nun salonunda, ordumuzun ne kadar güç durumda olduğunu toplantıya gelen kadınlara anlatmak üzere toplantı düzenlemişti. Kadınlar ilk defa böyle bir toplantıya katıldıkları için hem tedirgin hem de heyecanlıydılar. Halide Edip, kürsüye çıkıp ordumuzun durumunu tüm açıklığıyla kadınlara şu sözlerle anlatmıştı:

“Tarih Türkü ateşle imtihan ediyor. Bu imtihandan, yalnız erkeklerimizin cesareti ile başarılarıyla çıkamayız Artık biz kadınlar da bu ateşe yüzümüzü çevirmek, ellerimizi uzatmak zorundayız. Ordumuzun hepimize ihtiyacı var. Bir hafta önce Eskişehir’deydim. Gördüklerimden birini sizlere de anlatmak istiyorum, Uçakların gövdesi ve kanatları, özel bir keten kumaşla kaplanırmış. Bulunamadığı için bizimkiler, kaput beziyle kaplıyorlar. Özel yapıştırıcısını bulamadığımız için, kaput bezini uçakların gövdelerine, kanatlarına nal mıhı ya da zamkla tutturuyorlar. Bezin gerginliği ve kayganlığı emayit denilen özel bir sıvı ile sağlanırmış. Emayiti getirtemedikleri için beze, emayit yerine kaynatılmış patates kabuğu ve paça suyuna, tutkal ve kola karıştırarak yaptıkları bir pelteyi sürüyorlar, Sonra da gözlerini bile kırpmadan bu uçaklara binip uçuyorlar,

Kardeşlerim! Sizleri, milletinin şerefini ve namusunu canından aziz bilen bu genç ve yoksul orduya yardıma çağırıyorum!”

Halide Edip’ in anlattıkları bittiğinde, bir anda masanın üstü parayla dolmuştu. Herkes elinde ne varsa vermişti, Tam bu sırada bir kadın sesinin “Bana Halide Edip’ i bulun ” dedi duyulmuştu.

– Ben buradayım, diye kendisini soran sesin geldiği tarafa doğru seslendi, Halide Edip.

Kadın, hemen Halide Edip’ in yanına gelmiş, ellerini elleri arasına almıştı.

– Ben çamaşırcılık yaparak geçiniyorum kızım. Bunu zor günlerim için saklamıştım ama sözlerinden anladım ki ordumuz benden daha güç durumdaymış, dedi. Göğsüne bastırarak açtığı sol elini Halide Edip’e uzatmıştı ve yüzü gururla aydınlanmıştı. Derisi çamaşır yıkamaktan yıpranmış, çatlamış avucunda bir lira vardı, Halide Edip, gözlerinden yaşlar akarak kadına sarılmış:

Ah anam! demişti içi titreyerek ve ilave etmişti.

Bir kere daha iman ettim kurtulacağız.

Kurtuluş Savaşı sadece cephede savaşanlarla değil, onlara yürekten inanan, onları yürekten destekleyen herkes tarafından kazanılmış bir savaştır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.