DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

KARINCA MİSALİ

27.06.2018
1.616
A+
A-

Herkes ağustos böceği ile karıncanın hikâyesini bilir, sanırım.  “Yazın çalışan kışın rahat eder” der, özetle. Şu an tatilde olan çocuklarımız içinde aynı. Tatilde beyin egzersizleri yapmak, okulların açıldığında fayda sağlayacaktır.

Aslında sadece çocuklarımız için değil bizlere de katkısı olacağını düşünüyorum. Onların da sizlere sormasına fırsat verin. Çocuklarınızla güzel vakit geçirmenizle kalmayıp aynı zamanda beyin ve dikkat gelişimini sağlayabilirsiniz.

Oyunlaştırılmış ortamlar çocuklarımızın en iyi öğrenmeyi sağladığı ortamlardır. Bu ortamda yapılan beyin ve dikkat çalışmaları her çocuk için geçerli olacaktır. Yaş grubuna göre soru seviyesini düzenleyebilirsiniz.

Çocuklarımıza her gün otuz dakika ayırmanın tam zamanı, hazır okullar tatilken.

Onlar tıpkı bir çiçek gibidir. Büyürken ilgi ister. Zamanında gösterilen ilgi çocuklarımız için çok önemlidir.

Saatlerce zaman ayırmanıza da gerek yok. Günde otuz dakika yetecektir. Miktarı az tutarsanız bıktırmazsınız, karınca kararınca.

Onların bu tatilde sizlerle geçireceği kaliteli zamanlara, zihinsel gelişimlerini sağlayacak etkinliklere ihtiyaçları var. Bunları şimdiden başlayalım ki okullar açıldığında yeni öğretim yılında var olan potansiyellerini kullanabilsinler.

Okul öncesinde çocuklarımız genelde sağ beyin ağırlıklı düşündüklerinden,  düşünmeden konuşurlar. İlkokula geldiklerinde mantıklı düşünmeye başlarlar çünkü sol beyin gelişmeye başlar.

Algıları gelişir, çevreyi iyi algılar, daha gerçekçi gözlemeye başlar, akıllı konuşur. Söyledikleriyle şaşırtabilir.

Sizlere birkaç etkinlik önereceğim. Bunlar ilkokulun ilk sınıfları için uygun olacaktır. Temeli sağlam atmak gerektiğine inananlardan olduğum için bu yaş gruplarını çok önemserim.

Verdiğiniz teknikler daha sonra öğreneceklerini kullanma becerisi kazandıracaktır.

*Çocuklarımız,  istediğimiz yönergeleri tam olarak uygulamıyorlar.  Çünkü bazıları yönergeyi sonuna kadar dinlemiyorlar. Bazıları da ya hatırlamazlar ya da sıralamada zorlanırlar.

Yine bazıları bir hareket gerektiren yönergeleri yaparlar. İki, üç ya da dört aşamalı olanların sırasını karıştırabilirler. Bu nedenle dinleme –  duyma –  dikkati sağlama ve sıralama becerilerinin gelişimi için onlara önce iki aşamalı yönergeler verin.

Bundan önce “DUR-DİNLE-DÜŞÜN – CEVAPLA ya da (uygula) ilkesini edinmelidir, bunu hatırlatmakta yarar var. Başlarda bu da yavaş olacaktır ama zamanla hız kazanacaktır.

(Örneğin, bunu dolabına koymadan önce bardağını mutfağa götürür müsün?) gibi.  Bunu söyledikten sonra  “Şimdi senden ne istediğimi söyler misin?” diye sorun. Ardından yapmasını sağlayın.

Bu şekilde yönergeleri tam olarak dinlediğinden ve anladığından emin olacaksınız. Bir süre sonra iki – üç aşamalı yönergelere geçebilirsiniz. (Hikaye kitabının, sekizinci sayfasını okuyor, dokuzuncu sayfanın,  beşinci satırdaki  “ha”  hecesinin maviye “ğa” hecesini kırmızıya boyuyorsun.)

Bu şekilde aşamalı yönergenin de geri bildirimini isteyin. “Şimdi senden ne istediğimi söyler misin?” gibi.. (Bunu mutlaka isteyin zira durup, dinleyip, düşünüp, uygulamaya hazırlanacaktır. Bu şekilde dinlemeye odaklanma becerisi kazanacak, dikkati artacaktır.)

Bu şekildeki bir yönergede çocuklar, hemen okumaya başlıyorlar, cümleyi sonuna kadar dinlemedikleri için etkinlikler ya eksik ya da zamanında bitmiyor.

Ya da “odandan eteğini getir” dersiniz ve ardından “sağ taraftaki dolabın üçüncü çekmecesinde” diye devam edersiniz. Muhtemelen yanlış eteği getirebilir çünkü o getirmeye odaklanmıştır, neyi yapacağına değil.

*Beyni geliştirmek için tersine çevirin. Arabada giderken vakit geçirilebilecek en güzel beyin jimnastiğidir. Çocuğunuza vereceğiniz rakamları, harfleri, kelimeleri tersine çevirmesini isteyin. Sonra da o size sorsun. (Çünkü sorarken de öğreniriz.)

( 6-1-4-9) , ( p-ç-t-k), (katip)  tersinden söylesin (9-4-1-6) gibi. Ya da  10 dan geriye 2’şer say, 30’dan geriye 3’er say gibi.. Tersine çevirme işi beyni zorladığından dolayı düşündürmeye ve geliştirmeye katkısı olacaktır.  Olayları, hareketleri tersinden başlatarak yaptırabilirsiniz, bu ona eğlenceli gelecektir.

*Beynimize gelen bilgilerin çoğunluğu görsel alana gelir. Bu önemli bir noktadır. Öğrenmede etkisi büyüktür. Bu nedenle bu etkiyi güçlendirmek için çocuğunuza, tablo, grafik, rakamlar, harfler, şekillerin olduğu bir resim verin iki üç dakika bakmasını sağlayın.

Sonra gözlerini kapattırıp baktığı resmi gözünün önüne getirmesini bir anlamda görsel fotoğrafını çekmesini isteyin. Gördüklerini gözü kapalı size anlatmasını isteyebilirsiniz. Yaptıkça saydıklarının sayısı artacaktır.

*Sevdiği bir şarkıyı söylemesini, hatta o şarkının resmini yapmasını isteyebilirsiniz.    Baktığı bir resmi canlandırmasını, anlatmasını da.  Bunlar beynimizin gördüklerini, duyduklarını işleyip çıktı olarak vermesidir.

Beynimize bilgiler girer, beyin onları işler ve hareket etme, konuşma, yazma okuma şekline dönüştürür.  Böylece işlem yapan beyin bir anlamda performansını, çıktılarını geliştirmiş olur.

*Yine çocuğunuzun gözleri kapalıyken kısa bir hikâye okuyun, başka bir etkinlikte de okumak yerine anlatın.

Sonra okuduklarınızdan ya da anlattıklarınızdan da sorular sorun, cevaplamasını isteyin. “DUR-DİNLE-DÜŞÜN-CEVAPLA  ya da (uygula)” ilkesini hatırlatarak.  Sorularda cevaplanırken gözler kapalı olacak.  Başlarda yavaş olsalar da gittikçe hızlanacaklarından emin olabilirsiniz. Tabii ki gün içinde bunlara yer verirseniz.

*Kitap okumak çocukların gelişmelerini sağlar. Bu ancak okuduğunu anladığında gerçekleşiyor.  Okurken bilgiler beynimize giriyor ama anlamlandırma yeterli olmadığı için çıktı sağlanamıyor.

Okumaya ya da anlatmaya kısa metinlerle başlayıp, çocukların yaş seviyelerine göre artırarak uzun metinlere geçilebilir. Okuma ya da dinleme bittikten sonra yapılandırılmış anlatma yapmasını isteyin.

Okurken zihinde görsel canlandırmalarda olacağından okuma ve anlatma şekli oturmuş olur. İster dinlesin, ister okusun bu durumda anlama becerisi geliştiği gibi, kısa süreli hafızası da gelişmiş oluyor.

İnanın çocuklarınıza ayıracağınız kaliteli o kısa zamanlar, ileride sizlere daha da kaliteli dönecektir. Karınca misali, azın bereketi çoktur. Çoğunuz aslında bu söylediklerimi biliyor. Ben de bildiğinizi biliyorum.  Ne var ki uygulama da yeterli olamadığımız da bir gerçek.

Hepimiz bir koşturmanın içindeyiz, farkındayım.  Her şeye rağmen unutmayalım ki yöneticilerde bir zamanlar çocuktu ve onlarda annelerinin bir tanesiydi, şimdi sizin çocuklarınızın olduğu gibi. Bu nedenle şimdi onlar da ilerde yönetimin bir parçası olacaklar.

O halde hepimizin hepimize sorumluluğu var. Çocuklarımıza gereken zamanı ayırmakta bir anlamda bizim birbirimize sorumluluğumuzdur. Kim bilir, belki sizin çocuğunuz bizim çocuklarımızın öğretmeni, müdürü, doktoru, mimarı, eşi bir anlamda yöneticisi olabilir, değil mi?

Çocuklarınızla mutlu olmanız dileğiyle, sevgiyle kalın.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
22 Eylül 2022
22 Kasım 2016
21 Kasım 2023
6 Mart 2019
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.