CHP İlçe Örgütü, haftalık toplantısını gerçekleştirdi BU ÜLKE HEPİMİZİN

CHP İlçe Örgütü, haftalık toplantısını gerçekleştirdi

BU ÜLKE HEPİMİZİN

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) haftalık olağan toplantılarını Yönetimi ile birlikte dün parti binasında gerçekleşti.

Başkan İşeri, “Ekonomide bu çöküşümüz hükümetin 16 yıldır uyguladığı ekonomik politikalarının sonudur”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı İsmet İşeri, “Son günlerde döviz piyasasındaki yükselişin ekonomimiz üzerinde oldukça olumsuz etkiler yarattığını hep birlikte yaşamaktayız. Bu durumda büyük bir üzüntü ve aynı zamanda bir kaygı duymaktayız. Evet, ülkemiz üzerinde emperyalist güçlerin küstahça saldırılarının etkisinin yanı sıra asıl neden AKP hükümetinin yürüttüğü ekonomik politikaların ve harcamaların, gereksiz israfın yanlışlıklarını göz ardı edemeyiz. Daha doğrusu başkanlık sistemine dayalı kabinenin açıklanmasından sonra siyasi güvensizlik ekonomiyi çökertme noktasına getirdi. Açıklanan bu hükümet kabinesinde deneyimli, dirayetli, ekonomiyi bilen birinin hazine ve maliye bakanlığının başına getirilmiş olsaydı iddia ediyorum ki bu güvensiz ortam bu boyutta olmazdı. Ekonomide bu çöküşümüz hükümetin 16 yıldır uyguladığı ekonomik politikalarının sonudur. Partimiz ekonomideki kötü gidişatı hep dile getirdi. Üretimden uzak, sürekli tüketen bir toplum haline gelmemiz gerek tarımda gerek sanayide tamamen üretimden uzaklaştık.”

“Siz bu kuruma sürekli müdahale ederseniz o kurumunda inisiyatif alma imkanı kalmaz”

Başkan İşeri sözlerinin devamında, “Sürekli cari açık ve dış ticaret açığı vermemize rağmen Dolar bazında yapılan yatırımlar bu yatırımların büyük bir bölümünün borç para ile yapılması, yine yapılan köprüler, yollar, tüneller, şehir hastanelerinin belli bir kapasite ya da belli taahhütlerle yap işlet modelleriyle yaptırılması ve yapılan taahhütlerin Dolar cinsinden yapılması borç para ile yapılan bu yatırımlar gelir getirici nitelikte olmayınca ve aynı zamanda bir nebze olsun ekonomiye can suyu veren inşaat sektörünün de anormal maliyet artışları nedeniyle yükselmesi, konut kredilerinin yükselmesi bu sektörü de durağan hale getirdi. Aslında AKP iktidarı kendi ekibine dahi güven duymadı. Bugünlerin sinyalini veren eski Maliye Bakanı Ahmet Şimşek “yağmur gelmeden çatıyı onarmalıyız” sözü dahi Sayın Cumhurbaşkanından büyük bir tepki gördüğünü hepimiz hatırlıyoruz. Ülkeyi yönetenler devletin kurumlarına güvenmezlerse “her şeyi biz biliriz” mantığında hareket ederlerse gelinen nokta bu olur. Merkez Bankası’nın özerk bir yapısı var. O ülkenin döviz ve altın rezervlerini kontrol ettiği gibi faiz politikalarını da beraberinde yürütür. Siz bu kuruma sürekli müdahale ederseniz o kurumunda inisiyatif alma imkanı kalmaz.”

“Yastığın altındaki döviz, altın ülke ekonomisine ne bir nefes aldırır ne de bir can suyu olur”

“Ürettiğimizden fazla tüketirsek sattığımızdan fazlasını alırsak tıpkı aile bütçesinde olduğu gibi devlet bütçesinde de açık verirsiniz. Ülkemiz bugün gelinen nokta itibariyle oldukça zor durumdadır. Hükümetin düştüğü bu durumda siyasi bir kazanç çıkarmak vatana ihanet olur. Mesele ulusal bir mesele haline gelmiştir. Hep birlikte bu borç ve faiz sarmallığından nasıl çıkacağımızı değerlendirmeli, milli bir mesele olarak tüm siyasi partilerle konsensüs sağlanması ve ülkemizi bu girdaptan biran önce çıkarmak için önce devlet olarak israfı önlemeli gerek tarım gerek sanayideki üretim teşviklerini arttırmalı. Her şeyden önce korkusuz, demokratik hak ve özgürlüklerin olduğu bir yönetim anlayışını ortaya koymamız gerekir. Çünkü korkan insan yatırım yapmaz. Ülkesinin vatandaşının korktuğu bir ülkede yabancı yatırımcı yatırım yapmaktan daha da korkar. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı “ülke bu yönetim anlayışıyla güven vermiyor, parlamenter demokrasiye geçelim” desin ağzından çıkacak iki kelimeyle Dolar da düşer Euro da düşer enflasyon da düşer. Kısacası insanların kendini ülkesinde güvenli ve özgür hissetmelerine bağlı. Asıl mesele bu bence. Yani “yastığınızın altında dövizinizi bozdurun altınınızı bozdurun” söylemleri halkımızın aklıyla dalga geçmektir. Yastığın altındaki döviz, altın ülke ekonomisine ne bir nefes aldırır ne de bir can suyu olur. Asıl bu ülkeden dövizi götürenler sistemin zengin ettiği insanlardır. Kimlerin bu ülkelerden dövizlerini çekip kaçırdıklarını ülkeyi yönetenler gayet iyi biliyorlar. Önce onların yurtdışına kaçırdıkları dövizlerin geri getirilmesini sağlasınlar. Ülkeyi hak, hukuk, adalet içerisinde yönetip bizden olanlar ve bizden olmayanlar şeklinde ayırmayıp herkesi kucaklarsanız Kadir Şinas milletimiz her türlü zorluğun üstesinden gelir.Her türlü özveriyi yapar.”

“Annem, ‘parasında Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her vatandaşın hakkı vardı’ dedi”

“87 yaşında annem bile babamdan aldığı emekli maaşı için “oğlum bu ülke borçtan kurtulacaksa bende bir veya iki maaşımı vermeye razıyım ama tüyü bitmemiş yetimin hakkını, kul hakkını gözetmeleri kaydıyla. Çünkü devletin parasında Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her vatandaşın hakkı vardı” dedi. Annemin de ifade ettiği gibi iktidarın herkesi kucaklayıp temel hak ve özgürlükler açısından güven verir bir tutum içerisinde girmesiyle ve bu zor durumdan çıkmak için tüm siyasi partilerin desteğini almayı öngörürse hep birlikte bu zorlukları aşacağımıza yürekten inanıyorum” dedi.

“CHP İlçe Örgütü olarak parti binamızda saat 16:30’da bayramlaşmamız olacaktır”

Son olarak Başkan İşeri, “30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Anıtpark’ta 08:30’da çelenk sunumu olacak. Gençlik Kolları, Kadın Kolları ve tüm İlçe Örgütü olarak katılım sağlayacağız. Kurban Bayramı’nın 2.inci günü Kongre Sarayı’nda bayramlaşma olacak ve katılım sağlayacağız. CHP İlçe Örgütü olarak parti binamızda saat 16:30’da bayramlaşmamız olacaktır” dedi.