CUMARTESİ FIKRALARI
CUMARTESİ FIKRALARI
Amerika’ da yaşan Dursun, Trabzon’daki Temel’ i yanına çağırıyormuş:
– Ula Temel ha puraya gelursen aç kalmazsun da. Sadece yerdeki paraları toplasan o bile yeter sana demiş. Bunu duyan Temel birazda merakında binmiş uçağa Amerika’ ya gitmiş. Uçaktan inmiş, valizini alıp hava alanından çıkmak üzereymiş. Bir de bakmış yerde 100 dolar var. Paraya bakmış bakmış ve şöyle demiş :
– Ula daha ilk günden işe mi başlanur 🙂
ASKER
Cemal Askere gidiyormuş. Cemal’ in annesinin sürekli ağladığını gören Temel, kendince kadıncağızı rahatlatmak istemiş:
– Anacağum niye aylaysun. 2 ihtimal vardur. Ya geri planda kalur, yada cepheye gider. Geri planda kalırsa sorun yok. Cepheye giderse iki ihtimal vardur. Ya yaralanur, yada yaralanmaz. Yaralanursa iki ihtimal vardur. Ya iyileşir, yada iyileşmez. İyileşirse ne ala, bir daha cepheye cöndermezler. Ama ölürse yine 2 ihtimal vardur. Ya cennete gider, yada cehenneme. Cennete ciderse iyi, cehenneme ciderse de öyle bir evlat için ağlaya değmez da.
TRABZON
Temel telefondaki arkadaşına Trabzon kelimesini kodlayarak anlatmaya çalışıyormuş. Başlamışlar konuşmaya, Trabzon’ un T’ si, Trabzon’ un R’ si, Trabzon’ un A’sı, Trabzon’ un B’si… Arkadaşı dayanamamış sormuş:
– Temel bu ne biçim kelime kodlama? Böyle kodlanır mı hiç?
– Ne var daaa. Ha bu harfler Trabzon’ da yok mi dur?
KAM
Temel Amerika’ ya yapacağı seyahat öncesi dil kursuna kaydolmuş. Kursta ilk öğrendikleri kelime Come yani “Gel” demek olmuş. Temel bir süre bekledikten sonra dayanamayıp sormuş:
– Ula pu nasil iş dur da. Come yazaysun, kam diye okuysun. Peki gel olduğunu nasıl anlaysun?
OYUN
Temel hayatında ilk defa Manisa’ ya gitmektedir. Otobüsten inmiş, bakmış az ileride 8-10 erkek, ağır ağır kol vurup, diz bükerek zeybek oynuyorlar. Bir süre izlemiş. Temel’ in yabancı olduğunu gören vatandaş sormuş:
– Nasıl buldun hemşerim, beğendin mi? Temel ‘ den efsane cevap gelmiş:
– O kadar düşündükten sonra ben de oynarum da.
TEMİZ SÜRÜCÜ
Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış. Karşıdan gelen Temel ile Fadime’ yi gören komiser, hemen arabayı durdurmuş. İkisini de emniyet kemeri takmış olarak görünce:
-Beyefendi bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz, bu yüzden size 500 Türk Lirası ödül veriyoruz. Ama merak ettik, bu parayla ne yapacaksınız? Temel sevinçle cevap vermiş
-Ne mi yapacağum. Hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum demiş. Polis :
-Ne ne ehliyetiniz yok mu, demiş komiser. Fadime olayı toparlamak için:
-Kusura bakmayın memur bey, temel içince ne dediğini bilmez, der. Komiser daha da şaşkınlıkla:
-Ne bir de içkili misiniz, diye bağırır. Arkadan yaşlı adam öne atılır ve :
-Ben demuş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan İdris de koşa koşa gelerek.
– Ne oldi, geçtuk mi sınırı daaa 🙂
TEMEL VE KOŞU ATI
: Veli efendi hipodromuna giden Temel, atlar start alır almaz favorisi olan atı elinde dürbün ile takip ederek bir yandan da -Aslanum benum be nasıl da fırtına gibi gidey diyerek atını övmeye başlar. Gerçekten de Temel’in atı en öndedir. Etraftakiler gıpta ile Temel’e bakarlar, Temel durumdan memnun ve dört köşe olmuştur. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel’in atına yetişip geçmeye başlarlar. Derken Temel’in atı en sonuncu duruma düşer. Temel etrafın alaylı bakışlarına aldırış etmeden tezahürata devam eder.
-Uy aslanım benum ya bak nasıl da hepsini önine katti getiriy 🙂
TEMEL VE İCADI
Temel 1 senelik çalışmalarından sonra nihayet icadını tamamlamış. Temel’ in yaptığı alet bir karış sopa, ucunda da bir jilet ve bir peynir. Bunu Ankara’ya götürmüş tescilletmek için. Demişler ki “Temel bu nedir?” Anlatmış fare kapanı diye. Fare sopanın üstünden gelecek, peyniri yerken boynu kesilecek demiş. Jüridekiler demiş ki kesmenin olabilmesi için hareket lazım. Bunun üzerine Temel oradan ayrılmış ve 1 sene sonra geri gelmiş. Aynı alet ucunda peynir yok. Bu nasıl çalışır demişler. Fare gelecek peyniri göremeyecek. Nerde benim peynirim deyip kafasını sağa sola çevirirken de boynu kesilecek 🙂
BUZDOLABI
Temel günlerden bir gün Kahvede okey oynarken biri onun kulağına fısıldamış :
– Ula temel. Güzel Karıcığın Fadime Seni aldatıyor. Temel bunun üzerine koşarak eve gelmiş. Her yeri arar tarar kimseyi bulamaz. Karısının onu aldatmadığı kanısına varır ve sevinçten ölür. Ahirette Dursun’ la karşılaşır ve çok şaşırır.
Temel : – Ula Dursun ben seni daha dün sokakta cördüm. Ne çabuk öldin DA