DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

NİÇİN KISIRLAŞIYORUZ?

02.09.2018
885
A+
A-

NİÇİN KISIRLAŞIYORUZ?

Merak eder dururum, binlerce çift çocuk sahibi olmak için tüp bebek tedavisi görüyorlar. Ne kadar zor bir şey. Çünkü evlat son derece önemli. Aileler evliliklerini meyvelendirmek için bin bir fedakarlık yapıyorlar. Bu konuyu en iyi kim bilir diye uzmanlara da soruyorum. Bana dediler ki eskiden çiftlerde ki sperm sayısı 80 ile 100 milyon arasındaydı, bugün bu 5-6 milyona kadar düştü. Canan Karatay Hoca bas bas bağırıyor doğal beslenin diye. İyi de nasıl? Buğday dışarıdan, fasulye, mercimek dışardan, et dışardan. Sarımsak bile Çin’den gelebildiğine göre biz nasıl doğal besleneceğiz. Anneannemin tereyağları yok artık. Köyden sepet sepet yumurtalar tarihe çoktan karıştı bile. Hal böyle olunca da ithal edilen GDO’lu ürünler bizim de genetiğimizi bozmuş. Okullarda Yerli Malı Haftasını hatırlayanlar vardır. 50 yaşının üstündekiler hatırlarda genç nesiller adını bile bilmez onun. Analarından babalarından duymuş olabilirler. Neydi Yerli Malı Haftalarında ki sloganımız ‘Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı.’ 1980’li yılların başlarında dünyada kendi kendini doyurabilen 7 ülkeden biriydik. İşte bu iradeye tekrar geri dönmezsek evlat sahibi olmak için hastane hastane dolaşan, bir evlat sahibi olmak için çırpınan çiftleri daha çok göreceğiz. Bizde bir ata sözü vardır. ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur’ diye. Kadın ve erkek olsun o vücudun en önemli özelliği nedir? İşte söylüyorum çiftlerin doğal yolardan çocuk yapabilme özelliğine sahip olmasıdır. Hastanelerde milyonlarca liraları tüp bebek tedavisine harcayacağımıza özümüze dönelim ve sağlıklı nesillerle yolumuza devam edelim. Ne demişti Ulu Hakan bilge Kağan ‘Ey Türk titre ve kendine gel.’

 

Nasrettin Hoca’ nın yaşı

Nasrettin Hoca’ nın yakın arkadaşı Hocanın yaşını merak eder ve sorar:

– Hocam kaç yaşındasın? Nasrettin Hoca cevap verir :

– 45 yaşındayım. Aradan uzun yıllar geçer sorar arkadaşını yine sorar:

– Hocam kaç yaşına geldin?

– 45 yaşındayım der yine hoca. Arkadaşı şaşırır ve sorar:

– Hocam bu nasıl olur? Yıllar önce de 45 yaşındayım demiştin.

– Eee erkek adam sözünden döner mi hiç?

 

Nasrettin hoca ve kıyamet fıkrası

Nasrettin hoca’ nın arkadaşları hocaya bir şaka yapmaya karar vermişler. Hoca’ nın yanına gidip, hocam “duyduk ki yarın kıyamet kopacakmış. gel senin şu kuzuyu keselim. Bir güzeli yiyelim” demişler. Hoca söylenene inanmamış ama yinede tamam demiş. “Yarın göl kenarında buluşalım. Orada keser yeriz.” Ertesi gün olmuş. Hoca ve arkadaşları göl kenarında buluşmuşlar. Hoca demiş ki ” Ben ateşi yakıp, eti pişirinceye kadar siz biraz gölde yüzün.” Bu teklif arkadaşlarının hoşuna gitmiş. Kıyafetlerini çıkarıp göle girmişler. Biraz zaman geçince gölden çıkmak istediklerinde bir de bakmışlar ki hoca bütün kıyafetlerini yakmış, çıplak kalmışlar.

– Aman hoca ne yaptın sen, biz şimdi nasıl köye döneceğiz. Bunu duyan hoca gülerek cevap vermiş:

– Bu kadar üzülmeyin canım, nasılsa yarın kıyamet kopmayacak mı?

 

Nasreddin Hoca Azrail

Nasreddin Hoca ölüm döşeğindedir. Hanımına seslenir.

-“Hanım buraya gel”

Karısı koşarak yanına gelir.

-“Buyur bey”

-“Hanım şimdi git en güzel elbiseleri giy, tak takıştır, en güzel kokuları sür kendine. Sonrada gel otur yanıma.”

-“Ayol hoca dediğine bak. Sen bu haldeyken nasıl yapayım ben bunları.”

-“İyi ya belki Azrail gelince beni değil seni alıp götürür.” 🙂

 

Kıyametin Alâmeti

Nasreddin Hoca`ya sohbet esnasında sorarlar:

– Hocam, kıyametin alâmeti nedir bize anlatır mısınız?

“Neme lâzım” diye yakınmış Hoca.

Soruyu soran cemaat Hoca’nın verdiği cevaba şaşırmış ve demişler ki:

– “Nasrettin Hocam” “Siz de neme lâzım derseniz biz kime sorup kıyametin alâmetini öğreneceğiz?”derler.

Nasrettin Hoca yine ısrarcı bir şekilde:

– “Dedim ya neme lâzım diye”

“Herkes neme lâzım dediği zaman, işte bu kıyamet alâmetidir!”

 

Eşeğe Yazık Olur

Nasreddin Hoca hayvanlarına ağır yükler yükleyen onlara eziyet eden köylülerine iyi bir ders vermek ister. Günlerden bir gün eşeğine binerek köy meydanında dolaşmaya başlar. İşin garibi dolu bir çuvalı da sırtına almış, köyün içerisinde gezmektedir. Köylüler şaşırıp sormuş : – Yahu Hoca , hem eşeğin üzerindesin, hem çuvalı sırtında taşıyorsun. Bu iş nedir böyle ? Nasrettin Hoca cevabı yapıştırmış hemen : – Zavallı hayvancık, der. Zaten neredeyse gece gündüz durmadan bana hizmet ediyor. Sırtına bindiriyor, yüklerimi taşıyor, değirmeni çeviriyor. Bu kadar hizmetlerinden sonra dolu çuvalı da eşeğe yüklemek istemedim. Eşeğe yazık olur. Bu yüzden ben sırtıma çuvalı aldım. 🙂

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.