DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BİZİM CUMHURİYETİMİZ

28.10.2018
829
A+
A-

BİZİM CUMHURİYETİMİZ

Ben fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir neslin çocuğu olarak yetiştim. Bir aşk hikayesidir bizim cumhuriyet serüvenimiz. Leyla ile Mecnun’dan, Ferhat ile Şirin’den, Kerem ile Aslı’dan daha ileri. Sonsuzluğun vücut bulduğu bir ruh halidir; cumhuriyet. Sadece bir destan değil, bir kahramanlık hikayesi değil, sonsuz özgürlüğe uzanan, bir yol hikayesidir; cumhuriyet. Malazgirt neyse, cumhuriyet o’dur. 1453 ne ise, 1923 te o’dur. Ay yıldızlı bayrağımızın gönderde sonsuza dek kalacağının ifadesidir; cumhuriyet. Edirne’de ne ise, Kars’ta o’dur. Sinop’ta ne ise, Silifke’de de o’dur. Ankara ruhun tam kalbi, Türkiye’ye bir güneş gibi aydınlık sağlar. Geceleri göklerdeki yıldızdır, aydır. Havada uçuşan kuşlar, denizde yüzen balıklar, ağaçlar, her şeydir; cumhuriyet. Soluklanarak nefes almak, tertemiz bir havadır; cumhuriyet. Kimi yerde mandalina kokusu, kimi yerde üzüm, kimi yerde tüten bir baca, kimi yerde “Önce Vatan” yazan bu güzel topraklardır ;cumhuriyet. Bizim için devlet ebet müddettir. Çanakkale’dir; cumhuriyet. Yüzbaşı Hakkı Bey’dir, Seyit Onbaşı’dır, Erzurum’da Nene Hatun’dur, Necla Hemşire’dir, Kara Fatma’dır. Cumhuriyet anamızdır, cumhuriyet babamızdır, cumhuriyet bu topraklarda hür ve bağımsız doğmanın ve öyle yaşamanın adıdır. Sabah güne umutla başlamak, gece karanlıktan korkmamanın adıdır; cumhuriyet. Biz hiç kimseye benzemeyiz, yoktur birbirimizden farkımız, çünkü bizim adımız; cumhuriyet. Ben bu topraklarda yaşıyorsam, elime kalem alıp yazıyorsam, siz okuyabiliyorsanız, özgürlüğün adıdır; cumhuriyet. Bir tarafta Karadeniz, biz Marmara’da yaşarız, yanımız Ege ve Akdeniz. Üç yanı denizlerle çevrili dünyanın en güzel ülkesinde, en bereketli topraklarda birlikte yaşamının onurudur; cumhuriyet. Küçücük bir çocuğun haykırarak söylediği İstiklal Marşı’nın adıdır; cumhuriyet. Ne diyor Akif orada “Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım, Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım, Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.” Bir akarsu gibidir cumhuriyet, özü bizde yolu sonsuzlukta. Bugün 95. Yılını kutluyor bizim cumhuriyetimiz. Biz cumhuriyetiz, kutlu olsun.

 

ASPESLİ BORU DEDİLER

İhsaniye’de hastane yolu üzerinde bir boru patlamış. Mahalle sakinleri bu konuda epey sıkıntı çektiklerini söyledi. Boru onarılmış ancak şöyle bir konuya değindiler. Bu hat çok eski bir hat ve borular aspesli. Tedirgin olmuşlar, doğal olarak sağlık açısından endişe duyuyorlar. Konuyla ilgilenirlerse yöre halkı mutlu olacak.

 

İstedim ki O kurtulsun

Çanakkale Savaşında savaşıp, bir kolu ile bir ayağını kaybeden Fransız Generali Bridges, yurduna döndükten sonra anlattığı bir savaş hatırasında şöyle diyor:

“Fransızlar, Türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için daima iftihar edebilirsiniz. Hiç unutmam. Savaş sahasında döğüş bitmişti. Yaralı ve ölülerin arasında dolaşıyorduk. Az evvel, Türk ve Fransız askerleri süngü süngüye gelip ağır zayiat vermişlerdi. Bu sırada gördüğüm bir hadiseyi ömrüm boyunca unutamayacağım. Yerde bir Fransız askeri yatıyor, bir Türk askeride kendi gömleğini yırtmış onun yaralarını sarıyor, kanlarını temizliyordu. Tercüman vasıtası ile şöyle bir konuşma yaptık:

– Niçin öldürmek istediğin askere yardım ediyorsun? Mecalsiz haldeki Türk askeri şu karşılığı verdi:

“Bu Fransız yaralanınca cebinden yaşlı bir kadın resmi çıkardı. Bir şeyler söyledi, anlamadım ama herhalde annesi olacaktı. Benim ise kimsem yok. İstedim ki, o kurtulsun, anasının yanına dönsün”. Bu asil ve alicenap duygu karşısında hüngür hüngür ağlamaya başladım. Bu sırada, emir subayım Türk askerinin yakasını açtı. O anda gördüğüm manzaranın yanaklarımdan sızan yaşlarımı dondurduğunu hissettim. Çünkü, Türk askerinin göğsünde bizim askerinkinden çok ağır bir süngü yarası vardı ve bu yaraya bir tutam ot tıkamıştı. Az sonra ikisi de öldüler…”

Fransız Generali BRIDGES

 

En Güzel Cumhuriyet Bayramı

Sabah kahvaltısında laf arasında kadın kocasına;

─ Eminim sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile, dedi

─ Tabi ki hatırlıyorum hayatım, dedi adam ve çıkıp işe gitti.

Öğleye doğru evin kapısı çalındı, çiçekçi çocuk, harika bir kırmızı gül buketi getirmişti.

Bir süre sonra kapı tekrar çalındı, bu defa gelen, köşedeki pastanenin çırağıydı.

O da kocaman bir çikolata kutusunu bırakıp gitti.

Öğleden sonra gelen bir kutudan da olağanüstü güzellikte bir elbise çıktı.

Kadın akşamı zor etti, kocasının dönmesini zor bekledi.

Kocası akşam işten döner dönmez daha kapıda boynuna sarıldı ve ekledi;

─ Önce çiçekler, sonra çikolata ve en son da mükemmel elbise… Çok Teşekkür ederim. Bu, hayatımdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.