DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

EL EMEĞİ GÖZ NURU

28.12.2018
892
A+
A-

EL EMEĞİ GÖZ NURU

Bizim kadınlarımız yün örmeyi, dantel işlemeyi pek severler. Kısacası on parmaklarında on marifet var dersek yanılmış olmayız. Böyle bir analarımız, bacılarımız var. Ben ninemi görmüştüm, bir gün de kazak örerdi. Kimi zaman bir atkı, kimi zaman yün çoraplar. Annem güzel dantel işlerdi. Sadece o değil tabi. Şöyle bir baktığımda bizim mahalledeki bütün kadınlar aynı şeyi yapardı. Bunun adına el emeği göz nuru derler. Bugün kadınlarımız yine el emeği ve göz nuru ile ekmek paralarını kazanıyorlar. Mesela bir tanesi halk otobüsünde direksiyon sallıyor, bir başkası otomobil fabrikasında boya yapıyor, bir diğeri maharetli elleriyle içine sevgisini de katarak aşçılık yapıyor. Bunlar el emeği ve göz nurudur. Kadınlarımız uçak kullanıyor, komando eğitimi görüp bordo berelilerinin saflarına katılıyor. Kimi cerrah olmuş en zor ameliyatları başarıyla gerçekleştiriyor. Bütün bunları bilgi beceri ve yetenekleri ile, işte bizim kadınlarımız yapıyor. Erkekler ne yapıyorsa aynen onların hepsini yapıyorlar. Çok farklı bir özellikleri anne olmaları. Evladını 9 ay karnında taşıyan kadınlarımız geceleri uyumuyor, gündüzleri işe gidiyor. Hani hem çocuk yaparım hem de kariyer yaparım sözü var ya işte kadınlarımız onları yapıyor. Kimi yufka açıyor, kimi pazarcılık yapıyor, kimi bir fırında tezgahtan ekmek satıyor, kimi çobanlık yapıyor, kim süt sağıyor, kimi bir devlet dairesinde mesai harcıyor. Hepsi el emeği göz nuru. Biz ise onlara hak ettikleri değeri bir türlü veremiyoruz. Toplumun kadınlar üzerinden yükseleceğinin, huzur bulacağının dünya bir türlü farkına varamıyor. Buna rağmen kadınlarımız mücadeleden vazgeçmiyor. Kimi Milletvekili, kimi Bakan, hatta Başbakan oluyor. Ülkenin yönetiminde aktif rol almak adına ellerini taşın altına koymaktan çekinmiyor. Bir ilde Vali, başka bir ilçede Kaymakam, bir yerde Hakim, bir yerde Savcı, bir başka yerde Emniyet Müdürü, bir başkasında Trafik Polisi. Baktığımızda her alanda el emeği göz nuru ve alın teri dökerek görev yapıyorlar. Bir anne sıcaklığı ile öğrencilerine sarılan, kimi zaman abla, kimi zaman arkadaş olanlar da bizim kadınlarımız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ey Kahraman Türk kadını. Sen omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın” sözünü inancımızın cennet, anaların ayakları altındadır felsefesini yerine getirmek için bizlerin çok daha çaba sarf ettiğini görmüyorum. Bütün bunlara rağmen onlar yollarına devam ediyorlar.

SU KESİNTİLERİ

Zaman zaman arızalardan kaynaklanan su kesintileri yaşıyoruz. Mesela bir hafriyat aracı su borusunu patlatıyor. Bir kişinin dikkatsizliği veyahut hoyrat davranışı nedeniyle koca bir mahalle susuz kalabiliyor. Ahali tabi ki isyan halinde. Bütün bu su kesintisi gibi canımızı sıkan olayları zaman zaman yaşıyoruz. Mesela dün mübarek Cuma günü. Değirmendere Topçular’da su kesintisi vardı. Namaz hazırlığı yapan kim varsa canları çok ama çok sıkıldı. 11:30’da geleceği söylenmesine rağmen sular çeşmelerden 12’de akmaya başladı. Tabi millette bir telaş, bir can sıkkınlığı. Susuz hiçbir şey olmuyor. İnsan açlığa 1 hafta dayanır da susuzluğa 1 gün bile dayanmak mümkün değil. Anında ayağınız bozulur. Dememiz o ki kim nerede hangi çalışmayı yapıyorsa dikkatli olsun. Şu su kesintileri artık can sıkmaya başladı. Bilinmesinde büyük bir yarar görüyorum.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.