DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

HATİCE TEYZENİN İSYANI

05.04.2016
1.252
A+
A-

Dün Salı’ydı, Hatice Teyze çıkageldi. Ben daha elini öpmeden buyur etmeden, “Söyle bakayım bana, o meclistekiler bizim vekilimiz değil mi?” dedi. “Evet” dedim. Hatice Teyze “O zaman onlara maaşları için sekiz bin lira promosyon veriyorlar da oğlum biz onların aslı değil miyiz? Bize niye 900 lira verirler?” deyince bende güya espri yapayım istedim. “E Hatice Teyze onlar 550 kişi emekliler milyonlar, sen dua ette o 900 lirayı da bir bütün olarak versinler” dedim. Şöyle bir güldü. “Biz sefalet çekeceğiz, onlar sefasını sürecek böyle şey yok. Biz emekliyiz yahu, aldığımız zaten üç beş kuruş maaş. Torunlar eve her geldiğinde boynum bükülüyor. Gözlerimin içine bakıyorlar. Para verecek miyim diye? Ben başımı önüme eğiyorum. Beni benim başımı öne eğdirenler utansın.” Hatice Teyze pek dertliydi. Ona bir çay söyledim, bir iki yudum aldıktan sonra, bak yarın Çarşamba Pazarı ben ne yapacağım? Elde yok avuçta yok, nasıl pazara çıkacağım? Yalandan enflasyon düştü diyorlar, sen hiç et fiyatlarının düştüğünü gördün mü? Yahu bir kerede şöyle kasaba gidip istediğimi alayım hayaliyle yaşıyorum. Hayalden de öteye geçemiyorum.” E ne dersin, bir şey söylesen  bizim teyze bir dokun bin ah işit misali. Yine sayıp dökecek. Çayını içti, ben burada daha fazla kalırsa bütün hıncımı senden çıkarırım diyerek çekip gitti. Ne diyelim, ne söyleyelim ki? Aslında Hatice Teyzenin derdi, yeni emekli olanlar için geçerli değil. Onlar epey yüksek maaş alıyorlar. Bütün sıkıntıyı çeken eski emekliler ve onların dul ve yetimleri.

LİGİN NE OLACAĞI BELLİ DEĞİL

Fenerbahçe’nin kendi sahasında Osmanlısporla golsüz berabere kalması, Kartalı sevindirmişti. Sadece onlar değil, Galatasaraylılar da epey bayram yaptılar. Ben de ne yalan söyleyeyim, Beşiktaş Kasımpaşa’yı yener puan farkını da açar diye düşünmüştüm. Maçı ne seyrettim, bitene kadar haberim de olmadı. Sonra haberleri izlerken Kasımpaşa’nın Kartalı yendiğini öğrendim. Futbol böyle bir şey. Favoriler kimi zaman kaybediyor. Pazartesi günü de aynen öyle oldu. Beşiktaş yakaladığı fırsatı geri teperek zirve yarışında ben Fenerbahçe’yle birlikteyim dedi. Bundan sonrası ne olur bilemeyiz, futbol bu. Hiç umulmadık anlarda en büyük favori olarak gösterildiğiniz maçlarda puan kaybedebilirsiniz. Ligin son yedi haftasına girilirken ilk iki takım kopup gitti. Geride gelenlerin onlara yetişmesi mümkün değil. Haftalar kala ilk iki sıra belli, şimdi mücadele takip eder mi? Takımlar arasında ilk dördü yakalayarak UEFA ligine katılmak. Burada kıyasıya bir mücadele var. Şu anki puan tablosunda Galatasaray o sıralamadan da oldukça uzak görünüyor. Demek ki futbol denen oyunda her şey olabilir. Boşuna maçlar için üç ihtimalli dememişler. Ben her zaman şunu savunurum, maçların neticeleri futbolcuların sahadaki maharetlerine göre şekillenmeli. Hakem hataları olmamalı. Emekler heba edilmemeli. Ne yazık ki Türkiye’de hakem müessesesine karşı güven son derece azalmış durumda. Bütün korkum bu. Şampiyon, hakem hatalarıyla netice bulacaksa Türk Futbolunun haline yazık ama çok yazık.

BAHAR YORGUNLUĞU

Çiçeklerin açması baharın en güzel müjdesi. Ne kadar güzeldir, doğanın canlanması. İçimize ayrı bir huzur verir. Bu geçiş dönemleri insan üzerinde de farklı etkiler yapar. Dün hemen yanı başımızdaki oto yıkamanın sahibi Yüksel Uzuner’le sohbet ediyorum. Suratı biraz yorgun görünüyordu. “Hayırdır Yüksel beşik mi salladın?” dedim. “Yok abi sabah çok erken uyandım ne hikmetse bir daha da uyuyamadım. Buraya geldim, başım ağrımaya başladı. Uykumu alamadığım için kendimi iyi hissetmiyorum. Felaket baş ağrısı çekiyorum” dedi. Ben de kendisine kafana takma dert etme, bahar başlangıçlarında bunlar olur, vücut bahara hazırlanıyor. İklim değişiklikleri böyle şeyler yapar dedim. Sonra biraz hava almak biraz da etrafı kolaçan etmek için küçük bir Gölcük turu yaptım. Enteresan şeyler gördüm, manav tezgâhlarında karpuzlar boy göstermeye başlamış bile. Hâlbuki henüz mevsimi değil, kimi ithal karpuzlar kimi de belki de serada yetişen ürünler. Biz eskiden “Karpuz kabuğu denize düşmeden denize girilmez” derdik. E karpuz kabuğu denize düşmüş vaziyette. Ancak cesaretiniz varsa hemen şu yanı başımızdaki sahilden denize girin de görelim bakalım. Mevsimler değişiyor, insanlar değişiyor baksanıza sofralarımızdaki ürünlerin tadı da değişiyor. Bu değişim hiç bir zaman sağlıklı olmaz.

ESMA-ÜL HÜSNA

EL-MUĞNİ: Dilediğini zengin eder. (Her kim insanlardan ümit keserse bu ismi şerifi on Cuma günü on üç bin kere okursa, muhakkak Allah’u Teala o’nu insanlardan ihtiyaçsız kılar. )

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

  1. zafer algan dedi ki:

    Nuri,ağzına sağlık Hatice teyzeyle lig için.