İşeri, “CHP olarak umarız ki Binali Yıldırım görevinde başarılı olur”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Başkanı İsmet İşeri, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı’na seçilen Binali Yıldırım hakkındaki düşüncelerini dile getirdi. Başkan İşeri, Yeni Başbakan Yıldırım’ın, ülkemizde parlamenter ve demokratik sistemi korumasını temenni ettiklerini ifade ederek, Başkanlık Sisteminin ülkemize bir yarar sağlamayacağını ifade eder.

“Başkanlık Sistemi gelince ne olacak? Terör mü bitecek? Demokrasi, özgürlüklerin önü mü açılacak? Yargı daha bağımsız mı olacak?”

“Ülkemiz açısından yeni başbakan hayırlı olsun. Umarız ülkemizdeki iç barışı, ayrışmayı, kamplaşmayı öneme konusunda önemli çabaları olur. Ama atanan bir Başbakan ile Türkiye’deki parlamenter demokrasi tamamen yok olmuştur. Hukuki olmamakla beraber, fiili bir başkanlık sistemi uygulamadadır. Anayasa altyapısı olmayan bu yönetim şekli devam ettiği sürece yalnız kalan ülkemiz uluslararası alanda daha da yalnızlığını arttıracaktır. Nitekim Avrupa Parlamentosu başkanı ve diğer batılı ülkeler Türkiye’nin hızla demokrasiden, hukuktan, yargı bağımsızlığından hızla uzaklaştığını ve tek adamlık bir yönetim sistemine gittiğini endişeyle izlediklerini ifade etmektedirler. Buna katılmamak elde değil.. Hem iktidar, hem muktedir olan yani yasama, yürütme, yargı elinde olan bir yapının Başkanlık Sistemi diye tutturması akıl alacak bir iş değil. Başkanlık Sistemi gelince ne olacak? Terör mü bitecek? Demokrasi, özgürlüklerin önü mü açılacak? Yargı daha bağımsız mı olacak? İnsan hakları ihlalleri ortadan mı kalkacak? Göreceğiz.. Ama Türkiye, vakit kaybediyor. Her geçen gün Türk Demokrasisi geriye gidiyor. Bunun faturası er geç, bizlere yansıyacaktır. Eğer bir ülkede özgür düşünce yoksa bağımsız yargı yoksa insanlar düşüncelerinden hapse atılıyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez. Zaten Binali Yıldırım’ın geliş sebebi belli. İlk mesajı Başkanlık Sistemi diyerek, Parlamenter demokrasinin bir Başbakanı değil, mevcut Parlamento’nun veya Bakanların Baş-Bakanı olduğunu deklare etti. Başkanlık Sistemine doğru giden bu yapının alt yapısı olmadan, burada yapılan ısrarın, ülkemizdeki demokratikleşme sürecini hızla bitireceğini ve ülkenin daha da yalnızlaşacağını görmemek mümkün değil. Netice itibariyle hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Yüzde 49,5 oy alan seçilmiş bir Başbakan’ın yerine atanmış bir Başbakan’ın olduğu bir ülkede demokrasiden ne kadar bahsedileceğini kamuoyu’nun takdirine bırakıyorum. Hükümetin Başkanlık Sistemindeki bu düşüncesinden vazgeçmesi, parlamenter demokrasiyi daha güçlendirmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha da sağlamlaştırılmasının gerektiğine inanıyorum. Çünkü yaşanacak ekonomk-sosyal felaketlerden hepimiz etkileneceğimize göre buradan siyasi bir kazanç beklemek vatanını, ülkesini seven bizler için asla söz konusu olamaz.”