DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C
Reklam

SİYASETE NEREDEN BAKILIR?

02.05.2016
1.209
A+
A-

Gün geçmez ki memleketin dört bir köşesinde siyaset konuşulmasın. Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsuru olmasının yanı sıra ülkenin de sağlam temeller üzerinde ayakta durmasında büyük önemi vardır. Siyaset bir yaşam tarzıdır. Öyle olduğu için seçimlerde milyonlarca vatandaş, ülkesi adına oy kullanır. Peki siyasete nereden bakacağız? Ana fikrimiz ne olacak? Hangi pencereden siyasetin değerlendirmesini yapmamız gerekir? O zaman hayatın içine dalın, vatandaşın durumu ne alemde, durumuna nasıl bakıyor, herkes kendini değerlendirirken neleri kısas alıyor? Mesela çalışan ama evi olmayan kirasını rahat ödeyebiliyor mu? Çocuklarını okuturken, masraflarını rahatlıkla karşılayabiliyor mu? Ailesiyle tatile çıkabiliyor mu? Kafasını yastığa koyduğunda rahatlıkla ve huzurla uyuyabiliyor mu? Tutun ki ev sahibi olan bir aile göz önüne alalım. Hayat hangi pencereden bakıyor? Mesela kasaptan bir ailenin mutfağına girmesi gereken miktar kadar alışverişi var mı? Sabah kahvaltısında sofra ne alemde akşam birlikte yemeğe oturduklarında gıdalarını alabilme yeteneğine sahipler mi? Siyaset günlük yaşama bakılarak değerlendirilir. Vatandaşın durumu ne ise, ülkenin durumu da odur. Siyasette işte zaten bu pencereden ya evin içine aydınlık ışıklar bırakır, ya da odalarda sisli bir havayla hayat kendini bulur. Bunları niçin söylüyorum? Çünkü Türkiye’de seçime giren ama meclis içinde ama meclis dışında ne kadar siyasi parti varsa, hepsi Edirne’nin Sayariçi ilçesinde düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde baş pehlivan olmak için var.

NE DİYOR SİYASİ PARTİLER?

O halde konuyu açalım. Doğru Yol Partisinin ben bu güreşte baş altı olacağım diye siyaset yaptığını hiç görmedim. Ben iddialıyım, bu ülkeyi biz daha iyi yönetiriz; sevdasıyla yola çıkıyorlar vaatlerini öyle veriyorlar. Saadet Partisi, aynı şeyleri söylüyor. Milli Görüş mili düzen diyor. Vatan Partisi farklı bir şey söylemiyor, aynı şeyleri kendi lügatin uygulayarak vatandaşa anlatıyor. Siyasette işte tam burada çok önemlidir. İddiasız siyaset adamı ve iddiasız siyasi parti olamaz. Gelelim mecliste bulunan siyasi partilere ki onlardan en büyüğü AK Parti olarak iktidarda. Demek ki seçim meydanlarında vatandaşa güven verme noktasında daha inandırıcı ve daha başarılı oldukları için Türkiye Cumhuriyeti devletini hükümet olarak onlar yönetiyorlar. CHP, MHP ve HDP gibi partiler ise bu noktada muhalefet görevini üstlenmiş durumdalar. Onların da iddiası iktidarın ülkeyi iyi yönetemediği vatandaşın refah seviyesinin yükselmediği. Bunları doğru mu değil mi diye, sağlamasını yapmak lazım. Hani matematikte bir problemi çözdükten sonra sağlamasını da yapardık ya, aynen öyle. Çıkın sokağa bakın hayata ahali ne alemde ise siyasette işte odur. Bundan başka pencere varsa söyleyin bana bizde bilelim.

GÖLCÜK’TE AMATÖR SPOR

Önceki gün Kocaelispor Kulübü Başkanı değerli kardeşim Bahri Yavuz gazetemizi ziyaret etti. Epey konuştuk, epey anlattık. Şu ortak fikirde antak kaldık. Gölcük’te bir çok amatör spor kulübü ve alt yapı takımları var. Onların içerisinde bulunan yetenekli oyuncular da farklı takımlarda mücadele ettikleri için bir türlü kendilerini gösterme fırsatı bulup, su yüzüne çıkamıyorlar. Halbuki şöyle bir şey olsa, her takımın en iyi oyuncuları Gölcükspor’un alt yapısında buluşsa, ortaya sağlam bir takım çıkacak demektir. O çocuklar hedeflerini A Takımı olarak tutacaklarından daha iyi ortamda daha sıkı çalışıp, kendilerini göstermeye çalışacaklardır. Onların içerisinden dört veya beş futbolcunun gösterdiği yüksek performansla A Takımına yükseldiğini düşündüğünüzde, çok başarılı bir hizmete imza atmış olursunuz. Böylece Gölcükspor ileriki yıllarda A Takımını tamamen alt yapıdan gelen oyuncularla kurmuş olur ki, hem dış transfere milyonlarca lira para ödemez hem de para daha az miktardaki ücretlerle kulübün kendisine kalacağından takım maddi anlamda sıkıntı çekmediği gibi alt yapı yatırımlarına da önemli ölçüde kaynak ayırmış olur. Bu son derece olumlu ve güzel bir fikir. Başkan Bahri Yavuz’la bunları konuştuk. Tabi Gölcük’te olduğumuz için olayın adı Gölcükspor oldu. Bunun İzmit’i var, Derince’si var, Körfez’i var, Gebze’si var. Her ilçede aynı organizasyonlar hayata geçirildiğinde ileride Türkcell Süper Lig’de görmeyi arzuladığımız Kocaelispor’umuzu da tamamen burada yetişen gençlerden kurulu bir futbol takımı armağan etmiş oluruz ki mükemmel olur. Böyle konuştuk böyle anlattık. İnşallah fikirler hayat geçirilme noktasında kabul görür. Temennimiz bu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.