DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BABADAN OĞULA ÖĞÜTLER

01.06.2016
1.856
A+
A-

MEVLANA’NIN OĞLUNA ÖĞÜTLERİ

Bahaeddin! Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!  Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma!

Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen,  Fena söyleyici!  Fena öğretici!

Fena düşünceli olma!  Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun

İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir. Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun, İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir.  Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi, çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar.  Düşmanları andığın vakit, için, dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılır,

içine pejmürdelik gelir.  Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar, içlerindeki karakteri dışarı

vurdular. Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu, hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular. Mevlana oğluna der ki: -Bahaeddin! Senin düşmanını sevmeni, düşmanında seni sevmesini istemen, kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur; Çünkü (gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır) Allah’ın sevgisini de onun aziz isimleriyle elde etmek mümkündür Allah buyurdu ki: Ey kullar, kalbinizde arınma olması için beni pek çok anmaktan geri durmayın. Kalbinizde arınma ne kadar çok olursa, Allah’ın nurunun parlaklığı da kalpte

o nispette fazla olur. Nitekim ekmekçinin tandırı ne kadar sıcak olursa, o kadar ekmek alır, soğuk

Olunca ekmek almaz. Yasam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadik kalmayı bilenler  içindir!!!! Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun. İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir. Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi çiçeklenir, gül ve fesleğenlerle dolar. Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar, canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir.

Hz. Mevlânâ, oğlu Sultan Veled’i, sevgili dostu Selahaddin Zerkub’un kızı Fâtıma ile evlendirmişti. Hz. Mevlana, düğün günü oğluna şu öğütleri verdi:“Ey oğlum, şahımızın kızının, bizim ve bütün dünyanın gönlünün ve gözünün ışığı olan Fatıma’mızın, bir an yanılarak bile hatırını kırma!” Onu unutma, onu gücendirme. O sana verilmiş bir em…anettir. O öyle bir kadındır ki, cevherinin temizliğinden ötürü şikayette bulunmaz, hep sabreder. Fâtıma’yı aziz tutasın. Allah için, şu babanızın yüzünü, kendi yüzünü, bütün soyumuzun, sopumuzun yüzlerini ak etmek istersen onun hatırını aziz, pek aziz tut! “Onu can ve gönül tuzağıyla avlamak için, her günü ilk gün, her geceyi de bir gerdek gecesi say. Her günü ve geceyi, bayram günü ve gecesi bilesin.”Düğünün bir anında oğlunun karşısında durdu ve ona şefkatle bakarak şöyle dedi:’Bir gün Rasülullah (Sallallahu Aleyhi vessellem.), Hz. Ali’nin elinden tuttu ve ona şu soruyu sordu:“Ey Ali! Ciğerimi yeryüzünde yürür görürsen ne yaparsın? Allah’ın aslanı:“Bilemem Ey Allah’ın elçisi!” dedi. Güzeller güzeli, sorduğu sorunun cevabını şöyle açıkladı:“Evlatlarımız, bizim yeryüzünde yürüyen ciğerlerimizdir. Fatıma’ya öyle davran!’Mevlana sözlerini şöyle tamamladı:“Oğlum, ben de sana aynı şeyi hatırlatıyorum. Gözünün yuvasını Fatıma’ya konuk kıl. Yüreğinin içini ona yurt yap. Yine de ona bir şey yaptım sanma!”Hz. Mevlânâ, gelini Fatıma Hatun’u öz kızı gibi görmüş, böylece de bütün kayınpederlere ve kayınvalidelere örnek olmuştur.

 

OSMAN GAZİ’ NİN OĞLU ORHAN GAZİYE VASİYETİ

Osman Gazi dünyanın en güçlü, en uzun imparatorluğunu kuran hükümdardır. Derviş gazilerin reisidir. Uç Beyliğinden “Kara Osman Bey, Osman Şah bey, padişah” adlarını aldı. Onun babası ise Ertuğrul gazidir. Horasan’ dan geldi. Anadolu’ da 600 küsur yıl devam edecek bir İmparatorluğun temelini attı. Ölüm döşeğinde iken oğlu Orhan Bey’ e öğüdünde; Ey oğul! Bugüne kadar tereddütsüz, benim isteğime uydun, sözümü tuttun. Tanrı senin dileklerini yerine getirsin. Benim arzum, mezarımı gümüş kubbenin altına koyasın.  Ey oğul! Anlamadığın konuları alimlerden öğrenip yapasın. İyice bilmediğin hiçbir işe başlamayasın. Sana itaat edenleri has tutasın. Askerlerine yardım etmede cömert olasın. Çünkü insan, ihsanın kulcağızıdır.  Ey oğul! Asla zalim olmayasın. Cihada devam edesin ki, böylece benim ruhum şad olsun. Alimlere riayet edesin ki, işler düzgün gitsin. Ey oğul! Askerlerine ve malına ilgi duyup gururlu olmayasın. Bizim mesleğimiz Allah’ın dinini yaymakta, kuru kavga ve cihangirlik değildir. Sana da bunlar yaraşır.  Ey oğul! Daima herkese iyilik ve ihsanda bulunasın. Nerede bir ilim ehli duyarsan ona ikbal gösteresin, yumuşak davranasın ki, alemi adaletinle şenlendiresin, böylece memleket işlerini noksansız göresin” dedi.

 

ORHAN GAZİNİN MURAT BEY’E ÖĞÜTLERİ

Orhan Gazi, iyi eğitimli bir komutan ve devlet adamıdır. O, son derecede uysal, merhametli, kolay kızmaz, kızdığını da hiçbir zaman belli etmezdi. Askerlerini ve halkını oldukça korurdu. Savaşlarda ölümü fazla dilemezdi. Alacağı bölgeyi kuşatma altına alır, son anına kadar teslim olmaları için fırsat verirdi. Kendi soyuna ve kavmine özellikle sahip çıkardı. Onlara öncelik tanırdı. Türk-İslam töresine bağlılığı ile tanınırdı. 1360 yılında rahatsızlandı, ölümünden önce oğlu Murat Bey’ e öğütleri önemlidir: “Oğul! Saltanatınla mağrur olma. Unutma ki, dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı. Dünya saltanatı geçicidir. Lakin senin için büyük bir fırsattır. Eğer dünyaya “Ahiret” ölçüsü ile bakarsan, ebedi saadete değmediğini göreceksin. Rumeli Hıristiyanları rahat durmuyor. Sen, o cihete yürü. Rumeli fethini tamamla. Kostantiniyeyi ya fethet, ya da fethe hazırla. Civardaki Türk beylerle iyi geçin. Halk, her ne kadar bizi istese de başlarında bulunan beyler, beyliklerinden vazgeçmezler Onlar, bir zaman daha idare ederler, fazla dayanamazlar, neticede olmuş meyve gibi avucuna düşerler. Anadolu’da sıkıntı olmazsa, Rumeli meselesini rahat çözersin. Bu yüzden Anadolu’nun sessizliğini bozmamağa gayret et. Cennet mekan babam Osman Gazi, Söğüt ve Domaniç’ten ibaret toprağı “Beylik” yaptı. Biz Allah’ın izniyle, “Beyliği” Hanlığa çevirdik. Sultanlığı ikmal ettik. Sen daha büyüğünü yapacaksın. Osmanlıya iki kıta üstünde hükmetmek yetmez. Selçukluların varisiyiz, Romanın da varisi biziz. Ey oğul! Hak yolundan ayrılma. Adaletle hükmet. Gazileri ve halkı gözet. Din’e hizmet edene, hizmet etmek şereftir, bunu ihmal etme. Fakirleri doyur, zalimleri cezalandırmada ihmalkar olma. “En kötü adalet geç tecelli eden adalettir.” Sonunda hak yerini bulsa bile, geciken adalet zulümdür. Biz yolun sonuna geldik, sen daha başındasın, Cenab-ı Hak, saltanatını mübarek kılsın.”dedi.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.