DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

SAHİBİNİN SESİ IRAK

10.10.2016
1.067
A+
A-

Hani zaman zaman boyuna posuna bakmadan ne işlere karışıyorsun deriz ya, Bağdat’ta aynen öyle. Bir ülke düşünün ki, topraklarını Amerikan askerlerine kucak açarak veriyor. Bağdat tek kurşun atılmadan işgal ediliyor. Yıllardır ABD askerleri Bağdatlı kadınlara tecavüz ederken gıkı çıkmıyor, sonra İŞİD diye bir adi terör örgütü ortaya çıkıp Musul’u işgal ediyor, Bağdat yönetimi gıkını çıkarmazken oradaki tecavüzleri adeta meşrulaştırıyor. Türkiye ise Başika’da bir üst kuruyor. Aslında Irak’ın kendisi içinde son derece faydalı olmasına rağmen konu Musul’a yapılacak olan ortak operasyona gelince Irak Türkiye’yi istemiyor. Musul operasyonunda sadece Irak güçleri olacakmış. Bağdat’ın söylediği bu. Kargalar bile güler. Yahu sen neyinle savaşacaksın? Hangi savaşı kazanıp ta topraklarını korudun? Kaçacak delik arayan Irak, şimdi Musul operasyonunda Türkiye olmasın derken, aslında sahibinin sesinden konuşuyor. Musul sadece Irak için değil, bölge içinde çok önemli bir merkez. Petrol en zengin yataklarıyla o bölgede. Irak’ın üst aklının derdi de zaten burada. Ancak, öyle bir şey yok. Bizim askerlerimiz Başika’da kalacak. Orada özgür Suriye ordusunun ki büyük bir bölümü Türkmenlerden oluşuyor, onlara da sahip çıkacak. Önümüzdeki günler neyi gösterir, neyi getirir bilemeyiz ama Bağdat’a akıllı ol demekten başka bir tavsiyemiz şimdilik olmasın.

LAYLOM DÜNYASI

Bir tarafta savaş kan ve gözyaşı, haksızlığa uğrayan milyonlarca insan, toprağa düşen çoluk çocuk, yaşlı demeden acılar içerisinde yaşayan bir kocaman coğrafya düşünün. Diğer taraftaysa vur patlasın çal oynasın. Dünyanın bir bölümünün de kayıtsız kaldığı acılara karşı inadına eğlencesi. İşte kuzey Amerika’da eş taşıma yarışması. Hoş bu gelenek yıllardır sürermiş. Ama ortalıkta göz yaşı akan bir dünya varsa, adama demezler mi geleneklerini sürdür de biraz da olsa etrafına şöyle bir bak. Aslında tamamen madde bağımlısı olup insani duygularını bir kenara bırakmış toplumların acı gerçeği budur. Onlar kendi zevkusefalarından vazgeçmedikleri gibi burunun dibindeki olaylara karşı dahi sessiz ve kayıtsız kalırlar. İşte laylom dünyası buna derler. Onlara bir şey olmasın da isterse dünya yansın. Kendilerinin küçük parmağına iğne bile batsa ortalığı ayağa kaldıracak kadar sesi çığlık çığlığa çıkan bu sorumsuzlar olduğu müddetçe dünyada kan ve gözyaşı da eksik olmaz.

MİLLİ REZALET

Hiç bir ülkenin milli takımı sen ben kavgalarının esiri olamaz. Bugün tüm kamuoyu biliyor ki Fatih Terim ile milli takıma alınmayan başta Arda olmak üzere bazı futbolcular arasında kısır çekişmeler var. Egoların ve sen ben kavgalarının getirdiği son noktayı İzlanda karşısında hiç bir varlık gösteremeden hezimeti yaşadık. Emre Mor gibi üstün yetenekleri olmasına rağmen kendine oynayan bir adamı santrfor yapmaya kalkarsanız, sonucunu da alamazsınız. O halde niçin bu kısır döngü, niçin milli takımı ve milli formayı yıpratma hareketleri? Grubumuza baktığımızda hani her zaman söyleriz ya, tattan yenmez diye; işte öyle bir grup. Bizim bulunduğumuz gruptan lider olarak çıkmamız en doğal sonuç olmasına rağmen ne yazık ki üç maçta sadece iki puan alabildik. Şimdi önümüzde 2017 Haziran’ına kadar kolay derecesinde üç maç daha var. Bunlar geçtiğimiz takdirde ilk iki şansımızın süreceği kesin. Unutmayalım ki bizin grupta sadece birinci olanlar elemelere doğrudan katılacak, ikinci olanlar ise muhtemelen Play-Of maçları oynayacak. Bugünkü görüntüye baktığımızda biz ne Hırvatları, ne İzlanda’yı, ne de Ukrayna’yı yenebilecek güçteyiz. Finlandiya dahi güce dayanan oyunuyla bize kafa tutabilir. Herkesin gol yağmuruna tuttuğu Kosova bile bu görüntümüzle bizden puan alabilir. Türkiye’de bu kadar üzüntülü olaylar yaşanırken, koca bir millet sağlanan milli başarılarla biraz olsun moral sahibi olurken, hepimizin ortak markası ve arması olan milli takımda bu çekişme kimin haddinedir diye sokaktaki vatandaş soruyor. Fatih hocanın Türk futboluna verdiklerini tabi ki inkar edecek değiliz. Ama veremediğin zaman perde kapandı deyip sahneden inmesini de bileceksin.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.