Hayata bakış açımızı değiştirmek lazım

 Tüm canlıların yaşam evreleri vardır, doğma, büyüme gelişme ve ölüm. Kişinin gerçek yaşamı yaşama sürecinin taşıdığı süreden ibarettir. Bunun dışındaki süre gerçek yaşam değildir. İdealist bir insanın hayat felsefesini özetleyen, yaşamdan tad almak ve yaşamı değerli kırmak olmalı. Nerede, nasıl olursak olalım hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamak.

Yaşama gülen gözlerle bakmak bitmez tükenmez bir enerji kaynağı olmakla beraber maalesef en çok göz aldı edilen bir konudur. Yani diyebilirsiniz insanın dışının gülebilmesi için, öncelikle içinin gülmesi gerekir. Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar sonuçlarında ise gülmenin bir çok faydası bulunmaktadır. Gerek hastalıklara karşı gerek psikolojik travmalar, gerek erken yaşlanma ve daha neler neler. Maddeler olarak sıralanabilir. Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmek ya da zayıflatmak bizim hayata bakış açımızdan alacağımız haz veya vücudun doğal mutluluk hapı olan enderfin hormonu salgılamasının sağladığı şeklinde yararları bulunmaktadır. Tebessüm etmenin düşük maliyet olduğunu bunun karşılığında çevremizdeki insanların birer ayna olduğunu da unutmamamız gerekir. Maalesef hepimizin bildiği gibi hayat avuçlarımızdan bir sel misali çok hızlı bir şekilde akıp gitmekte. Ne sağlık ne gençlik kalıyor, daim mutluluklar için etrafımıza gülümseyen gözlerle bakmak ayna misali bize yansıyacaktır. Hem İslamiyet olan dinimizde müminin mümine tebessümle bakması sadakadır. Az çok hepimizin geleciğimizle ilgili plan ve projelerimiz vardır. Mesela güzel bir ev, lüks bir araba hadi birde yazlığımız olsun çocuklarımız güzel bir meslek sahibi olsun. Peki daha ötesi, daha da ötesi insan oğlu daha da ötekilerini neden ister ki? Kanat getirmez, nedir bu geçici olan dünyada bu kadar hırs azim? Nemi oluyor? Gençlik bitiyor, hayat kısalıyor,sağlığımız gidiyor.Sonuç ise torunlara kalan yiyemediğimiz paralar.

Kalp bedenin sultanıdır. Kalp insan ruhunun kaynağı ve o (c.c) bir adıdır. Allah’ı bilmenin ve anmanın makamıdır.Cesaret anlamına gelen courage sözcüğü kalp anlamına gelir. Yani cesur olmak mantıktan oluşur buda güvenlik duvarı yaratır.Kalbin yolu cesaretin yoludur. Cesaret tehlikeli yollarda hareket etmektir. Gerçekten yaşayan bir insan her zaman bilinmeyene doğru ilerler. Tehlike vardır bu riski ama alır, kalp her zaman risk olmaya hazırdır gelecek henüz gelmemiştir ve bilinmeyendir. Olasıdır,senden önce dünyada kaç milyar insan yaşadı, ne şartlarla, ne imkansızlıklarla.İsimlerini dahi bilmiyorsun. Yasayıp yaşamadıklarını hiç şeyi değiştirmiyor. Her milletten ve dinden. Çok saygın insanların yani sıra, her türlü eksantrik, çatlak insan yaşadı. Ama hepsi yok oldu, dünyada onlardan tek bir iz bile kalmadı. Öyle ise senin tek amacın ölüm bedeninizi ve zihnini yok ettiği zaman yanında götürebileceğim nitelikleri koruyup kollamak olmalı. Çünkü bu nitelikler ve Allah için yapmış olduğum emri ve yasakları her ne kadar uyguladıysam tek dostun toprağın altında bunlar olacak. Gerçek değerler bunlardır. Sadece bunları bulan, yaşayan insanlar yaşar, diğerleri yaşamış gibi. Sen dışarıdan dayatılmış kuralları takip etme. Dayatılmış hiçbir kural doğru olmaz. Kurallar, sana hükmetmek isteyen insanlar tarafından icat edilmiştir. Asla taktikçi olma, her zaman özgün ol, ama maalesef dünyada olan bu. Şunu sakın unutma, bir karbon kopya olma. Ne yazıkki, dünyada olan bu karbon kopyalar ve karbon kopyalar.

Asla benim kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın sorunlardan biri bu insanlara yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor onlarda yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki hiçbir şey yapamıyorlar. Hareket edemiyorlar. Ya yanlış bir şey olabilir diye hatalar ve yanlışlar yapılabilir bu insan oğlunun doğasında var. Ama bir şeyi unutma; o zaman gelişirsin. Sana söylemiş olan her şeyi unut ”bu doğru ve bu yanlış” hayat o kadar kesin değil bugün doğru olan bir şeyin, yarın yanlış olabiliyor. Hayat o kadar istiflenemez onu bu kadar kolay etiketleyemezsin bu doğru bu yanlış. O zaman ne yapmalı? Yapılacak tek şey, insanlara bu değişen hayata nasıl tepki vereceklerini ancak kendileri karar vereceğini hatırlatmaktadır. Öyle ise kalp gelecektir, kalp her zaman umuttur kalp her zaman gelecekte bir umuttur. Hani derler ya; “Kalbinin sesini dinle” sor bunu kendine! Sonra kalbinin sesini dinle yada vicdanını dinle!