DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

İKİ GÜZEL ADAM ADEM YAZICI – ALİ ABANOZ

01.12.2016
1.635
A+
A-

İKİ GÜZEL ADAM ADEM YAZICI – ALİ ABANOZ

Devlette devamlılık vardır. Gölcük’e nice yöneticiler gelir. Ben herhalde on tane kaymakamla çalışmışımdır. Size şimdi Adem Yazıcı’dan bahsedeceğim. Altı yıl Gölcük’te dolu dolu geçen mükemmel bir görev süresi. Sadece birlikte çalıştığı ekibiyle değil, aynı zamanda halkla da son derece uyumlu ve güzel ilişkileri olan bir değerli insan. İnsan Hakları Kurulunda her ay bir kere rutin olarak beraber oluruz. Her zaman yapıcı, ilçenin meseleleriyle yakından ilgilenmeyi kendine görev edinmiş, mükemmel bir görev adamı. Kolay değil, aradan tam altı yıl geçmiş, bu süre içerisinde Gölcük’te ilçemizi hüviyetine uygun bir yönetim tarzıyla huzur kenti olan bir büyük mega ilçeden bahsediyorum. Aslında çok sevdiklerimize çok alışırız. Ama dedik ya, devlette devamlılık var ve Gölcük’te kaymakamlık görevinin süresi de beş yıl. Adem bey kardeşimle bu süre altı yıl oldu, hem de çok güzel oldu. Dün sabah kararname yayınlanınca bizlerde öğrendik ki, sevgili Adem Yazıcı Adapazarı’na tayin olmuş. Hem de yanı başımıza şu meşhur Arifiye ilçesine. Gölcük’te nice öğretmenler Arifeye mezun olur. Yani bizim için önemi çok özel bir yerden bahsediyorum ve o ilçeye şimdi çok güzel bir adam gidiyor. Değerli kardeşim Adem Yazıcı. Sevgi ve saygıya dayalı çok güzel bir dostluğumuzun bir ömür boyu sürmesi dileğiyle şahsına Arifiye’de burada olduğu gibi üstün başarılar diliyorum ve Arifeyelilere de ne mutlu size ki Adem Yazıcı gibi bir Kaymakamla çalışacaksınız diyorum.

 

ALİ ABANOZ

Gölcük Türkiye’ye çok değerli bir devlet adamı yetiştirdi. Adı Kazım Abanoz. İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde emniyet müdürlüğü gibi onurlu görevleri üstlenen Ankara’da teşkilatın en önemli noktalarında görev yapan bu değerli abimizin oğlu Ali Abanoz da baba mesleğini seçerek, emniyet teşkilatında görev aldı. Her zaman çalışkan, dürüst ve güvenilir bir insan olma özelliği ile nerede görev yaptıysa oradaki insanların kalbinde taht kurmasını da bildi. Bir süre önce bu değerli kardeşimiz de rütbeyi yükselterek, terfi etti. İlçe emniyet müdürü olma hakkını kazandı. Biz isteriz ki, yanı başımızda görev yapsın. Ancak şu anda Yalova’da şube müdürü olarak görevine devam ediyor. Ne diyelim, bu çalışkan fedakar ve güzel kardeşimize ne görevi üstlenirse üstlenecek olsun, başarılar dileyelim. Gölcük’ün yetiştirdiği bir evlat olarak ta onunla gurur duyduğumuzu özellikle ifade edelim.

 

Filozofun Körlüğü

Kur’an okuyan biri, Mülk Suresi’nin son ayetini okuyordu. Yani, “Suyu kaynağından keser, yerin derinliklerinde gizler, kupkuru bir hale getirirse, Allahu Teala’dan başka kim tekrar getirebilir?!” ayeti­ni. Aşağılık ve hor bir felsefeci, okulun yanından geçerken bu ayeti duydu, hoşuna gitmedi. Dedi ki:

– Suyu külünkle biz çıkarırız. Bel ve kazma ile yerin ta dibinden kaynatırız.

Gece rüyasında bir adam gördü, aslan gibi güçlü ve kuvvetliydi. Felsefeciye bir tokat vurdu, iki gözünü birden kör etti.

– Ey kötü adam, dedi, eğer yapabiliyorsan, bu iki göz kaynağını da kazma ve külünkle nurlandır bakalım!

Felsefeci uyandı, baktı ki iki gözü de kör olmuş, görmüyor.

Ağlayıp inlese, tövbe ve istiğfar etseydi, Allah’ın lütfuyla gözleri tekrar görürdü. Fakat tövbe yolu bağlanmıştı.

Kendine gel de, “Nasıl olsa tövbe ederim” diye günah işleme! Tövbeye de bir parlaklık gerek.

 

Kör Dilenci

Kör bir dilenci vardı. Şöyle derdi:

– Ey ahali, bana acıyın, bende iki körlük var. O halde bana iki kat yardım edin.

Halktan birisi:

– Bir körlüğünü görüyoruz. Öbürü nedir, göster, dedi.

– Sesim çirkin, avazım kötü. Körlük ve ses çirkinliği iki kat kör­lüktür. Sesim yüzünden halkın bana acıması azalıyor. Kötü sesim nereye varırsa bana karşı öfke ve kin meydana getiriyor. Bu iki kör­lüğe siz de iki kat acıyın. Böyle hiçbir yere sığmayan kişiyi siz de gönlünüze sığdırın, hoş görün.

Bu sızlanma yüzünden halkın hepsi ona acımaya başladı. Sırrını söyleyince gönlünün güzel sesi, sesinin çirkinliğini örttü.

Böyle birisinin gönül sesi de çirkin olursa, bu üç kat körlüktür.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.