DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

TEŞEKKÜRLER SABAHATTİN ELLİBEŞ

29.01.2017
2.138
A+
A-

TEŞEKKÜRLER SABAHATTİN ELLİBEŞ

Bu güzel adam cemiyetçiliğin ne kadar kuralı varsa hepsini bilir. Ailenin kucaklayanı odur. Kardeşleri de zaten hep ona koşar. Malum bizim Sezai’nin vefatından sonra epey sarsıldılar. Kolay değil büyük acı. Sabo ailesini iyi toparladı ve gerçekten çok çalıştı. Dostlarını da hiç ihmal etmedi. Bir süre önce onunla güzel bir sohbetimiz olmuştu. Cumartesi günü aradı Nuri baba seni pazar günü ablamla birlikte kahvaltıya bekliyorum dedi. Dün bizi misafir etti. İzmit Gölcük yolunda dana önce rahmetli Sezai’nin önderliğinde işletilen Basrioğlu Tavukçuluğu kekik et olarak yeniden organize etmiş. Mekan zaten dört dörtlük Sezgin, Selami kardeşler Sebo’nun büyük kızı herkes orada. E hepsi de güler yüzlü, hepsi de sıcak insanlar. Benim bir anda içim açıldı eşim Canan’ında çok hoşura gitti. E malum kayınpederim bizde. Bakıma muhtaç olduğu için hafta sonları dahi olsa bir yere çıkamıyoruz. Vecdi’yi çağırıp bir iki saat dedenin yanında kal dedikten sonda kekik etin yolunu tuttuk. Hafta sonları müthiş zengin bir kahvaltı konsepti var. Yok yok. Hele o ekmeklerin konduğu meyve kasaları anlatılır gibi değil. Masanın üstü bir anda dolunca eyvah bunların hepsini nasıl yiyeceğiz dedik. Ama vallahi yedik. Evet İzmit’ten Bursa’ya kadar böyle bir mekan yok. Hafta sonları ailecek oraya gidin benim ne kadar haklı olduğumu göreceksiniz. İçiniz açılacak ve müdavimi olacaksanız. Evet güze kardeşim ve can dostum Sebahattin Ellibeş nazik davetine teşekkür ederim.

 

HERKES ÜLKENİN BEKASI DİYOR

Malum Nisan ayında Referandum var. Bu Anayasa referandumu. Ve Türkiye şimdiden keskin sirke gibi olmaya başladı. “EVET”cilerde “HAYIR”cılarda ülkenin bekasından bahsediyor. Yani sonuçta içimizi ürperten ve hepimizi endişeye düşüren ciddi bir durum var. Aslında kim ne diyecekse desin de bir birini kırmadan desin ki hangi sonuç çıkarsa çıksın ülkemizin karşılaşacağı ne tür bir tehlike varsa da ona hep birlikte karşı çıkıp birbirimize sarılalım. Peki bunu çağrıştıracak en küçük bir hareketimiz var mı? Yok. O halde ne yapıyoruz bu ülkenin düşmanlarına cesaret verip onların ellerini heyecanla oluşturmalarına fırsat veriyoruz. Olmaz efendim olmaz. Bu ülke hepimizin ve hiç kimsenin de birbirini vatan haine diye suçlamaya hakkı yok. Bu bayrak hepimizin demek ki zaman herkesin aklına başına toplayarak hareket etme zamanıdır. Demek ki söz konusu vatansa gerisi teferruattır deyip birbirimizi üzmeden kırmadan, bir herkesi bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı görerek davranmalıyız, ikincisi de bu ülkede referandumdan sonrada birlikte yasacağımızı unutmamalıyız.

 

Ya Bal Kabağı Ağacı Olsaydı!

Bir gün Hoca, köyüne dönerken ulu bir ceviz ağacının altına soluklanmak için oturmuş. Ağacın yanında bal kabağı tarlası varmış. Hoca:

– Hey güzel Allah’ım, demiş, kavuğum kadar bal kabağının serçe parmağım kadar sapı var. Şu boylu poslu ağacın meyveleri eşeğin gözü kadar bile değil.O böyle tefekkür ededursun, bir ceviz pat diye alnına düşmez mi? Alnı ceviz gibi şişmiş.Hoca bir cevize, bir kabaklara bakıp:

Güzel Allah’ım, demiş, sözümü geri aldım. Altında oturduğum ağacı ya bal kabağı ağacı yapsaydınl

 

 

BayramKıtlığın, yoksulluğun kol gezdiği bir zamanda Nasreddin Hoca bir köye varmış ki ne görsün: Kazan kazan yahniler, sini sini pilavlar; millet gülüp eğleniyor, bir şenlik bir şenlik…– Bre, demiş, bu kıtlık zamanında bu ne?
– Deme Hoca, demişler, bugün bayramımız var, bütün bunlar o yüzden, gördüğün, göreceğin, göreceğimiz hepsi bu. Yoksulluk bizde de var.

Hoca içini çekerek:
– Keşke, demiş, her gün böyle bayram olsa!

Yas Medeni

Bizim Hocanın karısı hakkın rahmetine kavuşmuş. Hoca birkaç gün yas tuttuktan sonra karaları çıkarmış; herkes gibi gülmeye, konuşmaya başlamış. Bu sırada eşeği ölmüş. Her gittiği yerde eşek de eşek… Aylar geçtiği hâlde eşeğin ölümünden duyduğu acıyı anlatıp duruyormuş.

– Yahu Hoca, demişler, ne biçim adamsın, eşeğe üzüldüğünün onda biri kadar karına üzülmedin, yas tutmadın.
– Olur mu, demiş, Hoca, karım vefat edince, siz demediniz mi üzüldüğün yeter, sana daha iyisini alırız diye. Eşeği kim alacak? Ben yas tutmayayım da kimler yas tutsun!

 

Fincancı Katırların Ürkütmezsen

Hoca, bir gece sohbetinden dönerken kestirmeden gideyim diye mezarlıktan geçiyormuş. Karanlıkta boş bir mezara yuvarlanmış. Bir miktar korkmuş ama aklına bir hinlik de gelmemiş değil. “Dur bakalım,” demiş, kendi kendine: “şurada biraz yatayım Münker-Nekir gelecek mi gelecekse bana ne sual edecek?” derken, dışarıdan çan sesleri, deh, çüş, sesleri duyunca: “Ne oluyor?” diye mezardan kafasını kaldırmış. Kafasını kaldırmasıyla kızılca kıyametin kopması da bir olmuş. Onlarca katır sağa sola çifte atarak kaçışmışlar. Meğer mezarlığın kenanndaki yoldan fincancı katırlan geçiyormuş. Fincan bu, böylesj bir hengâmede sağlam kalır mı? Fincancılar öfkeyle Hoca’nın yanına gelip sormuşlar:

– Kimsin sen bre adam, ne arıyorsun burada?

“Ben Nasreddin Hoca yım,” diyecek değil ya:

– Ben, demiş, ahiret kişisiyim, dünyaya gezmeye çıkmıştım.

Fincancılar Hocayı bir güzel benzetmişler. Ahiretin değil ama dünyanın kaç bucak olduğunu Hoca’ya iyice göstermişler. Hoca, yüzü gözü morarmış, yaralar ve çürükler içinde eve gelince karısı telaşla:

– Efendi, kurban olayım, demiş, ne bu hâlin?

Hoca zar zor konuşmuş:

– Deme hatun, öbür dünyadan geliyorum!

Karısı şaşkın:

– Eee, ne var ne yok oralarda, deyince:
– Fincancı katırlarını ürkütmezsen, demiş, iyilik güzellik!

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.