DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

YERİ DOLDURULAMAYACAK İNSAN KAZIM ABANOZ

09.01.2017
2.171
A+
A-

Hayatta ölüm kadar zor hiç bir şey yoktur herhalde. Aslında her insan öleceğini bilerek doğar da, Allah’ın verdiği ömrü kendi kurallarına göre kullanmaya çalışır. Bir telaş bir koşuşturma derken, uçup gitmek. Türkiye dün aslında en önemli emniyet müdürlerinden ve devlet adamlarından birini kaybetti. Yeri doldurulamayacak insanlar sıfatında olan Kazım Abanoz yetmiş yaşında, ki genç bir yaş diyelim, hayata gözlerini yumdu. Yakın dostları anlatırlardı; polis olmak, emniyetçi olmak onun hep içinde bir büyük duygu olarak varmış. Hukuk fakültesini bitirince emniyet teşkilatının da yolunu tutmuş. Yani hukukçu emniyetçi. Bu son derece önemli bir özelliktir. Şöyle geçmişine bir baktığınızda Kazım Abi nerede görev yaptıysa, hep layıkıyla yapmış. Başarılı olmuş. Teşkilatın en önemli kademelerinde görev alarak emniyetin efsane müdürleri arasına girmeyi de alnının teriyle başarmış. Ben hem aile dostum olan hem de çok sevdiğim bir büyüğüm olan Kazım Abiyi gerçekten çok sever ve sayardım. Bir kere inanılmaz derecede mütevazi bir insandı. Bu onun iç dünyasının, gördüğü aile terbiyesinin ve ahlak anlayışının da önemli bir yansımasıydı. Gölcükspor’un maçlarını iki yıl birlikte takip ettik. Beni hiç yalnız bırakmadı. Gölcük’ü her zaman çok sevdi. Aksi olsaydı, emekli olduktan sonra ikamet yerini Gölcük değil, başka bir vilayet olarak seçer mesela Güneye falan yerleşirdi. O öyle yapmadı. Çünkü görev yaptığı süre içerisinde doğal olarak Gölcük’ten yıllarca uzak kalmıştı, emekli olunca da hayatının geri kalan kısmına Gölcük’te devam etmek istedi. Mütevazi yaşantıdan hiç ayrılmadı. Çocukla çocuk, büyükle büyük oldu. Her zaman evlatları ve torunlarına karşı, eşi Şenol Hanıma karşı sevgi ve saygı doluydu. Babadan kalma binasında yaşamayı, bizlerle daha çok vakit geçirmeyi, ailesiyle, çocuklarıyla, torunlarıyla daha çok vakit geçirmeyi arzu ettiği için Kazım Abi Gölcük’te kaldı. Böylesine güzel ve üstün vasıflara sahip insanların aramızdan ayrılması çokta kabul edilebilir bir durum değil. Şöyle bir baktığımızda ve beraber görev yaptığı arkadaşlarıyla konuştuğunuzda Kazım Abinin ne kadar değerli bir insan olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Mesela ben emniyetin diğer önemli isimleri Emin Aslan ve Hanefi Avcı’yla, Kazım Abi sayesinde tanışıp birlikte yemek yemiştik. O değerli müdürlerin Kazım Abiye olan saygısını o yemekte özellikle müşahede etmiştim. Sonra rahatsızlıklar başladı. Bundan üç yıl önceydi. Bir anda beyniyle ilgili problemler ortaya çıktı ve İstanbul’da Türkiye’nin en iyi beyin cerrahlarına ameliyat oldu. Ve biz hep onu eski haliyle görmek istedik. Nitekim ilk aylarda öyleydi. Ameliyatın ardından geçen bir ay sonrasında Kazım Abi kendini toparlamış, eski gücüne kavuşmuştu. Belki öyle değildi ama biz hep öyle gördük. Ailesi Kazım Abiye çok iyi baktığı gibi üzerine de nasıl titrediğini bizzat biliyorum. Ama o sinsi hastalık demek ki değerli müdürümü, dost ve müşfik insan Kazım Abiyi hiç rahat bırakmamış. Yavaş yavaş ilerleyerek işte önceki günkü son nefesini verişine kadar devam etti gitti. Geçen ay Kazım Abiyi Necati Çelik Devlet Hastanesinin yoğun bakım servisine yatırmıştık. İşte ilk defa o anda ümitsizliğe kapılmıştım, “Eyvah!” demiştim. Önceki akşam çok sevdiğim kardeşim olan ve yine kendisi gibi emniyet teşkilatının içerisinde babasının izinde müdürlerden olan Ali Abanoz telefonla arayarak “Abi babayı kaybettik” dedi. Öyle zamanlarda ne denir, ne söylenir hiç bilemedim. Son üç dört gündür bende ağır grip nedeniyle yatıyordum. Fırlayıp hastaneye gittim. Sonra onu evine getirdik. Zor, her zaman güçlü ve kudretli olarak gördüğümüz Kazım Abiyi uğurlamak gerçekten çok zor. O bizim için inanılmaz derecede manevi bir güçtü. Sıkıştığımızda fikrini alabileceğimiz çok değerli bir büyüktü. İşte o değerli insan o efsane müdür yetmiş yıllık dolu dolu geçen şanla, şerefle, başarılarla dolu ömrünü tamamlayarak doğup büyüdüğü Kavaklı Mahallesindeki evlerinin hemen yanı başında bulunan camide kılınan ikindi namazına müteakip baba toprağı Hamidiye Köy Mezarlığında ebedi istinatgâhına uğurlandı. Mahşeri bir kalabalık, herkesin iyiliklerle andığı çok değerli bir insan. Hayat çizgisinde hiç yalpalamayan her şeyi alnının teriyle kazanan bir dürüstlük abidesi yani Kazım Abanoz. Ne diyelim, Allah rahmet eylesin, ruhun şad, mekanın cennet olsun.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.