Kocaeli °C
SANA NE DİYEYİM HOCAM?
Allah’ın türlü türlü kulları vardır, doğal olarak o kulların da türlü türlü huyları. Önceki akşam bir televizyon kanalında enteresan bir konuşma izledim. Görüşlerini açıklayan bir profesör, ama üniversite mezunlarını, lise mezunlarını, ortaokul mezunlarını hiç sevmiyor. İlkokul deseniz, o da şüpheli. Hoca feraset sahibi insanlar olarak okumamışları gösteriyor. Buyurun buradan yakın. Kendisi profesör ama, feraset sahibi olanlar okumamış olanlar. O halde kendisi bir feraset sahibi değil. Onlar daha iyi karar verir diyor, daha iyi düşünür diyor. Ülkenin geleceğini o insanlarda görüyor. Peki adama sormazlar mı; onlar okumak istemedi mi? Okul vardı gitmedi mi? Küçücükken hayallerinde mesela doktor olmak, mühendis olmak, milletvekili olmak, subay olmak, öğretmen olmak gibi bir özlemleri yok muydu? Mesela dünyada ilk kalp nakli ameliyatını gerçekleştiren Christiaan Barnard olmasaydı, bu sistem bugün bu kadar gelişebilir, insan hayatını kurtarabilir miydi? Mesela Türk doktor Mehmet Öz, eğer tıp alanında o kadar başarılı olmasaydı dünya çapında bir adam olur muydu? Şöyle düşünelim aya ilk ayak basan Neil Armstrong sizin dediğiniz gibi hiç okumamış bir feraset sahibi miydi? Oraya nasıl gitti? Acaba uzaylılar bir araç gönderip onu sessizce alıp götürdü mü? Hani şöyle bir uzay turu mu yap dediler? Mesela Aziz Sancar, bir büyük tıp alimi olarak Nobel Edebiyat Ödülünü alıp bize gurur yaşatabilir miydi? Eh be hocam! Sana ne diyeyim ki ben? Bunları izledikten sonra, bir başka kanalda bir konuşma dinledim. Yine bir Türk profesör konferans veriyor. Diyor ki “Dünyaya gelen her yüz çocuktan beşi üstün zekalıdır. Bu bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkan bir gerçek.” Hoca devam ediyor, “Biz onları alıp eğitiyoruz ve eğitimdeki başarı oranını yüzde ikiye düşürüyoruz.” Demek ki size göre sayın hocam bu çocukların iyi eğitilmemesi gerekir. Mesela Hiranur mağarasında Hz. Peygambere gelen ilk ayet “ikra” yani “oku” Yüce Rabbim bile yüce dinimizi “oku” komutuyla başlatmışken, Hz. Ali “Bana bir kelime öğretenin bin yıl kölesi olurum” demişken, Hz. Peygamber “İlim Çin’de de olsa onu gidip alın” diye öğüt vermişken, bu feraset işini öyle yorumlamak hangi akıl ve mantığın işidir, bunu hiç kimse anlayamadı hocam. Ben hiç anlayamadım. Ama siz profesör olduğunuza göre mutlaka anlamışsınızdır. İyi güzel de feraset olmadan bu işleri nasıl anladınız nasıl yorumladınız onu da bilemedim.
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR