DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

BİRBİRİMİZİ ANLAMAK

10.04.2017
8.310
A+
A-

Hakim yaşlı çifte sormuş : “Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz?”

Yaşlı kadın cevaplamış : “Hakim Bey, bir an öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği hediye getirdi, bende çiçekleri çok severim. Çiçek çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve kocam düzenli aralıklarla sulanmadığında çiçeğin öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki kocam bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp da çiçeği sulamadı.

Bunun üzerine bende, bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.”

Hakim kadına hak vermiş, ama adettendir diye birde adama sormuş : “Senin söyleyecek bir şeyin var mı?”

Yaşlı adam cevaplamış :” Eşimin anlattığı her şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için bende bu yalanı buldum.

“Çiçeği ölmesin” diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O her uyandığında, bende uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip bana bu güzel hayatı bahşeden, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya seyrederdim.”

“Geçen gecede, yaşlılık işte, bende uyanamadım ve uyandıramadım. Çiçek, susuz kalırdı ama eşim rahatsızlanabilirdi. Suçlandım… Sesimi çıkartmadım.”

O anda mahkeme salonunda her şey sustu.

Hakim çifti boşamamış.

Bu hikayeden çok ders çıkarmak mümkün.

Birbirimizi ne kadar dinliyoruz?

Birbirimizi ne kadar anlıyoruz?

Birbirimizi ne kadar seviyoruz?

Birbirimize ne kadar değer veriyoruz?

Tüm bunların olması için, neye ihtiyacımız var?

Sevgi de cömert, sevdiklerimizi kırmada cimri olalım.

İnsan bazen, sevdiklerinin değerini ellerinin arasından kayıp gidince anlıyor. İlişkilerde “keşke” dememek için, birbirimizin değerini iyi bilmeliyiz.

İletişim kurarken, birbirimizi anlamak ve dinlemek çaba gerektirir.

Dinleme becerisinde ustalaşmak için :  

  1. Eşinizi bütün dikkatiniz ile dinleyin.
  2. İlginizi beden diliniz ile gösterin.
  3. Anahtar sözleri sürekli vurgulayın.
  4. Bırakın, eşiniz sözünü tamamlasın.
  5. Duygularınızı dile getirin.
  6. Çözümler üretirken dikkatli davranın.
  7. Unutmayın, dinlemek sevmektir.

Sevgiyle kalın..

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
23 Ağustos 2021
1 Nisan 2024
17 Kasım 2023
14 Ağustos 2017
7 Haziran 2021
22 Mayıs 2017
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.