DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ADAM “HAKKIMI HELAL ETMEM” DİYOR

16.05.2017
1.186
A+
A-

Bizim için Kentsel Dönüşüm önemli bir konu. Mesela Sanayi Çarşısı’nın yeni yerine taşınacak olması önemli. Hisareyn Bölgesinde esnaflar için dükkanlar yapılıyor. Yine Denizevler Mahallesinden taşınacak olanlar için İhsaniye bölgesinde konutlar yapılıyor. Bunlar önemli adımlar. Denizevler’in içerisinde işyerleri de vardı. Sayısı sekiz ile on arasında değişiyor. Vatandaş diyor ki “benim iş yerimin ruhsatı var, iskanı da var; ancak sanayideki dükkanlar gibi ben neden işyeri sahibi olamadım? Burası yıkılacağına göre bana iş yeri hakkı niçin doğmuyor? Üstelik iş yerime bedel olarak çokta düşük bir ücret ödediler. Ben bu konuda hakkımı helal etmiyorum.” Bu iyi bir şey değil. Vatandaşı mağdur ederek bir işlemin olması hoş ta değil. Yine Denizevler’de iki ada birleştirildi, Deniz holding burasını satın aldı, demek ki oraya bir fabrika kuracak veya bir depo her neyse. Orada evleri olanlar belediyenin teklif ettiği veya TOKİ’nin her neyse ücretinin üzerinde para almışlar. Bunu orada kime sorarsanız söylerler. Diğer vatandaşlar da aynı paraları beklemiş. Alamayınca, ortada acil kamulaştırma kararı olduğundan ya verilen parayı kabul edeceksin, ya da mahkemeye gideceksin. Burada şöyle bir şey söz konusu; mahkemeye gidenler paralarını her yıl beş yılı tamamlanmak üzere eşit taksitte alacaklarmış. Bir paranın beş yılda eşit taksitle ödenmesi o hakkın sahibine ne kadar faydalı olur, bunu bilemem. Ama ortada böyle bir durum var. Adam “Hakkımı helal etmem” diyor. Bir de şöyle düşünelim, buraların istimlak edileceği belliydi. O halde neden işi baştan sıkı tutup Deniz Holding oradan arsa toplamadan müdahale edilmedi? Veyahut, bıraksaydınız da herkes o arsalara talip olanlara yerlerini vermiş olsaydı. Şimdi Gölcük’te insanlar da soruyorlar; oraya ne yapılacak, yeşillendirilecek mi, park ve bahçe mi yapılacak? Konut yapılmayacağına göre vatandaşın beklentisi oralara sosyal alanların yapılması. Peki bu nasıl olacak? Etrafta onca fabrika varken, o alanlar nasıl değerlendirilecek? Gölcüklü de merak ediyor.

KERTENKELE

Japonya’da yaşanmış gerçek bir olay şöyledir: Evini yeniden dekore ettirmek isteyen Japon bunun için bir duvarı yıkar. Japon evlerinde genellikle iki tahta duvar arasında çukur bir boşluk bulunur. Duvarı yıkarken, orada dışardan gelen bir çivinin ayağına battığı için sıkışmış bir kertenkele görür. Adam bunu gördüğünde kendini kötü hisseder ve aynı zamanda meraklanır da kertenkelenin ayağına çakılmış çiviyi görünce.  Muhtemelen bu çivi 10 yıl önce, ev yapılırken çakılmıştı. Peki nasıl olmuş da kertenkele bu pozisyonda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamayı başarmış ? Karanlık bir duvar boşluğunda hiç kıpırdamadan 10 yıl boyunca yaşamak çok zor olmalı. Böylece adam çalışmayı bırakır ve kertenkeleyi izlemeye başlar. Sonra nereden çıktığını fark edemediği başka bir kertenkele gelir ağzında taşıdığı yemekle… Adamı sersemletir gördüğü manzara. Bu nasıl bir sevgi? Ayağı çivilenmiş kertenkele, 10 yıldır diğer kertenkele tarafından beslenmektedir…

ÇÖLDE BİR BEDEVİ

Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi yürüyen, dudakları susuzluktan kurumuş bir adama rastlamış.

Adam bunu görünce su istemiş. Devesinden inip ona su vermiş. Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.

Bedevi arkasından bağırmış:

”Tamam deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma”.

Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp nedenini sormuş.

”Eğer anlatırsan, demiş bedevi, bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler.”

DOĞRU YOL

Anlatıldığına göre, sasani hükümdarlarından Adil Nuşirevan, güzel bir yaz günü, adamlarıyla ava çıkmış.O tepe,bu yamaç epey uğraştıktan sonra, hükümdarın adamları bir dağ keçisi vurmuşlar.Vurdukları dağ keçisini düze indirip kebap yapmak hükümdara sunmak istemişler.

Düze iner inmez ateş yakmışlar. Avı kesmişler, kızartmak için hazırlamışlar.Bakmışlar ki yanlarında tuz yok.Yakınlarda bir köy varmış.

Tuz getirmesi için bir asker görevlendirmişler. Yola çıkmadan önce Adil Nuşirevan askeri çağırmış.Karşısına alıp:

-”Tuzu para ile al!” demiş.”yoksa bedava alma adeti çıkar, köy harap olur”

Etrafındaikler:

-”bu kadarcık şeyden ne zarar gelir ki, Padişahım?

Padişah şöyle cevap vermiş:

-”Cihanda zulmün temeli ufacık bir şeydi. Ama her gelen onu büyüttü. Nihayet şimdiki duruma ulaştı.Eğer padişah halkın bahçesinden bir elma yerse,etrafındakiler ağacı kökünden sökerler.Padişah beş yumurta için zulmü reva görürse,askerleri bin tavuğu şişe vururlar.”

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.