ATATÜRK KONUŞMA
1919 senesi Mayıs’ı içinde Samsun’a çıktığım gün, elimde hiçbir maddi kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı.
İşte ben bu ulusal kuvvete, bu Türk milletine güvenerek işe başladım. Samsun’dan Anadolu’ya kırık bir otomobille gidiyordum… O kırık otomobil Anadolu içlerinde ilerlerken ben daima düşünür ve yaverime “Dağ Başını Duman Almış” marşını söyletirdim.
Ben Türk ufuklarından bir gün behemehal (kesinlikle) bir güneş doğacağına, bunun hareket ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu adeta gözlerimle görüyordum. O marşı okutup tekrar ettirmekteki maksadım, Türk’ün bu güneşi doğunca muvaffak olacağını anlatmaktı.