SAĞLIKTA YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

İlçe Sağlık Müdürü Çavdar’dan önemli bilgiler

Bu haftaki özel röportajımızı Gölcük İlçe Sağlık Müdürü ve Toplum Sağlığı Merkezi Başkanı Salih Çavdar ile gerçekleştirdik. Çavdar, Gölcük’te gerçekleştirmiş oldukları çalışmalar hakkında geniş bilgiler verdi.

Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

Bursa İnegöl Doğumluyum 34 yaşındayım. İlk ve orta okulu İnegöl’de liseyi Bursa’da Çelebi Mehmet Lisesi’nde okudum. Üniversiteyi Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne 2002’de giriş yaptım. Üniversite’nin bitiminden sonra mecburu hizmet olarak Ardahan Göle Devlet Hastanesi acil servisinde pratisyen hekim olarak mecburu hizmete başladım. Acil servis sorumlu hekimliği görevini yaptım. Daha sonrasında askerlik vazifemi yapmak için Hakkari Şemdinli Derecik bölgesinde Sıhhiye Takım Komutanı olarak görev yaptım. Askerlik dönüşü Sakarya 112 Acil Ambulans servisine atandım. Orada hem istasyonda hem de komutada görev yaptım. Komuta sorumlu hekimliği yaptım. 2015 yılında Kocaeli 112 il ambulans servisine atandım. Orada kısa bir süre istasyonda çalıştıktan sonra Başhekim Yardımcısı olarak göreve başladım. Yaklaşık 2 yıl kadar başhekim yardımcılığı görevi yaptım. 2017 Mayıs ayı itibariyle İlçe Sağlık Müdürü ve TSM Başkanı olarak Gölcük’te görevlendirildim.doktorluk vazifemin yanında eğitmenlik de yapıyorum.İlkyardım eğitmenliği, 1. basamak ta kronik hastalıklar takip ve tedavisi ile tıbbi KBRN farkındalık (kimyasal, biyolojik,radyolojil, nükleer etkenlerle mücadele) eğitmenliği yapıyorum. Tıbbi KBRN için hem GATA’dan hem de Sağlık Bakanlığı’ndan eğitim aldım. Evliyim 3 yaşında bir kızım var.

İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

İlçe Sağlık Müdürlüğü olarak eski sisteme göre devlet hastanesi ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi bize bağlı değildi, hastaneler birliğine bağlıydı. Özel hastaneler eczaneler, özel tıp merkezleri, özel diyaliz merkezleri, Özel muayenehaneler, optisyenler, işitme cihaz satışı yapan yerler, aktarlar ve sağlıkla ilgisi olan müesseslerin denetiminden sorumluyum. Gölcük’te bir özel hastane, bir özel tıp merkezi, bir özel diyaliz merkezi, 47 eczane, 12 optisyen, 4 işitme cihazı merkezimiz mevcut. Aynı zamanda Sağlık Bakanlığımızın diğer sosyal sorumluluk projelerini de yürütmekteyiz. Özellikle organ bağışı konusunda İlçe Sağlık müdürlüğü olarak büyük gayret içersindeyiz.

Organ bağışı konusunda düşüncelerinizi alabilir miyim?

Organ bağışı konusunda ne yazık ülkemiz olarak diğer gelişmiş ülkelere göre geride kaldığımızı düşünüyorum. Bu konuda daha hassas olmamız gerekir. Bizim ülkemizde organ bağışı denildiğinde vatandaşlarımız daha çok kendi yakını ya da akrabasının ihtiyacı olduğunda bu konuyu idrak ediyorlar. Şu anki durumumuzda daha çok canlıdan canlıya dediğimiz organ nakli söz konusunu ön plana çıkartıyor. Burada vatandaşlarımız anneden ve babadan çocuklarına veya kardeşlerine ya da akrabalar arası organ nakli yapılıyor. Ama bizim asıl istediğimiz, olmasını uygun gördüğümüz organ bağışı kadavradan yani ölüden canlıya bağış şeklinde olandır.Kadavradan canlıya olan nakillerde zaten ölmüş olan bir kişi yani organlarına ihtiyaçları olmayan kişiden canlıya organ bağışını yapılmasıı istiyoruz. Öldükten sonra organlarımız toprakta çürümesin diğer insanlar için umut olsunlar, yeni bir hayat olsunlar ve böylece birçok insanın hayatı kurtulmuş olur. Bu insanlar bizlerde veya bir yakını olabilir. Bu yüzden Gölcük’te ve ülkemizde organ bağışı çok önemlidir. Binlerce insan organ bağışı bekliyor. Bu işte binlerce insanın umudu var. Onlara umut olmak için yeni bir hayat olmak için organlarımızı bağışlayalım. Bu bağlamda Gölcük’te organ bağışı kampanyası doğrultusunda bu görev için sağlık personeli görevlendirmesi yaptık. Bu personellerimiz Gölcük’te ki hemen hemen bütün düzenlenen sosyal aktiviteler ve resmi törenlerde görev alıp oralarda stant açarak hem bağış topluyorlar hem de vatandaşlarımızı bu konuda bilgilendiriyorlar. Hatta çoğu zaman Anıtpark Meydanı’nda Değirmendere Çınarlık Meydanı’nda ve diğer vatandaşlarımızın  yoğun olarak kullandığı yerlerde stant açmaya devam ediyoruz. Mayıs ayından itibaren bu konu ile ilgili yoğun çalışmamız sayesinde organ bağışı konusunda ciddi artış var. Bu artışı inşallah daha iyi bir noktaya taşıma niyetindeyiz. Şu anda sayımız 100’ün üstüne çıktı. Ben göreve başladığımda bu rakam 10’un altındaydı. Sayın Kaymakamımız Mustafa Altıntaş bu konuda çok güzel destek vererek bu sayının artışında büyük emeği oldu. Kendisine bu konuda teşekkür etmek isterim.

Toplum Sağlığı Merkezi olarak çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyim?

Toplum Sağlığı Merkezi olarak asli vazifemiz 1. Basamak sağlık hizmetleri dediğimiz koruyucu hekimliktir. Yani amacımız vatandaşlarımız hasta olmadan önce hastalıkları engellemek ve sağlıklı bir çevrede yaşayabilmelerini sağlamaktır. Toplum Sağlığı Merkezi olarak aile hekimleri ile birlikte çalışmaktayız. Aile hekimlerimiz ve yardımcı sağlık personellerimiz koruyucu sağlık hizmetlerinin temelini oluşturur. Onların bu konudaki çalışmaları çok önemlidir. Gölcük’te 46 tane aile hekimliği birimi ile hizmet vermekteyiz. Aile hekimlerimiz vatandaşların 1. Basamakta tedavi olabilecekleri hastalıkları ile ilgilenmekte ve vatandaşlarımızın kronik hastalılarla ilgili bilgilendirerek vatandaşlarımızı sağlığı için büyük emekler harcamaktadırlar. O yüzde bizim içi çok değerlidirler, emeklerinin karşılığını ödeyemeyiz. Toplum Sağlığı Merkezi olarak aynı zamanda anne, çocuk, ergen sağlığı, aşılama programları, koruyucu sağlık hizmetleri, ilkokullarda çocuklara yönelik  diş taramaları, işitme testi taramaları, bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklanma için aşı çalışmalarımız ve çevre sağlığı teknisyenlerimiz ile içme suyu numunelerinin toplanarak Halk Sağlığı laboratuarlarında analiz edilmesi, havuz ve yüzme sularının kontrolü  gibi birçok konuda koruyucu sağlık hizmetleri vermekteyiz.  Yeni açtığımız gebe eğitim sınıfı ile anne adaylarımızı bilgilendirerek bu süreci daha sağlıklı geçirmelerine yardımcı oluyoruz. Aynı zamanda Gölcük’te ki tüm aile hekimleri ile irtibata geçerek riskli gebelik kategorisine aldığımız tüm gebelerin takibini yapıyoruz. Gerekli gördüğümüz gebelerde hastaneye veya tıp fakültesi hastanelerine yönlendirme yapıyoruz. Bunların dışında psikoloğumuzun da çalışmaları ile birlikte Gölcük’te yaşayan psikolojik sorunları olan vatandaşlarımıza yardımcı oluyoruz. Gerek danışmanlık hizmetinde ve hastaneye sevkleri konusunda yardımcı oluyoruz. Tsm bünyesindeki 2 diyetisyenimiz ile Gölcüklü vatandaşlarımızın hem obezite hem de diyabetle olan mücadelelerinde destek veriyoruz. Uçucu madde ve bağımlılık birimimiz ile madde bağımlılığına karşı mücadele veriyoruz ve ayrıca uçucu madde denetimi yaparak uçucu maddelere maruz kalan iş yerlerine gerekli denetimleri yaparak bilgilendirme çalışmaları yapıyoruz. Koruyucu sağlık hizmetleri olarak verdiğimiz bütün hizmetleri ücretsiz olarak veriyoruz. Devletimizin vatandaşlarımıza sunmuş olduğu bu güzel hizmetlerden tüm Gölcük halkının yararlanmasını istiyoruz.

Ketem nedir ve çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Ketem, kanserle mücadele birimimiz. Daha öncede söylediğim gibi asli görevimiz koruyucu hekimlik yapmaktır. Kanserlerde de önemli olan kanseri önceden farkedebilmek ve erken evrede yakalayabilmektir. Ketem’de meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve kolorektal kanser taramaları yapmaktayız. Bu hizmetlerimiz de ücretsizdir. Fakat kanser denilince vatandaşlarımız korktuğu için bu taramalara gerekli olan katılımı göstermemekteler. Halbuki kanserden değil geç kalmaktan korkmalıyız. Hiçbir vatandaşımızın doktora geldiğinde “Tüh keşke daha erken gelseydin geç kalmışsın” sözlerini duymasını istemiyoruz. Bakanlığımız bu konuda ücretsiz tarama hizmeti vererek bu konuda büyük hassasiyet göstermektedir. Bizlerde elimizden geldiğince vatandaşlarımıza bunu duyurarak bu hizmetten yararlanmalarını sağlamaya çalışıyoruz. İnsanlar çoğu zaman sağlıkları yerindeyken   sağlıklarının kıymetini bilmiyorlar. Bu yüzdende bu tarz erken tarama teşhislerine katılmıyorlar. Katılmamalarının çeşitli sebepleri var. Gerek korkuları gerek mahremiyet açısından gerek utangaçlık açısından veya ya kanser çıkarsam korkularından dolayı kanser taramalarına katılmıyorlar. Ama en başında da söylediğim gibi kanserden korkmak değil geç kalmaktan korkmalıyız. Ketem birimimiz Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nin yan tarafındaki ek hizmet binasında hizmet vermektedir. Riskli yaş grubundaki tüm vatandaşlarımızı kanser taramaları için davet ediyoruz. Çalışmalarımız ücretsizdir ve katılımın artmasını bekliyoruz.

Sağlıklı Yaşam Merkezi Projesi çalışmanız var bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz, çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Sağlıklı Yaşam Merkezi projemiz bakanlığımızı başlatmış olduğu bir proje, inşallah Gölcük’te de bu Sağlıklı Yaşam Merkezi’nden bir tane açmayı istiyoruz. Açacağımız Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin de A tipi olanını istiyoruz. A tipi ve B tipi olmak üzere iki tip Sağlıklı Yaşam Merkezi var. A tipi Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde Ketem’in ve Verem Savaş’ında içine dahil olduğu merkezler. Yani bunlar daha büyük ve daha kapsamlı merkezler olmakta. Bunların içerisinde psikologlar, fizik tedavi uzmanları, sosyal aktivite koçları, podologlar, diş hekimleri, diyetisyenler, sosyal hizmet uzmanları ve birçok hizmetimiz mevcut olacak. Bu Sağlıklı Yaşam Merkezi içersinde spor faaliyetlerinin yapılabilmesi için alalarımız, eğitim salonlarımız, halkı bilinçlendirmemiz için yürüteceğimiz salonlarımız olacak. İnşallah Gölcük’te de Sağlıklı Yaşam Merkezimizi açarsak Gölcük için çok büyük bir hizmet olacak. Bu bağlamda çalışmalarımız devam ediyor. Merkezimizi en kısa sürede açma gayreti içersindeyiz. Bu sağlıkta ki dönüşüm tamamlandığı zaman inşallah hastane ve sağlık ocaklarının arasında kalan bu koruyucu sağlık hizmetleri adına büyük bir adım olacak bizim için, bu bağlamda çalışmalarımız devam ediyor.

Kariyerinize doktor olarak devam etseydiniz hangi branşı tercih ederdiniz?

Tıp Fakültesini daha ÖSS sınavından sonra yazdığım anda asıl niyetim bir cerrah olmaktı. Okulumun bitmesinden sonra çeşitli sebeplerden dolayı cerrahlık alanında ilerleyemedim. Cerrahlık gerçekten çok kutsal bir meslek ve herkesin kaldıramayacağı, zorlukları çok fazla olan ve herkesin yapamayacağı bir meslektir cerrahlık. Ne yazık ki Türkiye’de cerrahlık hakettiği yerde değil, hakettiği yerde olduğuna inanmıyorum. Türkiye’de çoğu cerrah arkadaşımız ağır koşullarda fedakarca çalışıyorlar ve emeklerinin karşılığını aldıklarına inanmıyorum. Eskiden TUS sınavına giren öğrencilerden en yüksek puanları alan öğrenciler çoğu Beyin cerrahi, kalp damar cerrahi, kadın doğum, genel cerrahisini tercih edilirken son yıllarda dahili branşları tercih ediyorlar. Fizik tedavi, cildiye gibi bölümleri tercih ediyorlar.Cerrahlığın yeri bende ayrı bir yerdedir. Artık kariyerime uzman olarak devam etmeyi düşünmüyorum.Eğer olursa da aile hekimliği uzmanlığı yapmak isterim.

Doktorluğa geri dönmeyi düşünüyor musunuz?

Şu anda İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Merkezi’nin başkanlığı görevindeyim. Şu anda bire bir hasta bakmıyorum. Biraz hekimlikten uzak daha çok idarecilik yaptığımız bir iş yapıyoruz. Ama sağlık sektöründen kesinlikle uzak değilim. Tam tersine bu sağlık hizmetlerini insanlara nasıl daha iyi sunarız bunu gayreti ve çabası içersindeyiz. Hekimlik yaptığım zamanlarda bu iş neden böyle olmuyor diye şikayet ettiğim ne varsa idarecilik görevimi aldığımda bunları nasıl düzeltirim ve nasıl daha iyi bir noktaya taşırım düşüncesi ile idarecilik görevimi yapıyorum. Hiçbir zaman kimseden makam ve mevkii talebinde bulunmadım. Her zaman amirlerimiz taktir ettiler ben de görev verince hayır demedim, kabul ettim. Görevim bitti denildiği zaman da bırakırım ve Aile Hekimliği görevi ile devam etmek isterim.

Sağlıkta yeni sistem nasıl olacak?

Sağlık ilk başta bölünme olduğunda da sağlıkta bizim basamaklarımız var. TSM nasıl sağlıkta 1. Basamak sağlık hizmeti dedik. Devlet hastaneleri 2. Basamak sağlık hizmetleridir, eğitim araştırma hastanesi ve üniversite hastaneleri 3. Basamak dediğimiz sağlık hizmet noktalarıdır. Birde 4. Basamak sağlık hizmet dediğimiz bir nokta vardır ki buda özelleşmiş, sadece belli branşlara özgün hizmet veren hastaneler olması. Bu tarz veya daha cerrahi alanlarda branşlaşmış hastaneler olarak nitelendiriliyor.Kamu hastaneler birliği dediğimiz zaman hastaneler birimi 2. Basamak ve 3. Basamak hastaneleri kapsıyordu. TSM’ler 1. Basamağı, üniversite hastaneleri YÖK’e bağlı ve ayrılardı. Burada İl Sağlık Müdürlüğü’nde bir nevi denetim mekanizması denetleyici kurum vasfındaydı. Şimdi ilk başta daha hızlı daha iyi hizmet sağlanır mantığı ile bu duruma getirildi. Fakat ilerleyen zamanlarda sistemde aksaklıklar oldu ve bu birleşmenin daha iyi olacağı kanaatine varıldı. Sistem biraz daha revize edilerek, düzenlenerek sistem tekrar birleştirildi. Yeni sistemde İl Sağlık Müdürü vilayetin sağlık hizmetlerinin en başında ki insan olacak. Buna bağlı da başkanlar olacak. Hastane hizmetlerinden sorumlu bir başkan olacak. Özel sağlık hizmetleri, özel hastaneler, özel tedavi merkezlerinden sorumlu bir başkan olacak. Acil sağlık hizmetleri dediğimiz 112 ve hastanelerin acil servislerinden sorumlu bir başkan olacak. Bunun haricinde de eczacılık ve tıbbı cihazlar satanlardan sorumlu bir başkan olacak. İdari mali işlerden sorumlu başkan gibi başkanlıklar olacak. Ama hepsi İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı olarak görev yapacaklar. İlçelerde de İlçe Sağlık Müdürlükleri olacak. Bu şekilde bir yapı oluşacak. Yeni sisteme göre Devlet Hastanesi ve Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlanması planlanmaktadır. Hastane hizmetlerinden sorumlu başkan ile ilin koordinatörlüğünde çalışmış olacağız. İlçe bazında baktığımız zaman bütün başkanlar ile ilçede İl Sağlık Müdürlüğünün temsilcisi olacağız.

İsim: Serap DURUKAN

SONY DSC