DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

GÜRCİSTAN’DA GÖNÜLLÜ ELÇİMİZ

GÜRCİSTAN’DA GÖNÜLLÜ ELÇİMİZ

Başkan Çelik’ten barış ve dostluk vurgusu

İlçemizde uzun yıllardır dernek başkanlı yapan ve oldukça sevilen Gölcük Otantik Folklor Gençlik Spor Kulübü ve Gölcük Gürcü Kafkas Kültür Evi Derneği Başkanı Safet Çelik ile haftalık röportajımızı gerçekleştirdik. Başkan Çelik sorularımıza samimi cevaplar verdi.

Saffet Çelik kimdir öncelikle kendinizi biraz tanıtabilir misiniz?

Ben 13.11.1949 yılında Artvin İlinin Murgul İlçesine bağlı Başköy Gönüllü mahallesinde dünyaya geldim. Gözlerini aynı anda dünyaya gözlerini ağlayarak açan bebeklerden biriyim. Madem ki aynı anda doğan çocukların ağlamaları hep aynı ise bizi yaratan bizlere bu çocuk ağlamalarında eşitlik düşünerek yaşatmışsa bizler neden hala barışı, adaleti dünyada sağlayamıyoruz. Ben kendimi doğduğum köyle kendi hayvanlarımızın çobanlığını arkadaşlarla yaparken köyün ortasında büyük ırmak akmaktaydı. Tarlalarda hayvanlarımıza bakarken ırmaklarımızda kırmızı alabalıkları yakalardık ve doğal köy yumurtası ile beslenirdik. Tavuklarımız yumurtaları yumurtlar yumurtlamaz hemen o taze yumurtaları içerdik. İneklerimiz olduğu için evimizde her gün taze yoğurt olurdu. Çocukluğumuzda en sevdiğimiz yemek sıcak mısır ekmeği ile tereyağını karıştırarak yapılan çadi ve buğday ekmeği ezmesi ile çimuri ile beslenirdik. En çok ta köyün çocukları ile birlikte gece ırmağa serpmelerimizi atardık ve balık tutardık. Sabah güneş doğana kadar ırmak kenarında dururduk. Daha sonrasında da su kaynağının ilk çıktığı yerde otururduk. Irmakta kırmızı benekli alabalık ile bıyıklı sazan yakalardık. Bir kısmını hemen orada pişiri ve arkadaşlarla yerdik. Ortalama üçyüz senelik kestane tarihi ağacının altında yatarak dinlenirdik. Daha sonrasında delikli kaya civarında doğal şelaleyi izleyerek günü tamamlardık ve köye inerdik. İlkokulu Başköy İlkokulunda okudum. Okula gidebilmek için bir saat yürürdük. Okula gidip gelirken karnımız acıktığı zaman yol kenarlarında bulunan armut ağaçlarından düşenleri toplar ve karnımızı doyururduk. Başköy dahil 6 köy bir arada okurduk. Okulda mahalleler arası tartışmalar olurdu. Hemen çok değerli öğretmenlerimiz araya girerek barıştırırlardı. Okulumu orta derece ile bitirdim. Sınıf numaram 112 olduğundan insanları çok sevmeme neden olmuştur. Murgul’a yaya olarak 2 saat giderek Terzi Hilmi Yazıcı ustamın yanında 2 yıl bedava çalıştım. Terziliği öğrendim, işi öğrenene kadar tokatını çok yedim. o tokatlar beni işime önem vermeme sebep olmuştur. Babamı çok küçük yaşta kaybettim 7 kardeşiz ve evin en büyük erkeği olarak üstüme çok fazla yük bindi. Köyde yaşamak zor olmaya başlayınca ailecek Kocaeli iline göç ettik. Terzilik mesleğimi burada devam ettirdim. Evliyim, 2 kızim 1 oğlum ve 6 torunum var.

Dernek başkanlığına ne zaman başladınız?

İlk derneğimi 2005 yılında Gölcük Otantik Folklor Gençlik Spor kulubü olarak kurduk.Dernek kurarken toplantılar yaparak 2 ay bekledik. Ben izmit Belediyesi’nden emekli oldum. Bana toplantıda soru yöneltildi. Benim kurucu başkan olacağımdan haberim yoktu. Bana, “Derneğe ne katkı yaparsın” dendi. Bende o zamanın parası ile 250-300 bin yardımım olur dedim. Önüme kurucu başkan listesi geldi. Bu şekilde derneğimizi kurmuş olduk. 6 ay sonra olağan genel kurul seçimi yapıldı. Yine başkanlığa beni getirdiler. Derneğimizin kurucularından olan saygıdeğer abimizin oğlu Turan Dalgıç toplantı da dedi ki, ” Otantik ismi derneğimize yakışır. Biz ülkemizin içinde ve komşularımızla barışık olmalıyız” dedi. Bizde otantik isminin markalaşmasını düşünerek bugüne kadar getirdik. Burada dernek başkanlığına kardeşim Dursun Çelik aday oldu ve bir dönem derneğimizin başkanlığını yaparak sürdürdü. Kurucu başkan olarak toplantıda söz istedim. Bize kültürel açıdan yakın olan komşu ülke olan Gürcistan ile dostlık faaliyetlerini sürdürelim dedim. Muvaffak olamadım ve o zaman üyeliğim otantikte kalsın diyerek yeni dernek kurmaya arkadaşlarla karar verdik. Gölcük Gürcü Kafkas Kültür Evi Derneğimizi 2013 yılında kurduk. Bu güne kadar getirirken en önemli projem Gürcistan Tiflis şehrinde kültür spor adı altında faaliyet yapan bizde ki Halk Eğitim gibi birime gitti. Derneğimizin onursal üyesi Mikail Geliaşvili’nin desteği ile dernekler arası anlaşma yaptık. Türkçe Gürcüce çevirimi yapılarak iki ülke arasında bizim davetimiz ile 23 Nisan Ulusal Egemenlık ve Çocuk Bayramlarına öğrenci davetleri yapılmıştır. Bizlerde Gürcistan Tiflis Mıhşeta Şehri Kültür Spor Kültür Merkezleri bizleri de davet etmişlerdir. Eski başkanlarının 14 Ekim Halk Günü bayramlarına 3 defa katıldım. Davet üzerine otantik Enstrüman çalabilen usta eğitmenlerimizle Kültür Spor Kültür Merkezinin bahçesine Ankara’da ki gar önünde ki patlamada ölen şehitlerimiz anısına halkımızla birlikte zeytin fidanlarını Gölcük’ten götürerek tören ile diktik. Usta eğitmenlerle birlikte mızıkacı Garmon çalabilen Akif Öner ile fidanları diktiğimiz bahçeye gittiğimizde fidanların tuttuğunu gördüm. Bu zeytin fidanları dünya barışı adına dikilmiştir. Artık yeter, silahlar susmalı, insanlar birbirine sevinçle bakmalı, gözyaşlarını silerek yaşamamalı.

Türkiye ile Gürcistan arasında ki dostluğu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye ile Gürcistan arasında her zaman bir köprü vazifesi görmeye çalıştım. Ben aynı zaman da Gürcistan vatandaşıyım. Bu nedenle Gürcistan’a önce ki yıllarda çok sık gidip geliyordum. Bu ziyaretlerimde çok iyi dostluklar edindim. Ben aynı zamanda Gürcistan Kocaeli Spor Kulübü’nün kurucularından biriyim. Derneğimizde 3 Türk ve 2 Gürcü vatandaşı olarak kurduk. Tiflis’te bugün kulüp 3. ligde oynamaktadır. başkanlığını Mikail Geliaşvili yapmaktadır. Bizim düşüncemiz barış adına düşünün ki futbolcularımız her an ki devlet ile maç oynarken aynı devletler arasında kriz çıksa bile maç yarıda bozulmamaktadır. Bu da sporun ve folklorun barış adına ne kadar önemli olduğu göstermektedir” dedi.

İsim: Serap DURUKAN

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.