DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ABD KOCAMAN BİR YALAN

17.01.2018
851
A+
A-

Ey gidi günler… Çocukluğumuzda ellerimizde Teksas ve Tommiksler büyük bir keyifle okuma seansları. Mahalle arkadaşlarımla topluca oturur, bunları okurduk. Amma da hayranlık duyardık. Bir tarafta İngilizlere karşı özgürlük mücadelesi veren Avcı lakaplı Çelikbilek, diğer tarafta Kızılderililerin dostu Yüzbaşı Tommiks. Bu tabi kocaman bir oyundu. Amaç Amerikan hayranlığı uyandırmak, Amerikalıları bize sevdirmek. Sonra kaptan Swing çıktı, bir de Zagor. Onlar da yalan kitaplarının arasına karışınca, biz epey bir Amerikan kültürü almış olduk. Gençlik yıllarımda Sağ ve Sol kavgası vardı. Bir tarafta Ülkücüler ve Milliyetçiler, diğer tarafta Solcular ve Komünist diye adlandırılan gençler. Sonunda 12 Eylül oldu, kardeş kavgası bir saniyede son buldu. Sağcıyı da Solcuyu da aynı cezaevlerine koydular. Biz Amerika’nın bir blöf olduğuna daha gençlik yıllarımızda inanmıştık, anlamıştık. Bize yakışan ne orak çekiç, ne conilerdi. Bize yakışan Ay Yıldızlı Türk Bayrağından başka bir şey değildi. Böyle gördük, böyle inandık. Bugün Amerika Türkiye’ye karşı oyunlarını romanlardan çıkartıp, silahlı kalleşliklere dönüştürdü. PKK Küresel Güçlerin taşeron bir örgütüdür. Hatırlayın Çekiçgüç zamanında Kandil’in tepesinde ağır ABD silahları vardı. Onlar eğitti, onlar besledi, onlar büyüttü. Utanmadan ve sıkılmadan PKK’ya karşıyız dediler, terör örgütleri listesine PKK’yı aldılar. Şimdi açıkça Suriye’de Türkiye’yi tehdit edecek tehlikeli bir oyun peşindeler. DEAŞ’a karşı 30 bin kişilik PYD ve YPG’den oluşan bir ordu kuracaklarmış. Bu kocaman bir yalan. Amaç Suriye’yi bölmek ve orada bir Kürt koridoru oluşturmak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan işin farkında. Onun için “Doğmadan boğarız” diyor. Helal olsun, çok ta güzel söylüyor. Bütün 81 milyonluk ülke adına, devletin yanındayız. Muhalefette aynı bilinç içerisinde hareket ederken, önce diplomasi yolunu deneyelim önerisi de getirdi. Zaten bu yollar deneniyor. Olmazsa Türk Milleti bir bütün halinde o hain orduyu doğmadan boğar. Eğer ülkenin her karış toprağından aynı ses çıkarsa ki, çıkacaktır; ülkemiz üzerine hain duygular besleyenler ille de geri adım atar. Emperyalist güçlerin en büyük korkusu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 81 vilayeti ve 81 milyonuyla bir ve beraber olmasıdır. Bunu başaracağımıza ve Türkiye üzerinde kanlı emelleri olanların oyunlarını da bozacağımıza inanıyorum. Önceki gün 16 Ocak Basın Onur Günü’ydü. Yurtdışından değerli dostlarımız İzmit’e geldiler. Kosovalı, Üsküplü ve Bakülü kardeşlerimiz Türk Gazetecilere “Türkiye bizim umuduz” dediler. İşte hepimiz biliyoruz ki hem İslam hem de Türklük Aleminin umudu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Oyunun asıl amacı da o umudu kaybettirmektir. Bunu başaramazlar, tarihe baktıklarında niçin başaramayacaklarını anlarlar.

Rüşvet

Peygamber Efendimiz şöyle buyurur: “Rüşveti alana, verene ve aracı olana Allah lanet etsin. Allah’ın laneti özellikle cemiyet haklarını çiğne­mek; muhakemede haklıyı mağdur etmek için rüşveti ve­ren ve alanlar üzerine olsun. Çok iyi biliniz ki rüşveti alan da veren de Cehennem’dedir.”

Ebu Hüreyre’nin ravi olduğu bir hadise göre “Resulullah, hükümde rüşvet alan ve rüşvet veren ve aracılık eden kimseyi lanetlemiştir.” (Tirmizi, Ahkam 9, (1336)) Bir başka hadise göreyse rüşvet alan hırsızlık yapmış demektir.

Muaz İbnu Cebel şöyle anlatıyor: “Resulullah (sav) beni Yemen’e göndermişti. (Hareket edip) yürüdüğüm zaman arkamdan birini göndererek geri çağırdı. (Yanına varınca): “Sana niye adam gönderip (geri çağırdığımı) biliyor musun?” buyurdular ve ilave ettiler:

“Benim iznim olmadan hiçbir şey almayacaksın. Zira bu gulüldür (hırsızlık). Kim gulül yaparsa, aldığı şeyle kıyamet günü (Allah’ın huzuruna gelir). İşte bu (hususu tenbih etmek için) seni çağırdım, artık işine gidebilirsin.” (Tirmizi, Ahkam 8, (1335))

Bu Para Sahte

Marketin birine bir turist gelmiş, bir şeyler almış, kasada ödeme yaparken, kasiyere cebinden 50 dolar çıkartıp vermiş. Kasiyer paranın sahte olmasından şüphelenerek paranın orasına burasına bakmaya başlamış ama bir türlü emin olamamış. Bakmış işin içinden çıkamayacak parayı sırada bekleyen Temel’e uzatmış:

– “Bir de siz bakar mısınız? Ben anlayamadım.” demiş.

Temel paranın bir altına bir üstüne bakmış sonra tezgahın üzerine atmış ve;

– “Bu para sahte” demiş.

Herkes şaşırmış ve “Nasıl anladın bu kadar çabuk?” diye sormuşlar. Temel de kasıla kasıla şöyle demiş:

– “Çok kolay, bunun üstünde Atatürk resmi yok!..”

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.