MUTLULUK İÇİN 6 MİNİK HUY

Erken Kalkmak! : Erken kalkan yol alır, atasözünün ne kadar doğru olduğunu hepimiz biliyor muyuz? Peki, o vakit niçin bildiklerimizle ters düşecek şekilde hareket ediyoruz? örneğin; mesai günlerinizi düşünün. Çoğumuz alarmımızı son dakikaya kadar erteleyip, sonrasında koştura koştura evden çıkmıyor muyuz?

Nerede ise her gün “yine mi işe geç kalacağım” diye düşünüp gereksiz yere stres yaşamıyor muyuz? Ve bu kötü ve yanlış alışkanlığımız yüzünden de ister istemez mutsuz oluyoruz. Oysaki erken kalkma alışkanlığını bir kazanabilsek, hem başarı hem sıhhat hem zenginlik bununla beraber mutluluk yönünden daha kazançlı çıkacağız.

Meraklı Olmak! : Hayatından hoşnut insanları bir düşünün. Veya en basitinden çocukları düşünün. Sonuçta hepimiz çocuk sevincinin iyi mi bir şey bulunduğunu biliyoruz, eğil mi? İçtenlikle attıkları kahkahaları ve gülen gözleriyle çoğumuz çocukların dünyadaki en mutlu varlıklar bulunduğunu biliyoruz. Peki, sizce çocukların bu kadar mutlu olmasının altında yatan niçin nedir? Olumsuz düşüncelerle hemen hemen tanışmamış olmaları!  Peki, ya başka? Acaba her şeye karşı sonsuz ve mükemmel bir merakla yaklaşmaları ve öğrenme istekleri olabilir mi?

Evet, hiç şüphesiz çocuk mutluluğunda önemli bir yeri olan faktörlerden biri de öğrenmeye karşı devamlı aç olmalarıdır. Hep bir şeyleri keşfetmek istemeleri, devamlı bir arayış içerisinde olmaları onları yeni heyecanlara, yeni şeyler öğrenmenin eğlencesine ulaştırmaktadır. Ve bizim yapmamız ihtiyaç duyulan şey de budur!.

Kendine İnanmak! : Evet, isterseniz bunu da huy haline getirebilirsiniz. Her sabah kalktığınızda aynanın karşısına geçip, kendinize inandığınızı söyleyebilir, kararlarınızı bu yaklaşımla daha çok cesur bir halde verebilirsiniz. Şuan kadar göstermiş olduğunuz cesaretsizliği bir türlü kenara atabilir, hep içinizde olan fakat başarısızlıktan korktuğunu için bir türlü adım atamadığınız yeni yollara çıkabilirsiniz.

Örneğin; sizi mutsuz eden işten hiç korkmadan çıkabilir, yaşamınızı severek yapacağınız bir işte çalışarak geçirebilirsiniz.

Netice de ; yaşamımız inanılmış olduğumuz doğrultuda akıp gitmiyor mu? O zaman kendinize ne kadar çok inanırsanız başarılı olma ihtimalinizi de o denli arttıracağınızdan rahatça kesin olabilirsiniz.

Başkalarının Değil Kendi yaşamınıza Odaklanmak! : Daha mutlu mu olmak istiyorsunuz? O süre derhal şimdi kendi hayatınıza odaklanın. Başkalarının başarılarına değil kendi başarılarınıza bakılırsa hareket etmeye başlayın. Takım dostunuz terfi aldı diye üzülmekten vazgeçin. Komşunuz yeni bir daire satın aldı diye kendi evinize lanetler yağdırmayın.

Sizden daha sonra iş hayatına atılmış fakat sizinkinden çok daha iyi bir arabası olan kardeşinize kıskançlıkla bakmayın. Özetle, ne biliyor musunuz? Herkesin birbirinin yaşamından haberdar olduğu şu zamanda ömrünüzü başkalarının yaşamlarını izleyerek geçirmeyin. Çünkü bir başkasının sahip olduklarıyla kendinizinkileri kıyaslamak size sadece ama yalnız yetersiz hissettirecektir.

Affetmek! : Affetmenin mutluluğunuz üzerinde ne kadar etkin ve etkili olacağını biliyor musunuz? Bu büyük bilgeliğin size ne kadar iyi hissettireceğinin, affettiğinizde ne kadar hafifleyeceğinizin sahiden bilincinde misiniz? Affetmek derken bir tek başkalarını değil bununla birlikte kendinizi affetmeniz icap ettiğini de söylüyorum. Kısaca şimdiye kadar yapmış olduğunuz hatalardan dolayı, vermiş olduğunuz yanlış kararlardan dolayı kendinizi affetmelisiniz. Affetmenin yaşamınıza katacağı pozitif yönde etkileri düşünerek bunu içtenlikle yapmalı, yolculuğunuza kin, nefret ve intikam gibi olumsuz duygulardan arınmış bir halde devam etmenin keyfini yaşamalısınız.

Harekete Geçmek! : Daha mutlu olmak için benimsemeniz ihtiyaç duyulan alışkanlıklardan bir tanesi de bu! Aslına bakarsak şöyle de söyleyebilirim. Başarılı ve mutlu bir yaşam için birçok kişinin  sahip olduğu erteleme alışkanlığından vazgeçmeli bilmeli ve istediğiniz şeyi yapmak için aksiyona geçerek alışkanlığı kazanmalısınız.

(Alıntı)

Sevgiyle kalın…