DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

ÇANAKKALE RUHUNU ANLAMAK

19.03.2018
839
A+
A-

Dünya üzerinde iklimi değiştiren böylesine zaferlere az rastlanır. Olanlar da milletimiz tarafından tarihin altın sayfalarına not edilmiştir. Türk Milletine bu toprakları yurt yapan Malazgirt Zaferi. Bir çağı kapatıp, yeni bir çağ açan Hz. Peygamberin vasiyetinin yerine getirildiği İstanbul’un Fethi. Milletimize bu toprakları ebedi yurt yapan Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı. Gördük ki, devlet büyüklerinin katıldığı törenlerin dışında 18 Mart’ta umduğumuz ve olması gereken coşkulu kalabalıklar yoktu. Ben bunu tarih kitaplarında yukarıda anlattığım üç büyük zaferin yeterince yer almamasına bağlıyorum. Senede bir kez bir kaç günlük kutlamalarla gençlere Çanakkale Ruhunu veremeyiz. İlkokulun 4. Sınıftan başlamak üzere, dünya tarihinin akışını değiştiren önemli zaferlerimiz, üniversite son sınıfa kadar gençlerimize aktarılmalıdır. Tarihini iyi bileceksin ki, kim olduğunu iyi idrak edesin. Bundan tam 103 yıl önce Çanakkale’de 57. Alay’ın tamamı şehit oldu. 253 bin vatan evladı şahadet şerbetini içti. Eğer onlar orada son nefeslerini vatan sağ olsun diye vermeselerdi, bugün biz bu topraklarda nefes alamazdık. Şöyle gençliği karşınıza oturtun hele bir “Çanakkale Zaferini anlat” deyin bakalım ne kadar biliyorlar? Bilmiyorlarsa, şu soruyu sormak gerekmez mi; insan bilmediği tarihinin coşkusunu nasıl yaşayacak, onu benliğinde nasıl hissedecek? Daha dünün devletleri tarihlerine sarılma gayretleri içerisinde mücadele verirken, biz beş bin yıllık tarihimizi ne kadar biliyoruz. Geçmişi bilmeden geleceğe yürümek ne kadar sağlıklı olur, varın siz düşünün.

SEÇİM İHTİMALİ NE KADAR?

Günlerdir hatta aylardır Türkiye’de bir erken seçim olacağı konuşuluyor. İktidar Partisi her ne kadar seçimler zamanında yapılacak dese de, erken seçim olma ihtimali hiçte uzak değil. Türkiye’nin yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı sistemine göre yönetilecek olmasının netleşmesinden sonra siyasi partiler tüzük kurultaylarını yapmaya başladılar. MHP’nin de önümüzdeki günlerde yeni sisteme uyumlu olacak şekilde tüzük kurultayını toplaması bekleniyor. Ankara’da büyük kongreye katıldıktan sonra İl Başkan Vekili Hüseyin Çakıroğlu ile İlçe Başkanı Bilal Çakır gazetemizi ziyaret ettiler. Sohbetimizin bir köşesinde Hüseyin Çakıroğlu şöyle dedi “Siyasi Partilerin tüzük kurultaylarını tamamlamasından sonra, ki bunun en kısa sürede sonuçlanacağını düşünüyorum, Türkiye’nin gündemine erken bir seçim gelebilir.” Yine hafta sonu gazetemizi ziyaret eden CHP Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan da adaylarının daha erken belirleneceğini ifade etmişti. Bu her an bir erken seçime hazırlık yapılıyor şeklinde yorumlanabilir. Demek ki önümüzdeki günlerde erken seçim tartışmalarını çok yapacak, bu sesleri çok duyacak, belki de yaz aylarında Türkiye bir erken seçimle karşılaşacak.

Yoldan Güzel Geçmek

Bir kral halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verdi. Yapımı tamamlanan yolu halka açmadan önce, bir yarışma düzenlemeye karar verdi.

İsteyenin bu yarışmaya katılabileceğini ilan ettiren kral, yoldan en güzel geçecek kişiyi belirleyeceğini söyledi.

Yarışma günü, insanlar akın ettiler.

Bazıları en güzel arabalarını, bazıları en güzel elbiselerini getirmişti: Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel biçimde yaptırmıştı, kimi de yanlarında en güzel yiyecekleri getirmişti.

Gençlerden bazıları spor kıyafetler içinde yol boyunca koşmaya hazırlanıyordu.

Nihayet, tüm gün insanlar yoldan geçtiler, fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde hepsi aynı şikayette bulundu:

Yolun bir yerinde büyükçe bir taş ve moloz yığını vardı ve bu moloz yığını yolculuğu zorlaştırıyordu.

Günün sonunda yalnız bir yolcu da bitiş çizgisine yorgun argın ulaştı. Üstü başı toz toprak içindeydi, ama krala büyük bir saygıyla yönelerek elindeki altın kesesini uzattı:

“Yolculuğum sırasında, yolu tıkayan tas ve moloz yığınını kaldırmak için durmuştum. Bu altın kesesini onun altında buldum. Bu altınlar size ait olmalı.”

Kral gülümseyerek cevap verdi:

“O altınlar sana ait delikanlı.”

“Hayır, benim değil. Benim hiçbir zaman o kadar çok param olmadı.”

“Evet” dedi kral. “Bu altınları sen kazandın, zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi sensin. Çünkü, yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir !”

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.