DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli °C

CHP İlçe Yönetimi Köy Enstitülerinin 78. Yıldönümünü unutmadı

CHP İlçe Yönetimi Köy Enstitülerinin 78. Yıldönümünü unutmadı

CHP İlçe Yönetimi Köy Enstitülerinin 78. Yıldönümünü unutmadı

17 Nisan Köy Enstitülerinin kuruluşunun 78. Yıl dönümü dolayısıyla CHP İlçe Örgütü binasında bir program düzenlendi. Programın onur konuğu Köy Enstitüsü mezunu emekli öğretmen Hüseyin Avni Gülener oldu.

CHP İlçe Binasında gerçekleşen programa CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri ve Yönetimi, Kadın Kolları Başkanı Türkan Çimen ve Yönetimi, geçtiğimiz aylarda CHP ailesine katılan emekli Vali Yardımcısı eski Gölcük Kaymakamı Mustafa Pekdemir, emekli öğretmen Turan Kayıkçı ve onur konuğu olarak hayatta kalan son Köy Enstitüsü Mezunu Emekli Öğretmen Hüseyin Avni Gülener katılım gösterdi.

İşeri, “Bugün köylerde yaşayan insanların okuma yazma oranı düşük”

Gerçekleşen programda ilk sözü alan CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri,  Köy Enstitülerinin o dönemin Türkiye’sinin aydınlanma ve çağdaşlaşma alanında ki önemini belirterek,  ‘’İkinci Dünya Savaşı sonrası, insanlar açlık sefalet içerisinde. Bugün köylerde yaşayan insanların okuma yazma oranı düşük. Tabi 1923’lerde İzmir İktisat Kongresi ile ekonomik alanda bir takım devrimler yapılmış ancak, bilim ve çağdaşlaşma alanında eğitimin yükseltilmesi gerekiyor. İnönü zamanı, 278 tane Milletvekilinin katılımıyla, Köy Enstitüleri Yasası geçiyor. O dönem, Demokrat Parti’nin kurucuları Adnan Menderes, Celal Bayar ve Fuat Köprülü o günkü oturuma katılmıyorlar. Nitekim, 6 yıl sonra Demokrat Parti kuruluyor. Onların döneminde Köy Enstitüleri kapatılıyor. Köy Enstitülerinin, devletin o günün şartlarında eğitim ve çağdaşlaşma alanında yapmış olduğu en önemli çalışmalarından biriydi. O günün koşullarında, enstitülerden mezun olan öğretmen, köyün hem veterineri, hem sağlıkçısı, hem eğitmeni hem ziraatçısı, milli ve yerli kalkınmanın gerçek manada öncülüğünü yapmış. O günün koşullarında bile kız, erkek ayırımı yoktu” dedi.

Kayıkçı, “öğretmen okulları yılda 300-500 kadar mezun verebiliyordu”

Başkan İşeri’nin konuşmasının ardından emekli Öğretmen Turan Kayıkçı, Köy Enstitüsü Türkiye için ne kadar önemli bir kurum olduğu konusunda bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında Kayıkçı; ‘’Cumhuriyet aydınlanmasının omurgası eğitim devrimidir. Eğitim devriminin üçayağından ilki 3 Mart 1924’te gerçekleştirilen Öğretim Birliği Yasası, ikincisi 1 Kasım 1928’de yapılan harf devrimidir. Cumhuriyet aydınlanmasının hayata geçmesi için olmazsa olmaz koşullardandı. Ancak aydınlanmanın kalıcılığı, devrimlerin benimsenmesi ve aydınlanma dalgasının ülkenin kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesi ile mümkündü. Bu da nüfusun yüzde 80’ini oluşturan köylünün eğitilmesini gerektirmekteydi. Ülke genelinde yüzde 6-7 civarında olan okuryazarlık oranı köylerde daha düşüktü. Harf devrimine rağmen okuryazarlığın düşünülen hızda yayılmamasında en büyük etken öğretmen sorunuydu. 1930’lu yılların ortalarında, 40 bin köyün 35 bini öğretmensizdi. Öğretmen okulları yılda 300-500 kadar mezun verebiliyordu. Bu sorunun çözümü için on yıllarca beklemek gerekiyordu’’ dedi.

“Cumhuriyet’in en ışıltılı atağı olan Köy Enstitüleri projesi yarım bırakıldı”

 

Çözümün, Cumhuriyet’in kurucusu ve çağdaşlaşma önderi Mustafa Kemal Atatürk’ten geldiğini belirten Kayıkçı; ‘’Çözümün ilk adımı, okuma yazma bilip askerliğini çavuş olarak yapanların 1937 yılında açılan Köy Eğitmen Kurslarına alınıp eğitilmesi uygulamasıydı. Böylece eğitim devriminin üçüncü ayağının temeli atılmıştı. Büyük önderin ömrü projeyi tamamlamaya yetmemişti. Bayrağı devralanlar, projeye sahip çıkmıştı. Türk devriminin gerçekleşmesinde Mustafa Kemal’in hep yanı başında olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, projenin sahipleri Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’a destek oldu. 17 Nisan 1940’ta çıkarılan yasa ile dünyanın özgün eğitim atılımı; Köy Enstitülerinin eğitimi uygulamaya geçirildi. İkinci Dünya Savaşı’nın zor koşullarına karşın ülke coğrafyasına eşit aralıklarla serpiştirilen 21 aydınlanma ocağı ışık saçmaya başladı. 20 bine yakın mezun verildi. Ancak eğitim devriminin üçüncü adımının tamamlanması için en az 40 bin mezun, yani 10-15 yıl daha gerekliydi. Olmadı, buna izin verilmedi. Demokrasiye geçiş ile birlikte, Cumhuriyet’in en ışıltılı atağı olan Köy Enstitüleri projesi yarım bırakıldı’’ diye açıkladı.

1954 yılında değişen sistem 2016 yılında tamamen bitti

Kayıkçı; ‘’Köy Enstitüleri kapatılmakla, ‘’Devrimci düşüncenin adamını yetiştiren kaynak kurutuldu. Böylece Türk aydınlanmasının, yurdun kılcal damarlarına yayılması engellenmiş oldu. Köy Enstitülerini kapatmakla Türkiye ne kaybetti? Bunun yanıtı tartışılmayacak kadar açık! Bunun yanıtı, boşalan köylerde, cemaatlere teslim edilen varoşlarda. Bunun yanıtı, mahalle baskısının ve cemaatlerin gücünün hangi boyutlara ulaştığını gösteren araştırmalarda görebiliriz. 4 Şubat 1954 yılında çıkarılan kanunla, Köy Enstitüleri tamamen kapatılarak yerine İlk Öğretmen Okulları açıldı.  İlk Öğretmen Okulları da 1976 yılında kapatılarak, Öğretmen Liselerine dönüştürüldü. 2016 yılında ise Öğretmen Liseleri de kapatıldı ve normal Anadolu liselerine dönüştürülmüş oldu’’ diyerek açıklamasını tamamladı.

Gülener, “ 37 yıllık meslek hayatımın başından sonuna kadar öğretmen olmaktan çok mutluydum”

Öğretmen Kayıkçı’dan sonra söz alan Köy Enstitüsü mezunu emekli Öğretmen Hüseyin Avni Gülener; ‘’Köy Enstitüleri, Türkiye’de sabah güneşi denilen o olayı ortaya çıkaran rahmetli Mustafa Kemal Atatürk’tür. Onun kurduğu hükümetin, Hasan Ali Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç’un yaptığı, köyleri aydınlatma, okuma imkânı bulamayan çocukları, köy enstitülerine taşımak suretiyle oradan mezun olup, özellikle kendi köylerine tayin yapılıyordu. Köyü aydınlatmak ve köyün tarım çalışmalarında önderlik yapmak ve onların ekonomik durumunu geliştirmek, kalkındırmak amacını taşıyordu. Orada yetişen ilkokul öğrencileri de okumanın ne olduğunu öğrenmiş oldular. Amaç, kız ve erkek öğrencileri köylere öğretmen olarak gitmesi ve köylerde kız öğrencilerinin de okumaya teşvik etmesi açısından bayan öğretmeni daha çok almaları sağlanıyordu. Yüzde 75 köy çocuklarını okumaya, yüzde 25’te şehir ve kasaba çocuklarının okuma imkânına fırsat veren bir devirdi.  37 yıllık meslek hayatımın başından sonuna kadar öğretmen olmaktan çok mutluydum. Enstitüler, Türkiye’nin kalkınmasının birinci basamağıydı. Hasan Ali Yücel’in varlığıyla, 21 köy enstitüsünden 306 okul binası yaptırmak suretiyle okulların bina, yatakhane ve diğer ihtiyaçlarını da karşılama amacıyla, devlete yük olmadan her türlü imkânı kendi bünyesinde oluşturan okullardı’’ dedi.

“1944 yılına kadar 875 tane yeni ilkokul yaptırıldı”

Köy enstitülerinde kendi yağında kavrulan bir okul sistemi vardı’’ diyen Öğretmen Gülener; ‘’Hayvancılık, tarım çeşitleri, her türlü ihtiyaçların dışında meyve ve sebzenin de kendileri tarafından yetiştirilip, kendileri tarafından satılarak, kaynaklar ihtiyaçları karşılıyordu. 8765 Eğitmen yetiştirildi. Köylüye sağlık hizmeti götürmek için, sağlık memuru olarak 1599 tane sağlık memuru yetiştirmiş ve köylerin sağlık sorunları o devirde böyle çözmeye çalışılmıştı. 1944 yılında yeni okul olarak, öğrencilerin gayretiyle, bir köyden başka bir köye grup olarak gidilerek inşaat faaliyetlerine destek olunuyordu. Bu bakımdan 1944 yılına kadar 875 tane yeni ilkokul yaptırıldı. 851 okulda onarıldı. Ayrıca Enstitüler zamanında işlenen toprak 15 bin dönüm. Bunun dışında beslenen hayvan adeti de 9 bin civarında. Böyle bir okul 1954 yılında Demokrat parti zamanında kapatılarak öğretmen okullarına dönüştürüldü’’ dedi.

Ayakta alkışlandı

Gülener; ‘’1950’lerde doğan bugünün yöneticileri, o dönemleri kötülüyorlar. O dönemin yokluğunu, sıkıntılarını bilmiyorlar’’ diyerek sözlerini tamamladı. Konuşmaların sonrasında ayakta alkışlanan emekli Öğretmen Hüseyin Avni Gülener’e, CHP İlçe Başkanı İsmet İşeri gerçekleştirmiş olduğu konuşmadan ötürü teşekkür ederek çiçek takdiminde bulundu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.